Oppenheimer, Japonya'da aylar sonra gösterimde

Universal Pictures, Hollywood için büyük bir pazar olmasına rağmen Japonya'yı dünya çapında gösterim programından çıkardı.

Film sonunda bağımsız film dağıtımcısı Bitters End tarafından satın alındı ve dünyadakinden sekiz ay sonra gösterime girdi.

Christopher Nolan'ın ABD'li fizikçi J Robert Oppenheimer ve atom bombasını geliştirme yarışı hakkındaki biyografik filmi geçen yıl Temmuz ayında gösterime girdiğinden bu yana 953 milyon dolardan (1,4 milyar dolar) fazla hasılat elde etti.

Ancak ABD'nin İkinci Dünya Savaşı'nın sonunda Hiroşima ve Nagazaki'yi bombalayarak 200.000'den fazla insanın ölümüne neden olmasının ardından Oppenheimer'ın yarattıkları Japonya'da kalıcı bir iz bıraktı.

HİROŞİMALILAR İÇİN İZLEMESİ ZOR

Ülke basınında yer alan haberlere göre, Hiroşima'da sinemaya gidenler filmi ilk kez izledikten sonra karışık tepkiler verdiler.

Toshiyuki Mimaki Hiroşima'nın bombalanmasından sağ kurtulanlardan biri. O sırada üç yaşındaydı. Mimaki, "Bütün film boyunca Hiroşima'nın bombalanma sahnesinin gelmesini bekledim ama hiç gelmedi" diyor.

Film atom bombasının sonuçlarını doğrudan göstermiyor. Bunun yerine Oppenheimer'ın kişiliğine ve iç çatışmalarına odaklanıyor.

Eski Hiroşima Belediye Başkanı Takashi Hiraoka filmi Japon bakış açısından yoksun olduğu için eleştirdi. Hiraoka, "Nükleer silahların yarattığı dehşet yeterince tasvir edilmemiş. Film, atom bombasının Amerikalıların hayatını kurtarmak için kullanıldığı sonucunu doğrulayacak şekilde yapılmış" diye konuştu.

37 yaşındaki Kawai de filmi açılış gününde izleyenler arasındaydı. "Bu, Oskar Ödüllerini kazanmayı hak eden muhteşem bir film" diyor Kawai ve ekliyor: "Ancak film aynı zamanda atom bombasını öven bir şekilde tasvir ediyor ve Hiroşima'da kökleri olan bir kişi olarak izlemekte zorlandım."

Japon yönetmen Takashi Yamazaki daha önce Japonya'nın atom bombası deneyimini anlatan bir film görmek istediğini söylemişti.

"Japonya'dan Oppenheimer'a bir cevap verilmesi gerektiğini hissediyorum" diyen Yamazaki, yönetmen Christopher Nolan'la yaptığı online diyalogda da bu düşüncesine katıldığını belirtti.