II. Mehmet operası 34 yıl sonra seyirciyle buluştu
Türkiye prömiyerini 3 Kasım 1990'da yapan II. Mehmet operası, 34 yıl sonra yeniden AKM'de sanatseverlerle buluştu.
İstanbul Devlet Opera ve Balesi bünyesinde sahnelenen, romantik dönem opera literatürünün en önemli bestecilerinden Gioachino Rossini'nin 28 yaşında bestelediği II. Mehmet operası Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) izleyicilerle buluştu.
Eserin orkestrasını dünyaca ünlü İtalyan şef Alessandro de Marchi yönetirken, rejisörlüğünü de ünlü İtalyan sanatçı Renato Bonajuto üstlendi.
Fatih Sultan Mehmet'in Venedik Cumhuriyeti hakimiyetindeki Eğriboz kuşatması sırasında yaşadıklarını anlatan eser, uzun süren hazırlıkların ardından sanatseverlerin beğenisine sunuldu.
II. Mehmet'in en dikkat çeken öğelerinden birisi de Fatih Sultan Mehmet'in atını canlandıran 'Çilli' oldu. Sahnede kullanılan gerçek at, ilgiyle izlendi.
II. Mehmet operasında '2. Mehmet' rolünde Burak Bilgili ve Doğukan Özkan, 'Anna' rolünde Dilruba Bilgi ve Gülbin Günay, 'Calbo' rolünde Barbora Hitay, Asude Karayavuz ve Esen Demirci, 'Paolo Erisso' rolünde Mert Süngü ile Ufuk Toker, 'Condulmiero' rolünde Berk Dalkılıç ve Yoel Keşap, 'Selim' rolünde Hazal Ata ve Anıl Önder dönüşümlü olarak oynadı.
İstanbul Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Caner Akgün, "Bu opera 34 yıl sonra sezonumuzda yer alıyor, bunun mutluluğunu yaşıyoruz. İtalyan orkestra şefi Alessandro de Marchi, orkestra sanatçılarımız, koro sanatçılarımız ve solistlerimizle müzikal anlamda bir İtalyan-Türk işbirliği yaparken dekor, kostüm, ışık, tasarımcılarımız, ülkemizin yetiştirdiği değerli tasarımcılarımız yine İtalyan rejisör Renato Bonajuto ile güzel bir iş ortaya koydu. Emeği geçen bütün teknik ekibe, idari ekibe ve sanatçı kadrosuna teşekkür ederim" dedi.
"ÇİLLİ' BÜTÜN PROVALARIMIZA KATILDI"
II. Mehmet operasında kullanılan gerçek at 'Çilli'den de bahseden Akgün "Fatih Sultan Mehmet'in güzel, estetik olan o güzel atını aynı zamanda sahneye taşıdık. Bütün provalarımıza katıldı. Bizimle birlikte bütün müzikal seslere alıştı. Artık bizim bir üyemiz oldu ve bu prodüksiyonun da maskotu oldu. Tarihi sahneye taşırken gerçek unsurları da kullanmamız gerekiyor, o yüzden bizim için de güzel bir tecrübe oldu" diye konuştu.