Restoratif Diş Tedavisi Bölümü'nden Dr. Öğr. Üyesi Safiye Selin Köymen, diş ve diş eti hastalıklarının tedavi edilmediği durumlarda diş çürükleri, ağız kokusu, diş eti kanamaları, apse oluşumu, diş kaybı, kalp hastalıkları, diyabet kontrolü zorlukları ve solunum problemleri gibi durumların ortaya çıktığını bildirdi.Köymen, hastane tarafından paylaşılan açıklamasında, Toplum Ağız ve Diş Sağlığı Haftası kapsamında değerlendirmelerde bulundu. Düzenli diş muayenelerinin ağız sağlığını korumanın ve olası sorunları erken teşhis etmenin önemli bir parçası olduğunu aktaran Köymen, "Yetişkinler her 6 ayda bir muayene olmalı, çocuklarda ise ilk dişlerinin (genellikle 1 yaş civarında) çıkmasından itibaren diş muayenesine başlanmalı ve 6 aylık aralıklarla düzenli olarak takip edilmesi gerekli." ifadesini kullandı. "Şekerli yiyecek ve içeceklerden uzak durun" Diş ve diş eti hastalıklarının tedavi edilmediğinde veya tedavide geç kalındığında, diş çürükleri, ağız kokusu, diş eti kanamaları, apse oluşumu, diş kaybı, kalp hastalıkları, diyabet kontrolü zorlukları ve solunum problemleri gibi sağlık sorunlarının ortaya çıktığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Köymen, diş sağlığını korumak için uzak durulması gereken yiyecekleri de şöyle sıraladı: "Şekerli yiyecekler (çikolatalar, kurabiyeler) ve şekerli içecekler (enerji içecekleri, meyve suları) çürük oluşumuna, asitli yiyecekler (limon, turunçgiller) ve asitli içecekler (gazlı içecekler) diş minesini aşındırarak diş hassasiyetine ve çürük oluşumuna, çay ve kahve diş yüzeylerinde renklenmelere, sigara ve tütün ürünleri kullanımı diş eti hastalıklarına ve diş kaybına sebep olur. Bunun yanı sıra süt ve süt ürünleri (peynir, yoğurt), lifli meyve ve sebzeler (elma, havuç, kereviz), çiğ kuru yemişler (fındık, badem) ve yeşil çay diş minesini güçlendirerek diş çürüklerini engeller." "Diş ipi ve ağız gargarası rutininiz olsun" Dr. Öğr. Üyesi Safiye Selin Köymen, günlük diş ve diş eti temizliğinde yapılması gerekenlere de değindi. Sabah kahvaltı sonrası ve gece uyumadan önce ikişer dakikalık etkili bir fırçalama yapılması gerektiğini vurgulayan Köymen, diş fırçasının, dişlerin görünen yüzeylerinin temizliğini sağlamakla birlikte ara yüzeylerden bakteri plağını tamamen uzaklaştıramadığını, bu yüzeylerin gün sonunda diş ipi ile temizlenmesi ve ağız kokusu ile bakteri oluşumunu azaltmak için de dil fırçasıyla ağız gargarası bakımının rutin olarak yapılması gerektiğini kaydetti.