Zafer Partisi lideri Ümit Özdağ: Yüzde 51'i aştığımız an sığınmacıların dönüş süreci başlayacak

Millet İttifakı ile el sıkışan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, katıldığı bir canlı yayında "Farkın kapanması hiç ama hiç zor görünmüyor. İkinci, tur Türkiye "Göçmenistan" mı olsun, Türkiye mi kalsın referandumu. Yüzde 51'i aştığımız an sığınmacıların dönüş süreci başlayacak." dedi.

Son Güncelleme:

Millet İttifakı ile el sıkışan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, katıldığı bir canlı yayında gündeme ilişkin kritik açıklamalarda bulundu.

Özdağ'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

Sinan Oğan neden Cumhur İttifakı'nı destekledi? "Bu konuşmalar ikimizin arasında" 

Sinan Bey ile yıllardan beri dostuz. Avrasya Stratejilik Araştırmacılar Merkezi'nde benimle birlikte çalıştı. Eşi Gökçen Hanım ve ailesi, babası, annesi, kardeşleri bunların hepsi bizim aile çevremiz. Bir dostluğumuz var. Bu süreçte de sürekli iletişim içinde olduk, birbirimize açık olduk. Farklı düşündüğümüzde birbirimize ifade ettik. O gün de henüz bir karar vermemiştik. Bir sürü tevatür vardı. Bir sürü dedikodu dolaşıyordu. 'Görüşmüyorlar, kavga ediyorlar' diye. Onlara bir cevap verelim dedik. Fotoğraf onun için çekildi. O süreçte de farklı görüşlerimizi gündeme getirip tartışıyorduk. Neticede Sinan Bey'in kendi takdiri. Erdoğan ile görüştükten sonra bana açık şekilde 'şu şu nedenlerden' diye Recep Tayyip Erdoğan'ı desteklemeye karar verdiğini söyledi. O nedenlere girmek istemiyorum. Bu konuşmalar ikimizin arasında. Artık tarih oldu.

"Bakanlık geçmedi ama sürecin içinde yer almamız lazım"

Bugün Mustafa Destici 'Özdağ, AK Parti'den bakanlık istedi' dedi. Kavram olarak bakanlık geçmedi ama netice olarak göçmenlerin geri dönüş sürecini yönetecekseniz bir pozisyon lazım. Bakanlık diye telaffuz etmedik. Bu dünya tarihinin en büyük geri dönüş projesi. Yıllarca çalıştık bunu. İstanbul'dan demiryolu ile Mersin'e, Mersin'den gemilerle Lazkiye'ye. Sonra Afrika'dan gelenlerin geri yollanması. Bütün bunları biz çalıştık. Türkiye'de iki kamp var birbirine düşman; Millet İttifakı ile Cumhur İttifakı. Biz Zafer Partisi olarak bunun yanlış olduğunu düşünüyoruz başından beri. Türk milleti bütündür. Komünist Partisi'nin kurmuş olduğu aşhaneye ülkücü genç yemek için sıraya giriyorsa, Komünist Partili genç tabakla yemek uzatıyorsa biz bir milletiz. Kemal Bey bize bu konuda söz verdi. Bu projeyi benimsediğini gösterdi. AK Parti'nin kafasındaki şu, 1 milyon Suriyeliyi Katar'la yaptığımız inşaatlara yerleştireceğiz dediler.

"Kılıçdaroğlu 'kabul ediyoruz' dedi ve biz el sıkıştık"

AK Parti Türkiye'yi 21 seneden beri yönetiyor. Birçok yanlış yaptı iyi şeyler de yaptılar. Bizim çıkışımız; Türkiye'nin en büyük meselesi bu. Bunu aşmadan Türkiye'nin çakış yapması mümkün değil. Bunu aşmanın AK Parti ile mümkün olamadığı için. Kılıçdaroğlu da 'Sığınmacıların, kaçakların vatanlarına dönmesini kabul ediyoruz, sizinle birlikte çalışıyoruz, Zafer Partisi olarak sorumluluk üstlenmenizi kabul ediyoruz' dedi. Biz de kabul ettik, el sıkıştık. Netice itibariyle projemiz kabul edildi. Bu projeyi uygulamak için Kemal Bey'e, Türk halkından destek istiyoruz. Kemal Bey ile Zafer Partisi olarak birlikte çalışacağımız için Zafer Partisi'ne de destek istiyoruz.

"AK Parti ile anlaşamadığımız nokta sığınmacı konusu"

Bu sürecin yönetiminde Zafer Partisi kadrolarının görev alması gerektiğini söyledim. Bu konuda en iyi çalışan kadroların Zafer Partisi kadroları olduğunu söyledik tabii ki. Hem AK Parti Genel Başkan Vekili Numan Bey ve hem CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile yaptığımız görüşmelerde Anayasa'nın ilk 4 madde, 66. madde ve terörle mücadelede mutabık kaldık. Ayrıldığımız nokta AK Parti'nin sığınmacıların geri dönmesiyle ilgili ciddi projelerinin olmadığı, ayrıca Suriye'nin kuzeyinde yeni bir Afganistan meydana getirilmesidir. Bizim için de bu bölgenin güvenlik riski olacağı gerçeğiydi. Bu proje Türkiye'nin aleyhine bir proje çünkü.

"Sığınmacıların dönmesini AK Parti'den HDP'ye herkes istiyor"

Kemal Kılıçdaroğlu'nun verdiği sözleri uygulayacağından eminim. Netice itibariyle Türkiye için hayati bir süreçten bahsediyoruz. Türk halkı artık yoruldu. Sığınmacıların artık ülkesine dönmesini istiyor. Bunu da gerçekleştireceğiz. Kim ki dönüşe engelleyici girişimde bulunur, Türk halkı buna sert tepki verir. Türk halkının yüzde 90'ı sığınmacıların dönmesini istiyor. AK Partililer, HDP'liler, CHP'liler, İYİ Partililer de istiyor. Küçük bir grup hariç herkes istiyor.

