Çocukların bağışıklığını 3 yıl zayıflatıyor... Kızamıkta en çok artış olan 3 ülkeden biri Türkiye

Ülkemizde bitme noktasına gelen kızamık vakaları, aşı karşıtlığı nedeniyle artmaya başladı. DSÖ, Türkiye'nin son 12 ayda en çok vaka bildiren 3 ülkeden biri olduğunu duyurdu. Kızamığın en bulaşıcı hastalıklardan biri olduğunu belirten uzmanlar, aşı karşıtı söylemlere asla kulak asmama uyarısı yaptı.

Son Güncelleme:

Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) geçtiğimiz günlerde Türkiye'deki kızamık vakalarında artış olduğunu duyurması tedirginliğe yol açmış durumda. DSÖ'nün Nisan sonunda açıkladığı verilerine göre, Kıta Avrupa Bölgesi olarak adlandırılan geniş coğrafyada Tacikistan, Türkiye ve Rusya Federasyonu, son 12 ayda en fazla sayıda vaka bildiren 3 ülke. Tacikistan'daki vaka sayısı 610 olarak duyurulurken, Türkiye'deki vaka sayısı 466 ve Rusya'daki vaka sayısı 414 olarak kayıtlara geçti.

Türkiye'de kızamık vakalarında benzer bir artış 2013 yılında da yaşanırken, o dönem söz konusu artışın mültecilerden kaynaklandığı öne sürülmüştü. DSÖ tarafından yayınlanan son verilerin ardından Türkiye'deki bilim insanları ebeveynleri aşı karşıtlarına karşı uyararak, bu kişilerin söylemlerine asla kulak asılmaması gerektiğini belirtti.

Türkiye'deki kızamık vakası sayı 466 olarak saptandı. Fotoğraf: Shutterstock

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, aşı reddi nedeniyle kızamık vaka sayısında artış gözlemlendiğine dikkat çekerken, özellikle sosyal medya üzerinden aşı karşıtlığı yapanların uzman olmayan kişiler olduğu uyarısında bulundu.

'AŞI KARŞITLIĞI EN BÜYÜK KÖTÜLÜK'

Prof. Dr. Ceyhan, "Halkımız, uzman olmayan kişilerin sosyal medya ve TV kanallarındaki konuşmalarını kesinlikle dikkate almasınlar" değerlendirmesini yaptı ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Aşılanma konusunda en doğru kaynak Sağlık Bakanlığı'dır. Sosyal medya üzerinden oluşturulan dezenformasyona karşı özellikle ebeveynler uyanık olsun. Aşı karşıtlığı insanlara yapılan en büyük kötülüktür. Aşı sayesinde her yıl 3 milyon çocuğun ölümü engellenirken, aşılanmayan çocuklarda 23 kat fazla boğmaca, 9 kat fazla suçiçeği, 6.5 kat fazla pnömoniden hastaneye yatış riski bulunuyor. Türk halkının gen haritasının bozulmaya çalışıldığı, aşılarda zehirli cıva ve alüminyum olduğu yönündeki dedikodular, gerçeği yansıtmıyor."

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara da ülke genelinde kızamık vakaları görmeye başladıklarını belirtirken, Şubat başından itibaren özellikle İngiltere ve Avrupa genelinde benzer bir yükseliş eğrisi olduğunu dile getirdi.

Doktorlar, uzman olmayan kişilerin aşı konusundaki açıklamalarının dikkate alınmaması gerektiğini belirtiyor. Fotoğraf: Shutterstock

Prof. Dr. Kara, pandemi döneminde uzman olmayan birtakım kişilerin aşı karşıtlığı propagandası yapıp, yanlış algı oluşturduklarını ifade ederek, şunları söyledi:

“Kızamık, çok hızlı bulaşan bir hastalık. Bir vaka 18 kişiye hastalığı bulaştırabiliyor. Toplumun yüzde 98'i kızamık aşılıysa salgın riski ortadan kalkıyor. Ancak bu oranın yüzde 94'e gerilemesi, risk yaratır. Türkiye'de aşılama oranlarımız yüzde 97'den az değil. Ancak yine de artış eğrisini dikkatle takip etmeliyiz.”

'AŞILARI TAMAMLAMADAN YURTDIŞINA ÇIKMAYIN'

Avrupa'ya iş veya seyahat amaçlı gidecek aileleri de uyaran Prof. Dr. Kara, “Aşısız çocuklar varsa aşıları tamamlanmadan yurtdışına çıkılmamasını öneriyoruz. Kızamığın ilk dozu 12. ayda, ikinci dozu 48. ayda yaptırılmalı. Ancak yaşadığı bölgede, semtte kızamık vakası olması durumunda ilk doz 9. aydan itibaren yaptırabileceği gibi, ebeveynler ikinci doz için de 48 ay geçmesini beklemeden çocuklarının koruyucu aşılarını yaptırabilirler. Kızamık veya çocukluk çağı aşılarının kısırlık ve otizm gibi hastalıklarla hiçbir alakası yok.”

Öte yandan, aşı karşıtlarının sosyal medya üzerinden yayınladıkları içeriklere ilişkin bugüne kadar en önemli araştırma ise Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı'ndan Dr. Süleyman Utku Uzun ile Uzman Dr. Ayşe Nur Usturalı tarafından yapıldı.

Doktor olmadığı halde sosyal medyayı mesken tutarak aşı karşıtlığı yapanlara yönelik yürütülen araştırmada, video paylaşım sitesine konulan içeriklerin yüzde 78.4'ünün sağlık profesyoneli olmayan kişilerce yüklendiği saptandı. Söz konusu videoların yüzde 40’ının aşı karşıtı hareketle ilgili bir kaynaktan, yüzde 21.7’sinin içerik kullanıcısından, yüzde 15’inin de TV kanalı tarafından paylaşıldığı ortaya koyuldu. Araştırmaya göre, ülkemizde aşı karşıtı ilk video sosyal medyaya 18 Ağustos 2010 tarihinde yüklenirken, benzer videoların yüzde 80'i ise 2016 sonrası dolaşıma sokuldu.

Ayrıca, ABD'deki Princeton Üniversitesi'nden bilim insanlarını geçtiğimiz yıllarda yürüttüğü bir araştırma, kızamığın çocukların bağışıklık sistemini sanıldığı gibi 1-2 ay değil, 3 yıl zayıflattığını gösterdi.

 

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber