Aileler dikkat, kritik uyarı geldi: Salgın sonrası çok daha fazla vaka bekliyoruz

Akkoyunlu astımı "savunma sisteminin kendi kendine yaptığı, hava yollarının daralmasıyla ilerleyen, dış ortamlardan gelen bazı etkenlere karşı da aşırı duyarlılık gösteren bir hastalık" olarak tanımladı.

Akkoyunlu, astım savunma sisteminin aşırı duyarlılığını gösteren bir hastalık olduğu için ana tedavinin savunma sistemini baskılayıcı ilaçlardan oluştuğunu ifade etti.

Astıma yol açan "hijyen teorisinden" bahseden Akkoyunlu, "Erken çocukluk döneminde eğer izole bir fanus içerisinde yaşamışsa, yani etraftaki mikroplardan biraz daha uzak kalmışsa, buna bağlı olarak savunma sistemi kendi gelişimini tamamlayamıyor, astıma neden oluyor." bilgisini verdi.

Prof. Dr. Akkoyunlu, astıma, "aşırı hijyen veya aşırı hijyensizliğin" yol açabildiğine dikkati çekerek, alerjen etki oluşturabilen hayvan tüyleri, mantar veya maytlara (mite) erken dönemde maruz kalmanın, deterjan gibi çözücülerin çok kullanılmasının ya da hava kirliliği yoğun olan bölgelerde yaşanmasının da astıma sebep olabildiğini anlattı.

Astımın, gelişmiş ülkelerde daha fazla görüldüğüne değinen Akkoyunlu, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin şehirleşme potansiyelinin artması, bununla beraber hijyen maddelerinin daha yoğun kullanılması, hava kirliliğindeki artışlar tamamıyla ele alındığında, astım rakamında bir artış görüyoruz. Tam olarak bir sayım yapılmış değil, bölgesel çalışmalar var. Bu bölgesel çalışmalar üzerinden belli rakamları biliyoruz. Pandemi öncesinde yapılan çalışmalarda 3,5 milyon civarında astım hastasının olduğunu biliyorduk. Şu anda astım yükünün, özellikle viral enfeksiyonların tetiklenmesiyle beraber çok daha arttığını, çocuklarda biraz daha fazla arttığını görüyoruz. Bunun da 4,5 milyonun biraz daha üzerinde bir rakama tekabül ettiğini biliyoruz."

Akkoyunlu bu açıklamasının ardından önemli bir uyarı yaptı...

Kaynak: AA