İstanbul Modern Sinema, dört filmi daha seyirciyle buluşturuyor

İstanbul Modern Sinema, "Kapı Açık" adlı film seçkisini çevirimiçi olarak sinemaseverlere sunuyor.

Japonya'dan İtalya'ya farklı coğrafyalarda geçen dört filmlik seçki, önemli bir olay sonucu hayatları değişen karakterlere odaklanıyor, evle dışarısının, kapının ötesindeki gerçeklikle yüzleşmenin, sosyal ilişki kavramının yeni anlamlar kazandığı günümüze farklı bir bakış atıyor.

İstanbul Modern'in internet sitesinde gösterilecek seçkinin programı şöyle:

Fırtınadan Sonra (2016) (4-9 Haziran) 

Japon çağdaş sinemasının önemli isimlerinden Altın Palmiye Ödüllü Hirokazu Kore-Eda'nın Cannes'da Belirli Bir Bakış bölümünde yarıştığı Fırtınadan Sonra'sı, boşanmanın ardından dağılan bir ailenin fırtınada babaannenin evinde bir araya gelerek yeni hayatlarıyla hesaplaşmasını anlatıyor. 

Yuva (2008) (11-16 Haziran) 

Ursula Meier'in yazıp yönettiği Yuva'nın merkezinde, atıl bir otobanın kenarında yaşayan mutlu bir aile var. Marthe, Michel ve üç çocuklarının kendi halinde sürüp giden mutlu hayatları, evlerinin hemen yanı başında 10 yıldır atıl duran otoyolun trafiğe açılmasıyla alt üst olur. Her gün artan trafiğin gürültüsü, oluşturduğu kirlilik, yok olan mahremiyetleri ve daralan yaşam alanlarının içinde giderek daha da sıkışan aile, kendilerine bir çıkış yolu aramak zorunda kalır...  

Elma (1998) (18-23 Haziran) 

İranlı yönetmen Samira Makhmalbaf'ın Tahran'ın güneyindeki gerçek bir olaydan etkilenerek henüz 18 yaşında çektiği ilk filmi Elma, babaları tarafından 12 yıl boyunca evden çıkartılmayan ikiz kız kardeşlerin hikâyesini anlatıyor. Durum komşular tarafından şikâyet edilince 12 yıl sonra ilk kez dışarı çıkan kızların dış dünyada yaşadıkları ve babalarının "korumacı" yaklaşımı, genç yönetmen tarafından belgeselle kurmaca arasında gidip gelen bir üslupla perdeye aktarılıyor. 

Mucizeler (2014) (25-30 Haziran)

Cannes'da Jüri Özel Ödülü'ne değer bulunan Alice Rohrwacher'in ikinci filmi Mucizeler, odağına uzak bir köyde arıcılıkla geçinen bir aileyi ve özellikle de ailenin 12 yaşındaki kızı Gelsomina'yı alıyor. Kötü niyetli olmamasına rağmen kolay sinirlenebilen, kendisi de adeta bir arı gibi çok çalışarak ailesini geçindirmeye uğraşan babasına yardım eden Gelsomina, ailesini para ödülüyle lüks bir gemi seyahati vaat eden bir TV yarışma programına yazdırıyor ve tüm hayatları altüst oluyor...