Hababam Sınıfı’nın Sevda’sı yıllar sonra sinemaya döndü! "Sevda Mecburi İstikamet"te onu gören tanıyamadı
"BU SEKTÖRDE BİR FATMA GİRİK YA DA TÜRKAN ŞORAY ÇIKAR MI, BİLEMİYORUM"
"Hababam Sınıfı Tatilde" filminde "Sevda", "Gülen Gözler" filminde
ise "Hikmet" rolüyle sinemaseverlerin hafızasında yer
edinen Sevda Aktolga, Yeşilçam'da var olmanın farklı bir
duygu olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:
"Günümüzde çok fazla oyuncu var. Mesela bu sektörde bir Fatma Girik ya da Türkan Şoray çıkar mı, bilemiyorum çünkü çok farklı bir sürü oyuncu, çok farklı rollerde 'star' pozisyonuna geliyor ama aynı hızda kaybolup gidiyorlar. Bu galiba sektördeki hızdan kaynaklanıyor. Arkadan iyi eğitimli genç oyuncular geliyor. Onun için şimdi daha zor."
Sevda Aktolga, sanat yaşamına ilişkin, "Tiyatroyu saymazsak sektörde 40 yılı doldurdum. Sinema sektörüne Ali Poyrazoğlu'yla başladım. Kendisi benim yönetmenimdi ve aynı zamanda da oyuncu arkadaşımdı. Onun tiyatrosunda oyunculuk yapıyordum. Ondan önce ilkokulu bitirdiğim yıl radyo çocuk saatiyle başladım. Bana ilk filmi yaptıran Fikret Hakan oldu. Ondan sonra sinemayı ve oyunculuğu çok sevdim" dedi.
Sanat yaşamı boyunca şöhreti ve parayı çok önemsemediğini ifade
eden Aktolga, hep "yeter ki oynayayım" düşüncesinde olduğunu,
bu düşüncesinin de hala devam ettiğini ve hep çok güzel insanlarla
çalıştığını kaydetti.
Hababam Sınıfı filminde Kemal Sunal'la olan bir anısını da paylaşan Aktolga, "Filmde bizi ıslatıyorlar ve biz onları dövmeye çalışıyorduk. Onlar da bize vurmaya çalışıyordu, Kemal Sunal bana bir tokat atmıştı ve adeta beynim dönmüştü. O filmin en güzel sahnelerinden biriydi. Çok da gerçekçi olmuştu. Kemal Sunal benim gerçekten hem oyuncu hem de insan olarak çok sevdiğim bir kişiydi. 'Nehir' filminde de sal devrildiği için boğuluyordum. Set arkadaşlarım kurtarmıştı, o anları hiç unutamıyorum. O anlar benim dönüm noktalarım oldu" ifadesini kullandı.
GERÇEK MESLEĞİ DİŞ HEKİMLİĞİ
Aktolga, diş hekimi olduğunu, mesleğini yıllar önce sadece yedi
yıl kadar yaptığını, sonra da muayenehanesini kapattığını, sağlıkla
ticareti bağdaştıramadığı için mesleğini yapmadığını, hayatını
oyunculuk yaparak sürdürdüğünü anlattı.
"SİNEMADA KAMERA ARKASINDA VE ÖNÜNDE ÇALIŞTIM"
Hayatında sinemanın çok önemli bir yere sahip olduğunu ve dünyaya
bir daha gelse yine oyuncu olacağını vurgulayan Aktolga,
şunları kaydetti:
"Çocuklarımı sinemayla büyüttüm, hayatımı sinemayla kazandım. Sinemada kamera arkasında ve kamera önünde çalıştım. Çok yoğun tempoda ve çok ağır çalıştım. İnsanlara, hayvanlara ve doğaya aşırı hassasiyetim var. Herhangi bir acıyı fazlaca dert ediyorum. Bu beni çok yıpratıyor. Bir kez felç, bir kez kalp krizi geçirdim, üstüne de KOAH (kronik obstrüktif akciğer hastalığı) hastası oldum. İstanbul'un enerjisi beni çok yordu, onun için Bodrum'a yerleştim. Şu an yaşadığım alan 'altın nefes' dedikleri alan. İnanılmaz bir oksijeni var ve çok seviyorum. Beni bu yaşattı diye düşünüyorum. İstanbul'da kalsaydım bunu başaramazdım. Burayı çok seviyorum bundan sonra da burada yaşamak istiyorum. İhtiyaç duyarlarsa ben projelerde olmak isterim. Yaşadığım hayattan ve her şeyden çok mutluyum."
Kaynak: AA