İstanbul'un yeni eğlence üssü neresi? 'Dönem kapandı, doku değişti...'

Taksim ve civarı uzunca bir dönem İstanbul'un adeta kültür üssüydü. Özellikle butik konserlere ev sahipliği yapan özel mekanlar farklı seslere ve dinleyici kitlelerine ev sahipliği yapardı. Türkiye'nin önemli müzisyenlerini de yetiştiren bu sahne artık Taksim değil. Peki ne oldu? Yeni sahne neresi?

Son Güncelleme:

Taksim ve civarı insanlar yollarını arşınlamaya başladığından beridir bir değişim içinde. Aslında İstanbul var olduğundan bu yana değişiyor. Böylesi kadim şehirlerde değişimler ve dönüşümler elbette kaçınılmaz. Bunlar 'zamanın ruhu'na bağlı olarak da yaşanabilir, neredeyse spontane denebilecek bir hızda da gelişebilir. Metropollerin doğasında bu var.

Rahatlıkla Türkiye'nin kültür başkenti olarak ifade edebileceğimiz İstanbul için de elbette bu değişim kaçınılmaz ancak “Değişti, dönüştü, oldu bitti” demek yerine zaman zaman dönüşüme dair sorular sormak da şart. Mesela Taksim'deki konser mekanları nereye kayboldu?

Kemancı, Mojo, Line, Hayal Kahvesi, Babylon, Indigo, Caravan, Nayah, Jazz Stop, Nublu...

Bunlar akıllara ilk gelebilecek isimler. Hepsinin hikayesi farklı olabilir ancak tek gerçek, artık bu mekanların hiçbirinin Taksim ve civarında olmadığı...

Peki neden böyle oldu? Kırılma noktası neydi? Bu değişim ve dönüşüm bize ne anlatıyor? Müzikal dönüşümün ortaya çıkan duruma katkısı var mı?

'O MEKANLARI YARATAN DÖNEM KAPANDI'

Söz konusu mekanların yerlerini dolduran mekanlar gelemedi. Rock ve çevresindeki türlerin seyrine ışık tutan “Yoldan Çıkmış Simalar” adlı kitabın yazarı olan ve önemli mekanlarda müzik direktörlüğü yapmış müzik yazarı Murat Beşer bunun üzerine “Bir dönemin mekanları geride kaldı. Artık yerlerine muadilleri gelmeyecek zira o mekanları yaratan dönem kapandı” ifadelerini kullanıyor ve ekliyor:

“Beyoğlu'nda toplumsal ve kültürel doku değişti; buna bağlı olarak insan dokusu da değişti. Bu değişim doğal bir seleksiyon değil; bütünüyle rant kurgusu üzerinde insan eliyle sörf yapan bir değişim.”

Vakti zamanında merhum gitar virtüözü Yavuz Çetin'in de sahne aldığı Mojo'ya ev sahipliği yapan Büyük Parmakkapı Sokak'ta aynı zamanda Line da bulunmaktaydı. Sokağın sonunda ise müzikseverleri Jazz Stop karşılamaktaydı. Geriye sadece Mojo'nun ikonik led tabelasının bir parçası kalmış.

Sokaktaki Arzum Market'in sahibi olan ve 45 yıldır bu bölgede esnaflık yaptığını dile getiren Salih Salman “değişen dokuyu” anlatırken açıkça “Gelen kitle çok kalitesizleşti” diyor ve şunları ekliyor:

“Ancak bu biraz da daha önce buralara gelen müşterilerin eseridir. Birden Beyoğlu'nu bıraktılar. Onlar burayı bir anda terk edince Mojo, Jazz Stop, Hayal Kahvesi, Line gibi çok güzel mekanlar ayakta kalamadı. Bu mekanlardan sonra ortam pavyon tarzı takılan mekanlara kaldı.”

'ONLARIN DA PAYI VAR'

Sözlerine “Bahaneyi tamamen devlette ya da belediyede falan aramak doğru değil. Daha önce buralara gelen müzisyenlerin, sanatçıların, aydın insanların da payı var” diye devam eden Salih Salman'ın sözlerinde haklılık payı ne kadardı?

Büyük Parmakkapı Sokak'ta yer alan ve İstanbul'un önemli caz kulüplerinden olan Jazz Stop da uzun zaman önce Taksim'den ayrıldı.

Bu “ayak çekmede” Gezi olaylarının ne kadar payı vardı mesela? Salih Salman “Aslında Gezi'den önce de Beyoğlu'ndan uzaklaşmışlardı” diyor. Murat Beşer ise “Gezi kırılma noktalarından birisiydi” ifadelerini kullanıyor ve ekliyor:

“Aslında milat, 2006’da başlayan ve belediye eliyle uygulanan yasalar, yasaklar; bir de TAPDK kurallarının değişmesiydi...”

Belki de en önemli soru İstanbul'un şu anki kültür üssü'nün neresi olduğu? Murat Beşer buna dair “İstanbul’un Taksim’in eski dönemine denk düşecek kadar güçlü bir kültür üssü yok şu an” diyor ve “Kadıköy, Beşiktaş, BomontiAda, Galataport gibi mevcutlar bambaşka bir yaşam biçimini temsil ediyor. Buna ne kadar kültür denir, tartışılır. Kültürden ziyade tüketim üssü tanımına daha uygun” diye devam ediyor.

Kemancı, modern rock müziğimizin önemli isimlerinin dinleyicisiyle ilk kez buluştuğu sahne olmuştu. Fotoğraflar: Metin Aktaşoğlu

'ŞARTLAR ARTIK MEVCUT DEĞİL...'

Yakın dönem rock müziğinin lokomotif isimlerinin pek çoğunun ilk kez sahne aldıkları mekan olan efsanevi Kemancı'nın çok yakınındaki bir markette uzun yıllardır çalışan Erkan Bey ise “Bu dönüşüm süreci aslında Demirel döneminden, Ecevit döneminden başlıyor” diyor ve hükümetlerin politikaları, göç ve artan nüfus gibi etkenlerin bölgeyi çok hızlı değiştirdiğini vurguluyor.

Peki müzikal dönüşümün bir etkisi olmuş olabilir mi? Murat Beşer, rock özelinde “Nasıl ki bir dönemin mekanlarını yaratan dönem kapandıysa, rock müziğinin de doğup yaşayabileceği şartlar artık mevcut değil” diyor:

“Yaşadığımız dönemi yansıtan müziğin rap, pop ve R&B olması, piyasayı bunların domine etmesi şaşırtıcı değil. Yansımalar uyumlu...”

Peki şu an İstanbul'da akla eğlence denince gelen ilk mekan, ilk semt neresi? Bulmakta zorlanıyor olabilirsiniz... En azından bu sorunun cevabı eskisi kadar net değil.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber