Parıltılı K-Pop dünyasının zor yanlarını anlattı: 'Tedavi olma!'
K-Pop yıldızı Eric Nam, kariyerinde yaşadığı zorlukları ve ABD doğumlu bir Güney Koreli olmanın müzik yaşantısını nasıl etkilediğini gençlerle paylaşmaya karar verdi. Nam, Asyalıların "psikolojik sorunlarını konuşma tabusunu" yıkarken, K-Pop starlarının üzerindeki baskılara da ışık tutuyor.
Kore Pop'u olarak da bilinen K-Pop ülkemiz dahil dünya genelinde yüz milyonlarca gencin severek dinlediği bir müzik türü. BTS ve BLACKPINK gibi K-Pop grupları müzik uygulamalarında en çok dinlenen sanatçılar aralarında yer alıyor.
K-Pop'un yıldız sanatçılarından biri de Eric Nam. ABD doğumlu Nam aynı zamanda çok yönlü bir sanatçı. Pop yıldızı olmasının yanında TV sunucusu, yapımcı, içerik üreticisi, iş insanı hatta podcast yayıncısı.
Nam, bu günlerde ise K-Pop yıldızı olarak yaşadığı zorlukları anlatmaya ve Asya kültüründe yaygın olan "psikolojik sorunları konuşmama" tabusunu yıkmaya soyunuyor.
ZORLU K-POP KARİYERİ
ABD'nin Atlanta kentinde doğan Eric Nam, 2011 yılında Boston College'den mezun olduğunda iyi bir iş teklifi aldı. Nam, Londra merkezli yönetim danışmanlığı şirketi Deloitte'de danışman olarak işe başladı.
Bir süre sonra Nam, hayallerinin peşinden gitmek ve müzikle uğraşmak istediğine karar verdi. Risk aldı ve işini bırakıp 2013 yılında ailesinin geldiği yer olan Güney Kore'ye yerleşti. Burada bir yetenek yarışmasına katılan Nam, dereceye giderek bir müzik şirketinden hayalindeki kontratı kaptı.
Ancak psikolojik sorunlar peşini bırakmıyordu. "ABD'de yabancıyız, ebeveynimizin anavatanında ise fazla Amerikalıyız," diyen Nam, "Asla tam olarak kabul edilmiş hissetmiyoruz" diyor ve kimliğinin müzik kariyerini etkilediğinin de altını çiziyor.
Zaten kariyeri de büyük zorluklarla başlayan Nam, kendisine depresyon ve anksiyete teşhisi konulduğunu söylerken "Kariyerimin ilk zamanlarında duygusal olarak stres altındaydım" diyor.
Kariyerinde bir şeylerin değiştiği anı hatırlayan Nam, Dünya turnesi öncesi müzik şirketinin verdiği tavsiyeyi hatırlıyor... Şirketin, psikolojik tedaviye başlamasının kariyerini mahvedeceğini söylemesi Nam için her şeyi değiştirdi. "Tedavi olma!" şeklinde gördüğü baskı sonucunda bağımsız çalışmaya ve kariyerini kendi başına yönlendirmeye karar verdi. Böylece sağlığı ile ilgilenebilecekti.
Bağımsız bir sanatçı olmak kulağa çok havalı gelebilir. Ama Nam çok büyük zorluklarla karşılaştığını ifade ediyor. Albüm kaydından, konserlere her şeyle kendisinin ilgilenmesi gerektiğini söylerken "Bir defasında çıkacağım büyük bir turne için tur otobüsü ayarlamam ve otobüsün kaporası için 100 bin dolar bulmam gerekiyordu. Bu parayı bulamazsam turneye çıkamayacaktım" diyor.
K-POP YILDIZLARI VE DİASPORANIN ORTAK SORUNU: DEPRESYON
Bugünlerde iki ayaklı bir Dünya turnesinde olan Eric Nam, tecrübelerini de gençlere aktarmaya karar verdi. Nam, ABD'nin John Hopkins Üniversitesi'nde öğrencilerle söyleşilerde bulunuyor.
Uzak doğulular arasında psikolojik sorunların konuşulmasının tabu olduğunu söyleyen Nam, gençleri bu sorunlarını açıkça ifade etmeye teşvik ediyor. Amerika'da ya da başka bir ülkede yaşayan Asya kökenlilerin yaşadığı zorluklar ve "arada kalmışlık" duygusunu aşmaları için tavsiyelerde bulunuyor.
Nam sözlerini "Tek parça değiliz. Her birimizin arkasında çok zengin bir tarih ve kültür var ve umarım bu hikayeleri üç, beş, 10, 50 yıl ve sonsuza dek anlatmaya devam ederiz" şeklinde devam ettiriyor.
Nam sadece Amerikalı Asyalı gençlerin sorunlarından bahsetmiyor; ayrıca K-Pop dünyasında gerek sahne önünde, gerek sahne arkasında yaşadığı zorluklara da ışık tutuyor. Zira K-Pop dünyası tutunmak için cidden zorlu ve acımasız bir dünya.
Son 15 yıldır Güney Kore'de 30'dan fazla ünlü genç yıldız intihar etti. Bir kısmı hali hazırda depresyon tedavisi görüyordu ancak hepsinin zorlayıcı ve uzun çalışma saatleri ile yapımcıların baskılarından şikayetçi oldukları bir gerçek.
2019'da dünyaca ünlü f(x) grubundan Sulli intihar edince, K-Pop intiharları da dünyanın gündemine girmişti. Grup arkadaşı Amber Liu kendilerine yapılan baskılardan bahsetmiş "Bize nasıl yıldız olacağımızdan çok nasıl aç kalmamız gerektiği öğretilmişti" diyerek şirketlerin kendilerine uygulattığı ağır diyetleri eleştirmişti.
Güney Kore'nin muhafazakar bir yapısı olduğunu ve Sulli'nin feminist fikirlerini açıkça beyan ettiğini söyleyen Liu, Sulli'nin her gün binlerce nefret mesajı aldığını ve sözlerin de taşlar gibi onu incittiğini aktarmıştı.
Kaynaklar: Insider, The People, The Guardian
Kaynak: Web Özel