Defne Samyeli'nin eski eşi Eren Talu'nun sözleri ortaya çıktı: Defne beni aldattı
Cem Yılmaz'ın Defne Samyeli'yi Serenay Sarıkaya ile aldattığı iddia edilirken, Samyeli'nin eski eşi Eren Talu'nun Ayşe Arman ile 10 sene önce yaptığı röportaj sosyal medyada paylaşım rekoru kırdı.
Cem Yılmaz ve Serenay Sarıkaya aşkı magazin gündemine bomba gibi düşmüşken, herkes Defne Samyeli'nin bu aşk için ne diyeceğini merak eder hale geldi. Defne Samyeli, önce aldatıldığını itiraf etti, ardından "Beni mazur görün" diyerek magazin basınından ihanet haberlerine kızdığı için özür diledi.
ESKİ EŞİNİN SÖZLERİ SOSYAL MEDYAYI SALLADI
Defne Samyeli'nin ''İhaneti göremedim'' itirafının ardından sosyal medya Samyeli'nin açıklamalarıyla oldukça karıştı. Cem Yılmaz'ın Serenay Sarıkaya ile Defne Samyeli'yi aldatması konuşulurken, Samyeli'nin de eski eşi Eren Talu'yu aldattığı Twitter'da büyük yankı uyandırdı.
10 YIL ÖNCE NASIL ALDATILDIĞINI ANLATTI
Sosyal medya kullanıcıları, Defne Samyeli'nin eski eşi Eren Talu'nun 10 yıl önce Ayşe Arman'a verdiği röportajı gündeme getirdi. Eren Talu, o dönem Samyeli'nin kendisini nasıl aldattığını bir bir anlatmış. Üstelik Talu, bu aldatma itirafını da Defne Samyeli'nin kendisinin anlattığını söylemiş.
"EVLİ BİR ADAMLA ALDATTI"
Eren Talu, sosyal medyada yayılan röportajında şu ifadeleri kullanmış:
"'Defne, Brüksel'e bir medya konferansına gitmek istedi, "Tabii" dedim. Gitti. İşte ne olduysa o konferansta oldu. Richard Gizbert denilen o adamla tanışıyor. Adam, El Cezire televizyonunun Uğur Dündar'ı. Evli. Bilinen, tanınan biri. Karısı var, hayır işleriyle uğraşıyor, çok saygın bir kişilik. Londra'da yaşıyorlar. Richard o toplantıda moderatör. Bizimki de olgun erkeklerden hoşlanıyor..."
"SABAH BEŞE KADAR SOHBET EDİYORLARDI"
"Sadece sabahlara kadar bilgisayar başında, yatağa 5'te geliyor. Adamla chat'leşiyorlarmış. Bir akşam çalışma odasına girdim, baktım internette, beni görünce apar topar bilgisayarı kapattı. Tam o sırada Blackberry'sine mesaj geldi, hem bilgisayara hem telefona aynı anda geliyor ya... Masadaki cep telefonunu elime aldım, koştu, elimden kaptı. Adamdan gelen mesajı görmemi istemiyor. Sildi mesajı. O anda bir senaryo yazıverdi.Ben de yedim. Belki de yemek istedim. Fakat içime bir şüphe de düştü...
"TELEFONUNDA YAKALADIM"
"Votkanın gözünü seveyim! İki şişe votka içtik, birbirimize her şeyi anlattık. "Benden şüpheleniyorsun, al bak telefonumu hiçbir şey yok" dedi veverdi telefonu. Nasıl olduğunu bilmiyorum ama sildiğini zannetmiş fakat her şey içinde. Bütün mailler, SMS'ler. Karımın çeşitli fotoğraflarını görüyorum, kendi kendine çekmiş, hiç tanımadığım bir adama göndermiş. 'Bu ne ya?'' dedim. Gerisi, çorap söküğü gibi geldi. Artık inkar edecek hali kalmadı. Zaten ben anlamalıydım, daha güzel olmaya çalışıyordu, estetik falan bir şeyler yaptırıyordu, ''Zaten güzelsin, kimin için daha güzel olmaya çalışıyorsun?'' diyorum.''
Kaynak: Snob Magazin