Yine mide ameliyatı, yine ölüm... Bu ölümler niye?

Zayıflamak uğruna yapılan bazı ameliyatlar istenilmeyen ölümlerle son buluyor... Afyonkarahisar'da Serpil Aydemir'in (52) mide küçültme ameliyatı sonrası hayatını kaybetmesi de bu ameliyatları tekrar gündeme getirdi. Peki bu ameliyatlarda risk derecesi ne? Hangi şartlar gerekiyor?

Son Güncelleme:

Son dönemde tüp mide ve yağ aldırma gibi bazı ameliyatlardan sonra hastaların yaşamlarını yitirdiklerini görüyoruz. Bu ölümlerin sonuncusu Afyonkarahisar'da yaşandı. Afyonkarahisar'da yaşayan 52 yaşındaki Serpil Aydemir, mide küçültme ameliyatı olmak için Sağlık Bilimleri Üniversitesi Hastanesi'nde bıçak altına yattı.

Ameliyattan iki gün sonra taburcu edilerek evine gönderilen Aydemir, tekrar rahatsızlandı. Kan kusan ve yaklaşık iki ay yoğun bakımda kalan Aydemir, iç kanama nedeniyle hayatını kaybetti. Aydemir ailesi, Serpil Aydemir'i ameliyata doktorun ikna ettiğini öne sürerek konuyu yargıya taşıyacaklarını söyledi. 

Ölümlerle tekrar gündeme gelen mide küçültme ve yağ ameliyatlarında risk derecesi ne? Ameliyat olacak kişilerin ne şartları taşıması gerekiyor? Ameliyatın ekonomik getirisi iyi olduğu için mi kolayca hasta kabul ediliyor? Bu ameliyatı olabilmenin koşulları neler?

"HASTA BEKLENTİYE SOKULMAMALI"

Bu işlemlerin bir kilo verdirme veya zayıflama işlemi olmadığını belirten Türk Obezite Cerrahisi Vakfı Başkanı Prof. Dr. Oktay Banlı, bahse konu ameliyatların vücudu şekillendirmede kullanılan bir metot olduğunu belirtti.

Kilo, yağ alımının sınırına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Banlı, "Rutinde bu ameliyatlar çok yapılır. Bu operasyonların uzun süren ameliyatlarında yağ embolisi olabilir. Yani yağın kana karışıp dokulara yayılması ile ilgili ciddi problem olabilir" değerlendirmesinde bulundu.

Kilo verme metodu olarak yağ aldırmanın önerilmediğini söyleyen Banlı, "Ama bazen hastalar 20-30 kilo vermek için 'Yağ aldırabilir miyim?' diye soruyor. Mümkün değil. Hastayı yüksek beklentiye getirip yağın fazla alınması, uzun süren ameliyatlarda da çok ciddi komplikasyonlara sebep olur" diyor.

Obezite ve Metabolik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Halil Coşkun, bu ameliyatların tek başına hekimin inisiyatifinde olmadığını aktararak, "Bir takım endikasyon (bir operasyonun gerekli olma koşulları) kuralları var. Sorumluluk her şeyden önce denetleme organında. Sağlık Bakanlığı hangi hastanede, hangi ameliyat yapılıyor, bu ameliyatlar endikasyona uygun mu bilme yetisine sahip" dedi.

"YURT DIŞINDAN HASTA GETİRİLMESİ"

Ameliyat sonrası ciddi sorunların genelde takip edilmeyen hastalarda meydana geldiğini dile getiren Coşkun, "Komplikasyon dediğimizde, doktorun yeterli tecrübesi olmayabilir, kullanılan malzemeler kalitesiz olabilir ki bunların onayları çok basit. Yetersiz bir hastane olabilir, ameliyathane şartları kötü olabilir" dedi.

Türkiye'deki obezite ameliyatlarındaki artışın en büyük sebebinin sağlık turizmi olduğunu dikkat çeken Coşkun, şöyle devam etti: "Sağlık turizmi adı altında ülkemizde aracılar, yurt içi ve yurt dışından hasta toplayıp getiriyor. Burada kim olduğu bilinmeyen hekimlere ameliyat yaptırıyorlar. Bunlar biliniyor ama sonuç itibarıyla ülkeye döviz giriyor diye çoğu kurum görmezden geliyor. Ameliyat için gelenlere komik rakamlara obezite ameliyatları yapılıyor."

Beslenme, Metabolizma uzmanı Prof. Dr. Osman Erk bu ameliyatları önermiyor. Erk, "Daha başka, çok hızlı sonuç alınamayacak ama daha etkili yöntemler var. Diyet, yaşam tarzı, aralıklı oruç gibi...Bu tür cerrahi uygulamalarda insan midesine müdahale ya da bağırsaklarının bir kısmı çıkarılıyor. Bunun da uzun vadede olumsuz etkileri zaman içerisinde ortaya çıkıyor. Ameliyat sonrası besin-vitamin-mineral emilimlerinde ciddi sorunlar yaşanıyor" diye konuştu.  

Plastik, rekonstrüktif ve estetik cerrahı Prof. Dr. Semra Karşıdağ, yağ aldırma operasyonlarının çok basit ameliyatlar olmadığını belirtti.

Bu ameliyatların tam teşekküllü hastanelerde yapılması gerektiğinin altını çizen Karşıdağ, "Bu sonuçta cerrahi bir işlem, bir yağ pıhtısı atıp akciğere gidebilir. Ölüme sebebiyet verir" şeklinde konuştu.

Uluslararası Estetik Plastik Cerrahi Derneği (ISAPS), 2018 Uluslararası Estetik / Kozmetik Prosedürler Anketi'nin sonuçlarına göre dünyada en fazla estetik ameliyat yapılan 11'inci ülke Türkiye. Uzmanlara göre cerrahi müdahale içermeyen botoks ve dolgu gibi uygulamalar daha çok tercih ediliyor.

Raporada, Türkiye'de en çok yapılan estetik ameliyatlar şöyle sıralanıyor:

- Burun ameliyatları

- Meme küçültme

- Liposuction (yağ aldırma)

- Meme büyütme

- Estetik gözkapağı

Dünyada en sık yapılan estetik ameliyatlar

- Meme Büyütme

- Liposuction

- Estetik gözkapağı

- Burun ameliyatları

- Karın gelme 

*Yukarıdaki derlemede yer alan bilgilerin önemli bir bölümü, 24 Ağustos 2021'de haberglobal.com.tr'de Cihat Aslan imzası ile yer alan 'Kilo vermek için yağ aldırma ameliyatı olur mu? '10 litrede 1 litre kan...' başlığıyla yayınlanan makaleden alınmıştır.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber