Dünya Sağlık Örgütü, yeni tehlikenin sinyallerini verdi. DSÖ Ukrayna Temsilcisi Jarno Habicht, BM Cenevre Ofisinin haftalık basın toplantısında, Ukrayna'daki Kahovka Barajı'nın yıkılmasının ardından sel ve su baskınlarının yaşandığı bölgeye ilişkin birincil endişelerinin su kaynaklı hastalıkların potansiyel salgını olduğunu belirtti. Habicht, "Şimdiye kadar bu tarz salgınlara dair herhangi bir rapor bulunmuyor ancak DSÖ, salgınlara müdahale için hazır durumda. DSÖ, suyla bulaşan hastalıklarla ilgili toplumda farkındalığı artırmak için çalışmalarını sürdürüyor." ifadesini kullandı. Bölgede içme suyuna ihtiyaç duyan yüzbinlerce kişi olduğuna işaret eden Habicht, yıkılan barajın çevresindeki 30 yerleşim bölgesinin sular altında kaldığını aktardı. Habicht, DSÖ'nün yerel halk sağlığı ekipleriyle çalışmalar yürüttüğünü kaydederek, kolera kitleri dağıttıklarını da dile getirdi. Bölgede bulunan mayınların da endişeye neden olduğunu vurgulayan Habicht, şöyle konuştu: "DSÖ için bölgedeki mayınlar öncelikler arasında yer alıyor. DSÖ ve diğer uluslararası kuruluşlar, mayınlar hakkında farkındalık oluşturuyor. Bölgede su seviyesi yükseldi ancak bu önümüzdeki günlerde düşecek. Bu durum bölgede mayın riskini de artırabilir. Mayınların yeri hakkında bilgilerin en kısa sürede toplanması gerekiyor." diye konuştu. BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Seif Magango, 1-3 Haziran'da düzenlenen protestolarda en az 16 kişinin yaşamını yitirdiği, 350 kişinin yaralandığı ve 500'den fazla kişinin tutuklandığı son haftalarda Senegal'deki insan haklarıyla ilgili gelişmelerden derin endişe duyduklarını belirtti. Magango, protestolar sırasında güvenlik güçlerinin silah kullanmasının Senegal için olumsuz bir örnek oluşturduğunu, başlatılan soruşturmaların hızlı ve bağımsız bir şekilde yürütülmesi gerektiğini söyledi. Sudan'da 3,7 milyon kişi ülke içinde yerinden edildi DSÖ Sözcüsü Carla Drysdale ise bir soru üzerine, Sudan'da sağlık merkezlerine yapılan saldırıları güçlü şekilde kınadıklarını ifade etti. Sudan'daki çatışmalar nedeniyle 3,7 milyon kişinin ülke içinde yerinden edildiğini kaydeden Drysdale, 480 bin kişinin ise komşu ülkelere geçtiğinin altını çizdi.