Kararlar almanın yorgunluğu... Nasıl aşılır, bugünlerde neden yaygın?

Tüm gün irili ufaklı bir sürü karar alıyoruz. Bunların bazıları gerçek anlamda yorucu olabiliyor. Özellikle pandemi sürecinde vermek üzere olduğumuz, vermeyi düşündüğümüz kararlar bizi daha çok yoruyor. Psikolojide buna "karar yorgunluğu" deniyor. Peki bu durumu nasıl aşacağız?

Son Güncelleme:

Uyandığınız andan itibaren günün sonunda yatağa yatıp dalıp gidene kadar durmaksızın kararlar alıyoruz. Bir seçenekler akışı içinde pek çoğu küçük, bazısı da büyük bir sürü tercih yapıyoruz. Mutfaktan su almaya ne zaman gideceğimize kadar küçük kararlardan hoşlandığımız kişiye “Merhaba” diyip dememeye kadar büyük kararların hepsi birikiyor.

Önümüzde ne kadar çok seçenek varsa çoğunlukla sıkıntımız o kadar çok büyüyor. Bunalmış, gergin, stresli ve tedirgin hissedebiliyoruz. Bu psikolojide “karar yorgunluğu” olarak adlandırılıyor.

KARAR YORGUNLUĞU NEDİR?

Beyin karar verme sürecindeki işlemlerden ötürü yorgun düşüyor. Gün içinde ne kadar çok karar alınırsa yorgunluk da o kadar çok artıyor. Dolayısıyla gün sonuna doğru alınan kararlar, gün başlangıcında alınan kararlardan daha “bozuk” ya da “tutarsız” olabiliyor.

Adını ilk kez duyuyor olsanız bile bu durumu deneyimlemiş olmanız çok muhtemel. Özellikle pandemi döneminde aldığımız kararları etkileyen ekstra bir katman daha ortaya çıktı. The Paradox of Choice adlı kitabın yazarı olan ve UC Berkeley bünyesindeki Haas School of Business'ta dersler veren psikolog Barry Schwartz şöyle diyor:

“Pandemi her yönüyle bize daha önce vermek zorunda olmadığımız kararlar verdirdi. Eskiden hiçbir düşünce ve çaba gerektirmeyen şeyler artık çok fazla planlama gerektiriyor. Covid dünyasında pek çok şey belirsiz. Böyle koşullar altında karar verme pratiğimiz yok.”

PANDEMİ SORULARI...

Düzenli olarak çoğumuzun aklından “Oraya gitsem kalabalık olur mu? Başka bir restorana mı otursak? Arkadaşlarla dışarıda mı buluşsak, milleti eve mi çağırsak? Aşı olmayan yok değil mi?” soruları geçiyor. Bu liste uzar gider...

Amerikan Psikoloji Birliği'nde kıdemli direktör olarak da görev yapan psikolog Lynn Bufka “Karar verirken sahip olmamız gereken bilgi de sürekli değişiyor” diye ekleme yapıyor. Bufka şöyle devam ediyor:

Pandemi ile bazı kararlar beraberinde risk de barındırıyor. Bu da anksiyeteye neden olabilir. Anksiyete de bilgiyi değerlendirme ve karar verme mekanizmamızı bozar.

Karar yorgunluğu başladığında daha fazla kararla başa çıkmak için gereken yeterli zihin genişliğine sahip olmadığımızı düşünürüz. Uzmanlar bu durumun karar verme noktasında bir felce dönüşebileceğini ve iradenin tükenebileceğini vurguluyor. Bu da bizi seçimler yapmaktan tamamen kaçınmaya, varsayılan tercihlere yönelmeye ve hedeflerimize, değerlerimize uygun olmayan tercihler yapmaya namzet kılıyor.

Peki ne yapmak lazım? Bazıları oldukça bilindik olan birkaç yönteme değinmekte fayda var...

ÜZERİNE YATIN!

Bu aslında Türkçede de sıkça kullanılan bir ifade. Bir ikilemle, bir problemle karşılaşınca mümkünse ve zaman varsa uyuyup, uyanıp yeniden düşünüp karar vermek çok daha sağlıklı olacaktır. Bu özellikle yaratıcı süreçlerde oldukça faydalı bir yöntem.

BAZI TERCİHLERDE OTOMATİĞE BAĞLAYIN!

Sürekli aynı markaları tercih etmek, market alışverişini sabit bir liste üzerinden yürütmek, kahvaltıyı standarta bağlamak gibi tercihler günlük hayatınızda çok işe yarayacak.

BİRİNE DANIŞIN

Carnegie Mellon Üniversitesi'nden Psikolog Prof. Baruch Fischhoff, “Güvendiğiniz bir insanla karar öncesi düşüncelerinizi paylaşın” diyor. Böylece kararın pozitif ve negatif yanlarını bir kez daha düşünme fırsatı bulursunuz.

BEKLENTİLER GERÇEKÇİ Mİ?

Bir telefon mu alacaksınız? En iyisi ve en yenisine paranız yetmiyorsa seçeneklere bunu eklemek kafa karıştırmaktan öteye gitmeyecektir. Gerçekçi yaklaşımlarla seçenekleri sınırlandırmak önemli.

TEMPONUZU KENDİNİZ BELİRLEYİN!

Sürekli karar veren bir pozisyondaysanız üst üste farklı şeyleri düşünmek zihni kesinlikle yoracaktır. Kendinize dinlenmek için, kafanızı toparlamak için küçük de olsa zaman aralıkları yaratın.

HİSLERİNİZİ DİNLEYİN

Karar yorgunluğunun belirtilerine karşı dikkatli olun ve buna göre hareket edin: Çok sayıda kararla dolu bir gün geçirdiyseniz, mümkünse bir sonraki kararı erteleyin. Normalde sizi rahatsız etmeyen şeyler rahatsız etmeye başlarsa, bunu büyük bir karar vermek için uygun ruh halinde olmadığınızın bir işareti olarak görün.

*Bu haberdeki bilgilerin bir kısmı Washington Post'ta "Decision fatigue: Why it’s so hard to make up your mind these days, and how to make it easier" başlığıyla yayınlanan makaleden derlenmiştir.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber