Pandemide kalp krizi geçiren hastaların yarısı hastaneye gitmiyor

Pandemide kalp krizi geçiren hastaların yarısının hastaneye başvurmadığını söyleyen Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Erol, "Koronavirüs kaparım korkusuyla hayatınızı riske atmayın, tedavi için altın değerinde olan vakti kaybetmeyelim" dedi.

Son Güncelleme:

Türk Kardiyoloji Derneği 29 Eylül Dünya Kalp Gününde ‘Kalp Damar Hastalıklarını Yenmek İçin Kalbi Kullan’ kampanyasını başlattı. 2020 Dünya Kalp Günü kapsamında bu yıl yapılacak farkındalık çalışmalarına dair bilgiler Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol’un ev sahipliğinde ve Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu üyelerinin de katıldığı basın toplantısında kamuoyuna açıklandı. Toplantıda açıklamalarda bulunan Türk Kardiyoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, pandemi döneminde kalp krizi geçiren hastaların hastaneye müracaatlarında yüzde 47 oranında azalma olduğunu söyledi.

“2 HASTADAN 1’İ HASTANEYE GİTMİYOR”

Kalp hastalarının koronavirüs korkusu ile hastaneye gitmediğinin altını çizen Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, “Bütün kalp krizlerini düşündüğümüzde 2 hastadan 1'i hastaneye gelmiyor. Ağır kalp krizlerinde zamanla yarışmak, bir an önce tıkalı damarı açmak gerekiyor. Bu da bize şunu gösteriyor. Hastalarımız maalesef koronavirüs kaparım korkusuyla hastaneye gelmiyorlar. Bu hastaların önemli bir kısmı ölüm riskiyle karşı karşıya kalıyorlar. Yaşasalar dahi kalp kası öleceği için ağır kalp krizleri ile ileride kronik kalp hastası olacaklar. Koronavirüs öncesi dönemde bin 800 küsur hasta varken bu sayı koronavirüs döneminde 900'lere kadar düşmüş durumda. Yani yüzde 47'lik bir azalma var. Kalp krizlerinin azaldığını düşünmüyoruz. Koronavirüsü yeni öğreniyoruz ancak mevsimsel grip salgınlarında bile kalp krizleri artar, azalmasını beklemiyoruz. Bu hastalar nerede? Gelmediler” diye konuştu.

Hastaneye gelen hastaların da geç ulaştığını ifade eden Prof. Dr. Erol, “Gelen hastalarımız da geç geliyorlar, öyle de bir sorun var. Bir kısmı hiç gelmiyor, gelen hastalar da geç geliyorlar. Geç gelince de o altın saatlerini kaybediyorlar, kalp kası ölüyor. Siz onlara geç dönemde ne kadar müdahale etseniz de yarar almanız daha az oluyor. Sonuçta hastane içi kalp yetersizliği, şok gelişmesi, ölüm hemen hemen 2 kat artıyor bu korana döneminde” ifadelerini kullandı.

“HASTANEYE GİTMEK İÇİN MUTLAKA 112 EKİPLERİNE ULAŞIN”

Hastaların kendi şartları ile hastaneye ulaşmasının da riskli bir durum olduğu uyarısında bulunan Prof. Dr. Erol, “Pandemi döneminde maske, mesafe ve temizlik çok önemli. Bunlara mutlaka uyulması gerekiyor. Ama koronavirüse yakalanırım korkusuyla kalp krizi geçiren hastalar altın saatlerini evde geçirmesinler. Mutlaka 112 Acil Servis ekiplerini arayarak ambulansla hastaneye ulaşsınlar. Ambulans onları en uygun damarın hızla açılabileceği merkeze götürecektir. Türkiye'de kalp krizi anında ambulans kullanma oranları oldukça düşük, yüzde 12 civarında. Hasta göğsü ağrıyınca direkt kendi aracıyla hastaneye götürülüyor. Ama şu unutulmasın 112 ağımız Türkiye genelinde çok iyi çalışıyor. Ambulans arandığı anda 15 dakika içinde hastaya ulaşıyor. Ambulans geldiği anda da tanı ve tedavi başlıyor. Onu da unutmamak gerekiyor” değerlendirmesinde bulundu.

“BU UYARILARI DİKKATE ALIN”

Göğüs bölgesinde sıkıştırıcı, ezici bir ağrı, ani nefes darlığı ve bulantının önemli belirtiler olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, “Bunları yaşıyorsanız hiç zaman kaybetmeden hemen 112'yi arayın. Maskenizi takıp mesafenizi koruyun. Gelen sağlık ekipleri de buna azami derecede dikkat edecektir. Koronavirüs kaparım korkusuyla tedavisi belli olan bir kalp krizi riskiyle kendinizi baş başa bırakmayın” dedi.

Kaynak: DHA

Sonraki Haber