Rasim Öztekin'in kızı Pelin Öztekin: Bütün Türkiye babasını kaybetti

Usta oyuncu Rasim Öztekin'in vefatıyla sarsılan Pelin Öztekin, babasının kaybını duyduğunda yaşadıklarını, "İnanmadım. Hazır olmadığımı düşündüm" diye anlattı.

Son Güncelleme:

Tiyatro ve sinema oyuncusu Rasim Öztekin, 8 Mart'ta hayatını kaybetti. 

Geçirdiği kalp krizi sonucu babası Rasim Öztekin'i kaybeden oyuncu Pelin Öztekin, Hürriyet gazetesinden Hakan Gence'ye röportaj verdi.

Ünlü oyuncu Pelin Öztekin'in verdiği röportajdan öne çıkan bölümler şöyle...

Önce kalp rahatsızlığı geçirdiğini duyduk. Sonra iyileştiği söylendi...

Aslında durumu kötünün iyisiydi. Yaşadığı kalp durmasıydı. Ardından kalbin kasmasını sağlayan bir alet takıldı. Tıkalı olan damarına anjiyo yapıldı. O sırada tepki verdi ama sonrasında iyiye gitmek yerine kötüye gitmeye başladı. Ve kaybettik.

İlk duyduğun an...

İnanmadım. İnanamadım. Hazır olmadığımı düşündüm. İnsan kabullenmeye çalışıyor ama çok zor. 62 yaşındaydı, çok erken. “Baba ben daha o kadar büyümedim ki” lafını ilk defa söyledim. Bir de ben babasının kızı olarak büyüdüm, daha görmek istediği çok şey vardı. Mutlu bir evliliğim olsun, torun sahibi olmak istiyordu. Ama bir yandan da sanki her şeyi planlamış gibiydi, kavuğu devretmesi bile bunun içinde. Bizim için çok erken tabii. Ama o hepimizin gideceği yere önceden gitti; sevdiklerine, ailesine, ustalarına kavuştu. Bence orada daha çok eğleniyor.

“LANET OLSUN KORONAYA”

İçinde kalan bir şey var mı?

Bir sürü ‘keşke’... Yurtdışı tatilleri planlıyorduk. Yunanistan’a gidecektik. İnsan hayatın karmaşasında, iş koşturmasında, çok bir arada olamıyor. Babamın KOAH rahatsızlığı olduğu için özellikle korona döneminde görüşemedik. Lanet olsun koronaya. Yanında daha sık zaman geçirebilirdim ama onu korumak adına görüntülü konuşmalarla geçen bir sürecimiz oldu. Uzun zamandan sonra ona hastanede, onu kaybettikten sonra sarılabildim. Canlı olmasını ve onun da bana sarılmasını çok isterdim.

Koronadan dolayı hastaneye ve kontrollerine gidememe gibi şeyler yaşamış mıydı?

Hayır, kontrollerine gidiyordu. Ya da eve hemşireler geliyordu. Bu konuda sıkıntısı yoktu. Son kontrolleri de iyi çıkmıştı.

Bir vasiyet bıraktı mı?

Daha çıkmadı, herhalde yok diye düşünüyorum.

Oyuncuların onları kaybettikten sonra değerlerinin bilindiği söyleniyor. Sen ne düşünüyorsun?

Babam o konuda şanslıydı. Hep iş yaptı, sevildi. Bir insan için tek bir kötü söz bile söylenmemesi çok güzel. Yaptığı çoğu işte insanların evine baba figürüyle girdiği için sanırım izleyiciler onu baba yerine koydular. Sadece ben babamı kaybetmedim, bütün Türkiye babasını kaybetti. Mesela Barış Manço öldüğünde çok etkilenmiştim. Cenaze törenini izlerken “Benim babam da bu kadar sevilerek mi gönderilecek” demiştim. Gerçekten aynısı oldu. Tek söylenen bir şey var: Barış Abi’den sonra herkesin bir ağızdan, aynı duaları ederek gönderdiği ikinci isim Rasim’dir...

Kaynak: Haber Global TV

Sonraki Haber