Dünyanın en yaşlı ülkesi Japonya'da yaşlılara bakış nasıl? Bir film, rakamlar ve katliam...
Dünyanın en yaşlı nüfusuna sahip Japonya'da yaşlılara olan bakış eleştiriliyor. Ülkede ötenazi tartışmaları yürütülürken bu yıl Cannes Film Festivali'nden ödülle dönen Plan 75 ülkedeki yaşlılar gerçeğine ışık tutuyor.
Japon sinemasının en son ses getiren eserlerinden biri Plan 75, bu sene adından oldukça söz ettiren yapımlardan biri oldu. Filmde Japon hükümetinin 75 yaş üzeri yalnız yaşayan insanları ötenazi yapmaya (yaşamını bilinçli olarak sona erdirme) teşvik etmesi anlatılıyor.
Yönetmen Chie Hayakawa filmi çekmeden önce bu fikri yaşlı annesine ve annesinin arkadaşlarına sormak istediğini söylüyor. Beklediğinin aksine olumlu geri dönüşler aldığını ve bunun kendisini şoka uğrattığını ifade ediyor. Hayakawa'nın annesi ve annesinin arkadaşları, 'ailelerine ve devlete yük olmak istemediklerini' bu yüzden fikre olumlu baktıklarını belirtmiş.
Ötenazi Japonya'da yasadışı. Ancak Hayakawa, kendisini şok eden annesinin cevabının aslında Japonya'nın demografik bir yansıması olduğunu söylüyor.
'JAPON BÜROKRASİSİ YAŞLILARI BİR KENARA ATIYOR'
Dünyanın en yaşlı halkı olan Japonların 3'te biri 65 yaşın üzerinde. 65 yaş üzeri her 5 kişiden 1'i de yalnız yaşıyor. Üstelik Japonya'da her ülkenin toplamından fazla 100 yaşın üzerinde insan var. Japonya ayrıca dünyada en çok bunama oranına sahip ülke konumunda.
Japonya'da 60 yaşında emekli olunabiliyor. OECD raporuna göre; 2018 yılında bir emekli yılda 779 bin 300 Japon yeni (5 bin 774 dolar) maaş alıyor. Yalnız yaşayan birinin Japonya standartlarına göre bu para ile geçinmesi oldukça güç. O yüzden çoğu Japon, emekli olduğu halde çalışmasında fiziksel bir engel yoksa, iş hayatında kalmaya devam ediyor.
Hayakawa'ya göre; Japonya'da hayat yaşlılar için giderek kötüleşiyor. Hükümet, yaşlıların bakımı ve emeklilik hakları ile ilgili birçok sorun ile karşı karşıya. Hayakawa Japon bürokrasinin yaşlıları bir kenara attığı görüşünde.
Bu yüzden Hayakawa, filmin insanlara Japonya'nın şu anki halinden daha gerçekçi geldiğini, hatta yakın gelecekte filmdeki senaryonun gerçek olursa kimsenin şaşırmayacağını beyan ediyor. Hayakawa Japon toplumunun zaten filmdeki fikrin etrafında yüzdüğünü belirterek "Japonya'nın hoşgörüsüz bir topluma dönüşmesinden çok korktum" diyor.
Japonlardaki ötenazi tartışmaları korkunç suçları da tetikleyebiliyor. 2016'da bir adam, Tokyo dışındaki bir engelli merkezinde uykusunda 19 kişiyi öldürerek katliam yaptı. Zanlı, savunmasında bu kişilerin "Evde yaşamakta veya toplumda aktif olmakta aşırı güçlük çektikleri" için ötenazi yapılması gerektiğini iddia etti.
Korkunç olay, Hayakawa'ya filmi için fikir sağlayan olaylardan biriydi. “Japon toplumunda bunun izole bir olay veya düşünce süreci olduğunu düşünmüyorum” dedi.
'GİTTİĞİMİZ YER BURASI'
The Japan Times ve BBC için sinema ve sanat üzerine yazılar yazan Kaori Shoji'ye göre; film distopik görünmüyor. Shoji, "Film sadece olduğu gibi anlatıyor" derken "Bize diyor ki: 'Aslında gittiğimiz yer burası.'" ifadelerini kullanıyor.
Japonya'daki Tottori Üniversitesi'nde maneviyat ve biyoetik üzerine çalışan doçent olan Yasunori Ando, bazı insanların aşırı çalışmaktan ölüme sürüklendiği bir toplumda bu potansiyel geleceğin çok daha inandırıcı olduğunu söylüyor.
FİLMİN KONUSU NE?
Hayakawa ilk uzun metrajlı filmi “Plan 75” ile Cannes Film Festivali'nde Altın Kamera Mansiyon Ödülü'nü de kazandı. Filmde Japon hükümeti 75 yaşını aşan kişileri ötenaziye teşvik ediyor, ötenazi poliçesi satmak isteyen satıcılar yaşlılara ulaşıyor.
Filmin geçen cuma günü Japonya'da vizyona girmesinden önce Tokyo'da verdiği bir röportajda ünlü yönetmen, "Devlet size bir şey yapmanızı söylüyorsa, onu yapmalısınız şeklinde bir zihniyet var" derken bunun kültürel zorunluluklardan dolayı olduğunu söylüyor.
45 yaşındaki Hayakawa hayata bakış açısını ve sanat düşüncesini küçükken kanserden kaybettiği babası ile şekillendirdiğini söylüyor. Hatta babasının yaşadıkları da bu filme ilham olmuş. Sanat eğitimini New York'da alan Hayakawa, Japon bir ressam ile bu şehirde evlenip iki çocuğunu da burada doğurdu. Ünlü yönetmen, ailesiyle 2008'de tekrar Japonya'ya yerleşti.
*Bu makalenin bir bölümü New York Times'da yer alan "A Filmmaker Imagines a Japan Where the Elderly Volunteer to Die" isimli yazıdan alınmıştır.
Ek kaynak: OECD
Kaynak: Web Özel