'Bir kere güldüğünü görmedim' | Asık suratlılarla çalışmanın etkileri azaltılabilir...

Bazı günler olumsuz düşünceler, insanlar ve durumlar bir araya gelir. Fakat, bazen de her ne kadar canlılığımızı ve neşemizi muhafaza etmek için çabalasak da ofiste bütün “enerjimizi emen” kötümser bir kişi olur. Biz bütün enerjimizle güne tutunup, işlerimizi halletmek için çaba harcarken, o iş arkadaşımız söylenmeleriyle, off'lamalarıyla ve dertlenmeleriyle günlerimizi zehir eder. Evet, hepimizin kötü günleri oluyor ama her gün de asık suratlı biriyle çalışmak iş yaşantımızı zorlaştırıyor. Bu olumsuz hisler ve kötü davranışlar da salgın gibi yayılabiliyor ve araştırmalar, negatif hislerin sağlığımızı kötü etkilediğini ortaya koyuyor...

Sürekli strese maruz kalmak fiziksel sağlığımızı yakından etkiliyor ve duygusal dalgalanmalar yaşamamıza neden oluyor. Ayrıca, karar verme yeteneğimize zarar verdiğinden ötürü kişisel ve profesyonel yaşantımızı derinden etkiliyor.

Kariyer danışmanı Patrick Claudino, negatif düşüncelerin beynin karmaşık görevleri yerine getirme, düzgün düşünme ve bilgiyi işleme kapasitesini azalttığını belirtiyor. Claudino, etrafımızda da sürekli kötümser insanlar olması halinde aşırı stresten dolayı beynimizin salgılanan kortizol seviyesini arttırdığını belirtiyor.

Psikiyatrist Amy Morin ise, “Asık suratlı insanların zamanınızı ve enerjinizi çalmasına izin vermeyin” diyor. Sevmediğimiz insanlar hakkında söylenmektense keyif alacağımız başka sohbetler bulma tavsiyesini sunan Morin, şunları söylüyor:

“Ev ile iş arasında gidip gelirken bu kişiden ne kadar hazzetmediğinizi düşünmek yerine güzel şarkılar açıp ruh dünyanızı canlandırın. Bahse konu iş arkadaşınız gibi sıkıcı kişiler hakkında harcadığınız zamanı azaltarak, bu kişilerin sizin üzerinizdeki gücünü de hafifletmiş olursunuz. Negatif kişilere genelde gereğinden fazla ilgi gösteriyoruz, bu kişiler için zamanımızı ve enerjimizi olabildiğince az harcamalıyız.” 

TAVRINIZI BELİRLEYİN

Asık suratlı ve kötümser kişilerle zaman harcamak doğrudan gününüzün mahvolmasına neden olabilir. Motivasyonunuzu bir anda kaybedebiliriz. Bu kişilere ruh halinizi yönetme izni vermek demek, söz konusu insanların hayatınızda daha fazla etki sahibi olması demek... O nedenle bu kişilere karşı tavrınızı netleştirin. Gün içerisinde de “Ofisteki asık suratlara rağmen enerjimi koruyacağım” gibi ifadelerle de bu tavrı kendinize hatırlatın.

DÜŞÜNCELERİNİZE ODAKLANIN

Kötümser insanlar düşüncelerimizi çok kolaylık etkiler. İş arkadaşınızın “Her şeyi ben bilirim” tavrından dolayı toplantılara ya da çalışmalara odaklanamıyorsanız, bu kişi hakkında değil de mesela performansınızı nasıl iyileştireceğiniz hakkında düşünmeyi deneyin. Morin, negatif insanlarla zaman harcadığımızda düşüncelerimizin nasıl değiştiğine dikkat vermemizi öneriyor ve “Bu tavırları düşündüğümüzde işlerimizle daha az ilgileniriz” diyor.

Söz konusu kötümser kişiler, bazen o ya da bu sebeple bizi kolayca sinirlendirebiliyor. Morin, “Yeterince dikkatli değilsek negatif insanlar içimizdeki en kötü hisleri uyandırabilirler” uyarısını yapıyor. Gayet sakin bir iş arkadaşımızın daha fazla olumsuzluğu kaldıramadığından ötürü bir anda bağırmaya başladığına şahit olmuşuzdur. Ya da kötümser kişilerle belirli bir zaman geçirdikten sonra kendinizi bir başka iş arkadaşınızı şirketin geleceğinin çok kötü olduğuna ikna etmeye çalışırken bulmuşsunuzdur. Hatta “Bu adam/kadın beni çok sinir ediyor” demek de çekici olabilir. Morin böylesi durumlar için ise şu tavsiyede bulunuyor:

“Ancak doğru bulmadığımız şeyleri yapmamız halinde başkasını suçlamak yerine sorumlulukları üstlenmemiz gerek. İçinde bulunduğumuz durum ne olursa olsun duygusal tepkilerimizi kontrol edebilmeye ve doğru olduğunu düşündüğümüz şeyleri yapmaya devam etmeliyiz.”

İYİMSER İNSANLARLA DAHA ÇOK ZAMAN GEÇİRİN

Etrafımız kötümser kişilerle sarıldığında bardağın dolu kısmını görmek kolay olmayabiliyor. Bu nedenle söz konusu durumu dengeleyebilmek için kötümserlerin yanına iyimseri de koyabilmemiz lazım. Morin, “Nasıl ki kötümserler ruhumuza etki ediyorsa iyimserler de ediyor” diyerek, dengenin öneminin altını çiziyor.

Uzmanlar bu konudaki tavsiyelerinde iyimser arkadaşlarımızla olabildiğince düzenli buluşmamızı öneriyor. Morin, “Hızlı bir öğle yemeğinde attığınız kahkahalar bile neşenizi toplamanızı sağlar” diyerek, böylesi buluşmaları veya aile yemeklerini düzenli olarak yapmayı tavsiye ediyor.

Kaynaklar: Forbes, Linkedin Blog, Medium.com

Kaynak: Web Özel