Ailelere uyarı: Çocuğunuz nezle değil, soğuk alerjisi olabilir

Çocuklarda soğuk alerjisine karşı uyaran Doç. Dr. Hikmet Tekin Nacaroğlu, "Soğuk alerjisi sıklıkla soğuk suyla temas sonrası ellerde şişlik ve kızarıklık bulgusu verir. Hapşırma, burun tıkanıklığı gibi üst solunum şikayetlerine neden olabilir" dedi.

Son Güncelleme:

Kış ayları birçok hastalığı da beraberinde getiriyor. Hem yetişkinler hem de çocuklar nezle, grip olabiliyor. Çocuklarda soğuk alerjisine dikkat çekerek aileleri uyaran Doç. Dr. Nacaroğlu, “Soğuk alerjisi sıklıkla soğuk suyla temas sonrası ellerde şişlik ve kızarıklık bulgusu veriyor. Soğuk alerjisinin soğuk ürtikeri ya da halk arasında soğuğa bağlı kurdeşen olarak da biliniyor. Hassas vücut yapısına sahip olan bireylerde soğuk hava, rüzgar veya soğuk sıvılarla maruziyet sonrası, soğukla temas eden bölgelerde genellikle kaşıntı, kızarıklık, kabarıklık ve şişme gibi bulgularla belirti veren alerjik bir reaksiyondur. Soğuk alerjisi sıklıkla soğuk suyla temas sonrası ellerde şişlik ve kızarıklık bulgusu verir. Kış dönemi rüzgarlı havalarda yüzde de bulgular gözlenebilir” dedi.

BAYILMA, NEFES DARLIĞI GELİŞEBİLİR

Sadece soğuk hava değil, soğuk içecekle temasta da alerjik reaksiyonların görülebildiğini belirten Doç. Dr. Nacaroğlu, “Soğuk içecek ya da buzlu su içme, dondurma yeme gibi soğuğun temas ettiği ağız içerisinde, dilde, dudakta, hatta boğazda ve solunum yolunda şişlik olabilir. Yine soğuk alerjisi hapşırma, burun tıkanıklığı, burun kaşıntısı gibi üst solunum yolu şikayetleri ile astım gibi alt solunum yolu şikayetlerine neden olabilir. Ayrıca soğuk alerjisi, nadir de olsa anafilaksiye yol açarak yaşamı tehdit edebilir. Şiddetli olan vakalarda soğukla temas edildiği takdirde anafilaktik şok tablosu diye belirttiğimiz; aniden gelişen bayılma, nefes darlığı, solunumda zorluklar, kan basıncının aniden düşmesi, kalp atışlarında düzensizlik ve nabzın artması gibi ciddi klinik bulgular meydana gelebilir. Örneğin; soğuk duş alma veya soğuk havuza girme gibi çok geniş cilt alanı soğuğa maruz kaldığında derimizden histamin olarak adlandırdığımız maddenin fazla miktarda salınmasıyla bu klinik tablo gözlenebilir.

BUZ KÜPÜ TESTİYLE TANI KONULUYOR

Buz küpü testiyle soğuk alerjisi tanısı konulduğunu söyleyen Doç. Dr. Nacaroğlu, tedavi yöntemlerini şöyle anlattı:

“Buz küpü testi, soğuk ürtiker tanısını koymak için en sık kullanılan testtir. Bu test sırasında bir buz küpü veya 0-4 derece soğukluğundaki cisim ön kolda deriye 4-5 dakika süreyle temas ettirilir. Derinin daha sonrasında 10 dakika kadar ısınması beklenir. Isıtılma sonrası derinin buzla temas eden bölgesinin kızarıp şişmesi ile tanı kesinleştirilmiş olur. Soğuk alerjisi olan bireylerin bu alerjiden korunmak için yapabileceği en önemli şey ise soğuktan uzak durmak olacaktır. Bunun yanı sıra soğuğa maruz kalma süresinin de düşürülmesi gerekmektedir. Ayrıca antihistaminik ilaçlar, soğuk alerjisinde salgılanan histamini ve histamine bağlı bulguları azaltır. Hastalara soğuğa çıkmadan önce antihistaminik ilaçların verilmesi bulguların hafifletilmesinde yardımcı olabilir.”

SOĞUĞA KARŞI KALIN GİYİNMELİ, ATKI VE BERE KULLANILMALI

Soğuk alerjisi olanlara şu tavsiyelerde bulunan Doç. Dr. Nacaroğlu, “Soğuk alerjisinden korunmak için mutlaka kalın giyinmeli ve cilt dokusunun olabildiğince az bir bölümünün soğuk ile temas kurması sağlanması için, eldiven, bere gibi koruyucular takılması gerekmektedir. Soğuk alerjisi olan hastalarda özellikle soğuk suda veya denizde yüzme ile oluşan anafilaksilere bağlı ölümler nadirde olsa bildirilmektedir. Bu yüzden anafilaksi veya ciddi reaksiyon öyküsü bulunan hastalara adrenalin içeren hazır enjektör kitleri reçete edilmelidir ve bu kitlerin kullanımı hakkında ailelere eğitim mutlaka verilmelidir” diye konuştu.

Kaynak: DHA

Sonraki Haber