Günün birinde, bisiklete bindiğiniz için kurdeşen dökeceğiniz aklınıza gelir miydi? Yahut mikser kullandığınız için?Habertürk Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu’nun haberine göre, halk arasında “Kurdeşen” ismi ile bilinen ürtiker, "Histamin" salınımı dolayısıyla ortaya çıkan bir hastalık. Deride kabarıklık, kızarıklık ve kaşıntılı döküntü gibi belirtiler veriyor. Çok çeşitli nedenleri olmakla birlikte kronik ürtikerli hastaların yaklaşık yarısında herhangi bir neden saptanamıyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Dermatoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Özlem Su Küçük, “Akut ürtikerin en önemli sebepleri arasında gıda, ilaç ve enfeksiyonlar bulunuyor. Özellikle balık, yumurta, süt, soya gibi alerji ihtimali yüksek gıdalar hastalığı tetikleyebiliyor. Böcek ısırıkları ve iç hastalıkları da akut ürtiker nedenleri olarak dikkat çekiyor. Kronik ürtikere ise ilaçlar ve kronik enfeksiyonlar dışında hormonal hastalıklar, otoimmünite ve fiziksel uyaranlar da yol açabiliyor. Hastaların yaklaşık yarısında ise sorunun nedeni bulunamıyor” diyor.5 KİŞİDEN 1’İNDE AKUT ÜRTİKERE RASTLANIYOR Akut ürtikere her 5 kişiden 1’inde rastlanıyor. Toplumda görülme oranının yüzde 0.5-5 olduğu tahmin ediliyor. Kronik ürtikerin görülme oranı ise yüzde 0,5-1 arasında değişiyor.2 ÇEŞİDİ VAR Ürtiker devam etme süresine göre akut veya kronik olarak ikiye ayrılıyor. Şikayet yeni ortaya çıkmışsa ve 6 haftadan kısa bir zaman periyodunu içeriyorsa, “akut” olarak adlandırılıyor. Ürtiker şikayetleri 6 haftadan daha uzun süre her gün ya da haftada en az 2 kez ataklar halinde tekrarlayarak devam ediyorsa “kronik ürtiker” olarak adlandırılıyor. Sıcak, soğuk, su, güneş ışığı, basınç ve terleme gibi çok sayıda fiziksel uyarana bağlı oluşan fiziksel ürtikerler, kronik ürtiker içinde en önemli grubu oluşturuyor. Hastalık ilaç döküntüleri, serum hastalığı veya ürtikeryan vaskülit gibi tablolarla karışabiliyor.STRESE DİKKAT! Akut ürtiker genellikle çocuklar ve genç erişkinlerde gözlenirken kronik ürtikere erişkinlerde (30-50 yaş) ve özellikle kadın hastalarda daha sık (2 kat) rastlanıyor. Stres, tetikleyici olabildiği için stresli kişilerde ürtikerin kolayca tetiklenebileceği gerçeğini unutmamak gerekiyor. Atopik (alerjik) bünyelerin ya da otoimmün hastalıkları olanların riskinin daha yüksek olduğuna dikkat çekiliyor.ANTİBİYOTİK VE AĞRI KESİCİLER DE YAPABİLİR Özellikle antibiyotikler, ağrı kesici ve antiromatizmal ilaçlar, radyokontrast maddeler, katkı maddesi ile koruyucu madde içeren gıdalar hastalığı tetiklemede önde gelen nedenler arasında bulunuyor. Bu etkenlerden kolayca etkilenen alerjik bünye de hastalığa zemin hazırlayan nedenler arasında kabul ediliyor. Fazla bilinmese de mikser kullanmak ve bisiklete binmek gibi vibrasyon yapan makinelere temas edilmesi de fiziksel ürtikere yol açabiliyor.GÖZ KAPAKLARI, AĞIZ VE DUDAKLAR DA ETKİLENİYOR Ürtiker bazen derin dokuları etkileyip anjioödeme yol açabiliyor. Bunun kabarıklık, şişme, kaşıntı veya yanma-batma hissi şeklinde bulgular veren ürtiker formu olduğu belirtiliyor. Sıklıkla göz kapaklarında, dudaklarda ve bazen ağız içinde oluyor. Eller etkilendiğinde şişlik ve ağrı meydana geliyor. Ağız içi etkilendiğinde nefes darlığı ve yutma güçlüğü gibi ciddi bulgular gözlemleniyor. Bazen ürtikere tansiyon düşüklüğü, mide-bağırsak bulguları hatta şoka kadar giden anafilaksi eşlik edebiliyor. En hafif formlarının kısa sürede ortaya çıkıp kaybolan ‘dermografik ürtiker’ adı verilen; kıyafetlerin lastik altlarında, sürtünme ve çizilmeye bağlı alanda ortaya çıkan ürtikerler olduğu belirtiliyor. Ağır formlarında hastalar sıkıntılarını, “Isırgan otu dağladı!” ya da “dabaz oldum!” gibi tabirler kullanarak ifade ediyor.TEŞHİS VE TEDAVİ Teşhis genellikle klinik muayene ile dermatoloji uzmanı tarafından konuluyor. Deri biyopsisine, deri döküntülerinin 24 saati aştığı olgularda başka tanıları dışlamak amacıyla gerek duyuluyor. Akut olgularda, antihistaminik, şiddetli olgularda bazen kortizon tedavisi uygulanıyor. Akut ürtiker, kısa sürede tedavi edilebilirken kronik ürtiker yıllarca sürebiliyor. Kronik ürtikerde tedaviye antihistaminik ile başlanıp tedaviye yanıtsız olgularda tedavi dozu 4 kata kadar artırılabildiği gibi 2 farklı antihistaminik ilaç birlikte de kullanılabiliyor. Tedavi sırasında ilaçların düzenli olarak ve hep aynı saatte alınması gerekiyor. Doz artışına 2-4 hafta süresince yanıt vermeyen olgular ise bir üst basamak tedavilere geçiriliyor. Bu tedavilerin kronik, dirençli olgularda kullanılan biyolojik (monoklonal IgE antikoru) ya da biyolojik tedaviye de yanıt vermeyen olgularda kullanılan immun sistemi baskılayıcı tedaviler olduğu belirtiliyor. Kronik ürtikerde yeni geliştirilen biyolojik tedaviler, aylık aşı şeklinde uygulanıyor. Bu yeni tedavilerle hastalığın çoğunlukla kontrol altına alınabileceği belirtiliyor.MÜKEMMELİYET MERKEZLERİNİN HEDEFİ Kronik ürtiker hastalarının tedavisinde mükemmeliyet sağlanması ve çeşitli aktivitelerle ürtiker farkındalığının artırılması amaçlı önemli çalışmalar yapılıyor. Bu kapsamda kurulan Global Alerji Astım Avrupa Ağına bağlı Ürtiker Referans Mükemmeliyet Merkezleri (UCARE) hasta dernekleriyle iletişim ve destek sağlayıp güçlenmeyi hedefliyor. Bezmialem Vakıf Üniversitesi Dermatoloji Kliniği de bu merkezlerden biri olup hastaların tanı ve tedavisinde mükemmeliyet sağlamayı amaçlıyor.