"Yüzde 51'i aştığımız an sığınmacıların dönüş süreci başlayacak"

Türkiye'de ne yazık ki bir nefret süreci var. Bu nefret Erdoğan'a nefret ve Erdoğan'a sevgi şeklinde şekilleniyor. Bu zaman zaman halkın, seçmenin doğru teşhis koymasını engelleyebiliyor. Meseleyi Erdoğan'a nefret veya Erdoğan'a sevgi değil. Çocuklarımızın geleceğini kurtarma, ülkemizin bir iç savaşa sürüklenmemesi olarak görülmeli. Artık sığınmacıları göndermeye çok yakınız. İkinci turda yüzde 51'i aşmaya çok yakınız. Yüzde 51'i aştığımız an sığınmacıların geri dönüş süreci başlayacak.

"İkinci tur Göçmenistan mı olsun, Türkiye mi kalsın referandumu"

Göreceksiniz bu seçimin sonucu bazıları için sürpriz olacak. Türk halkı sığınmacıların gitmesi konusunda iradesini sandığa yansıtacak. Zafer Partisi'ne oy verip, Sinan Bey'e oy verenler yine blok olarak hareket edecekler. Sinan Bey'e oy verip, öbür tarafta İYİ Parti'ye oy veren seçmen var. Bu seçmen de ikinci turda Kemal Bey'e oy verecek. Sinan Bey'e oy verip, MHP'ye oy veren seçmen var. Bu seçmen daha büyük şekilde, 1. turda Erdoğan'a oy veren seçmenle birlikte şimdi Kemal Bey'e doğru oy veriyorlar. Özetle farkın kapanması hiç ama hiç zor görünmüyor. Burada yeni bir turla karşı karşıyayız. Bu yeni turda seçmen bir referanduma gittiğini düşünürek bu referandumun konusu Kemal Bey mi, Recep Bey mi değil; Türkiye göçmenistan mı olsun, Türkiye mi kalsın. Dünyanın bütün lümpenleri Türkiye'ye gelmeye devam etsinler. Yılda 11 milyar dolar harcadık, 11 milyar dolar daha harcarız diyenler. Eczaneye girip Suriyelilerin de ilaç parasını ödeyelim diyenler, hastaneye gidip Suriyeli'nin de tedavi parasını verip ama Suriyelinin arkasında sıraya girenler Erdoğan'a oy verirler.

"HDP seçmeni de bazı şehirlerde bize oy vereceğini söylemişti"

HDP seçmeninin de en önemli meselelerinin başında sığınmacılar geliyor. HDP seçmeni işini en fazla kaybeden oransal olarak iş grupları içinde çalışıyor. Suriyelilere kaybediyorlar. Onun için HDP'ye oy verip, Zafer Partisi'ne oy veren seçmen de oldu. Ben bunu sahada yaşadığım için gördüm. Bu Diyarbakır'da yok ama Adana, Mersin, İzmir, Gaziantep ve İstanbul'da gördüm bunu. 'Biz sizi tanıyoruz, siyasetinizi de biliyoruz; ancak bir şeyi doğru söylüyorsunuz, buna şimdi ihtiyacımız var, Suriyelilerin gitmesine ihtiyacımız var, işimizi kaybediyoruz, asgari ücretin yarısını kabul ediyor ve ben işsiz kalıyorum' dediler. Doğrusu bu noktada da bir sıkıntı olacağını düşünmüyorum. Bizim teröre karşı duruşumuzdan, Yeşil Sol'a PKK'ya olan düşüncelerimizden kafağmızı kesseniz taviz vermeyiz.

"Bizim tavrımız Cumhur İttifakı'ndaki seçmene de güven vermiştir"

Seçimin ikinci tura kalması Millet İttifakı'nın başarısı değildir. Zafer Partisi'nin, Sinan Oğan'ın Cumhurbaşkanı adayı olmasıyladır. Ben Millet İttifakı'nın içinde değilim partimle. Biz CHP Genel Başkanıyla yapmış olduğumuz bir protokolle bir araya geldik. Millet İttifakı nereye gider, nasıl evrilir onu bilmem. Şunu söyleyeyim; bizim bu süreçte parti olarak almış olduğumuz tavır Anayasa'nın ilk 4 madde, 66. maddeden taviz vermememiz, terörle mücadelede Zafer Partisi'nin net tavrı. Milli ve üniter devlete yönelik her türlü politikanın karşısındaki tavrımızın protokole yansıtması. Sandığa gitmeyen seçmene, Cumhur İttifakı'na oy veren seçmene de ayrıca güven vermiştir.

CHP listelerinden Saadet, DEVA, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti girdi. CHP yüzde 25 aldı. Yüzde 25 zaten CHP'nin oy oranı. Diğer partilerin oyları nerede? Şimdi gelmiş olduğumuz noktada dengeleri değiştirecek yeni bir siyasal pozisyon ortaya çıktı. Bu pozisyon Türkiye'ye büyük bir değişim fırsatı veriyor. Türk halkı sandığa giderken "Göçmenistan" mı olsun Türkiye mi olsun seçeneklerinden birisini seçecek. Bu da meselenin hangi eksene oturduğunu ve bu eksende de Zafer Partisi'nin rolünü gösteriyor.



Kaynak: Diğer

Sonraki Haber