Bu yaz ne kadar sıcak olacak?

Kış geç geldi, kurak geçti. Şimdi tam bahar havaları gelecek derken başlayan yağmurlar ise "Yaz da mı gecikecek?" sorusunu akıllara getirmekte. Fakat Avrupa'yı ve Türkiye'yi daha ciddi bir sorun bekliyor. Uzmanlar, 3 yıl içinde dünya tarihinin sıcaklık rekoru kırılacağını belirtiyor.

Son Güncelleme:

Kurak geçen kışın ardından iklim değişikliğine ilişkin açıklanan son raporlar endişe yarattı. Yaz döneminde kıta Avrupası ve Türkiye’nin aşırı sıcak geçeceği uyarısı yapılırken, 3 yıl içinde dünya tarihinin sıcaklık rekoru kırılması ise kaçınılmaz…

Kurak geçen kış döneminin ardından son bir haftalık süreçte yayınlanan 2 rapor, iklim değişikliği etkilerinin daha fazla hissedileceğini ortaya koydu. BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'nin yayınladığı son sera gazı emisyon raporunda, Türkiye'nin 2021'deki sera gazı emisyon oranı 564 milyon ton gibi rekor seviye olarak duyuruldu. 2022 rakamları henüz açıklanmazken, 1990'a kıyasla Türkiye'deki sera gazı emisyonlarının 2 katına çıktığı ortaya konuldu.

'ÇOK NADİR GÖRÜLEN BİR HADİSE'

Uluslararası Earth System Science Data tarafından yapılan araştırma da ise, buzullardaki erimenin 30 yıl öncesine göre 3 kat hızlandığı, iklim değişikliğinin hem kıta Avrupası hem de Türkiye özelinde sıcaklık değerleri ve ekstrem hava olaylarında artışa neden olacağı uyarısında bulunuldu.

Haber Global Meteoroloji Editörü Bünyamin Sürmeli, iklim değişikliğinin önümüzdeki yaz dönemine etkilerine ilişkin, “3 yıl içinde en sıcak yıllardan biri yaşanacak. Son ölçümler ise Güney Yarımküre'deki buzul erime seviyesinin arttığını ortaya koydu. Buzullardaki erime eğrisindeki asıl neden Güney Yarımküre'deki buzul erimesinin artması” dedi.

Tunus'taki Şeybe Barajı'nda suların çekilmesi kaplumbağaların doğal yaşamını tehdit ediyor. Fotoğraf: AA

Yüzbinlerce yıllık periyotlarda çok nadir görülen bir hadisenin yaşandığını sözlerine ekleyen Sürmeli, “Üst üste 2.5 yıldır La Nina etkisindeydik. Bu durumu örnekle açıklamam gerekirse son 40 yıl öncesine kadar 8-10 yıllık periyotlarda bir kez tekrarlayan La Nina periyodu, neredeyse 3 yıl üst üste tekrarlandı. İklim ve hava olaylarında dramatik değişim söz konusu” diye konuştu.

LA NİNA'DAN EL NİNO'YA

Haziran ayı ile birlikteyse El Nino etkisinin görüleceğini dile getiren Sürmeli, “El Nino’nun 3 aylık periyot etkinliği yüzde 74 olarak hesaplanıyor. Üst üste 2.5 yıl La Nina’dan sonra birden bire El Nino’ya geçmek sıra dışı hava olaylarının görülmesine neden olacaktır. Yaz döneminin bizim coğrafyamız açısından sıcak geçmesini bekliyoruz. Bu fenomenler yani La Nina’nın uzun sürmesi, akabinde El Nino’ya geçiş buzulların erimesi, emisyonlardaki artış gibi nedenlerle iç içe geçmiş durumda” uyarısında bulundu.

Yıllar içerisinde karbon ve karbondioksit salımındaki artışın dünyanın ısı dengesini bozduğunu belirten Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü Öğretim Üyesi ve iklim uzmanı Prof. Dr. Levent Kurnaz ise "Atmosfer sıcaklığının artması binlerce yıldır var olan dengeleri bozdu. Buna neden olan hızlı nüfus artışı, sera gazı salınımı" dedi.

Kurak geçen kışın ardından baharda sağanak yağışlar hakim. Fotoğraf: AA

Akdeniz ülkeleri ve Türkiye için 2035’e kadar 2 derece sıcaklık artışı riski olduğunun altını çizen Prof. Dr. Kurnaz, önümüzdeki yaz döneminin sıcak geçeceğine değinirken, İklim değişikliğinden en çok etkilenecek bölge ise Türkiye’nin de içinde olduğu Güney Doğu Avrupa. Buzullardaki erime okyanus sularının sıcaklığını ve dolayısıyla yağış rejimini de ciddi biçimde etkiledi" ifadelerini kullandı.

'TABLOYLA NİYET MEKTUBU UYUŞMUYOR'

İTÜ Meteoroloji Mühendisliği Öğretim Üyesi ve Afet Yönetimi Anabilim Dalı Profesörü Mikdat Kadıoğlu da karbon salım artışının beraberinde sera etkisi ile sıcaklıkları arttırdığına değindi. Dünya genelinde ortalama sıcaklık değerlerinde bozulma ve ekstrem hava olaylarında artış olduğunu da belirten Prof. Dr. Kadıoğlu, “Türkiye Paris İklim Anlaşması çerçevesinde niyet mektubu yayınladı ancak ortaya çıkan tabloyla niyet mektubu uyuşmuyor” diye konuştu.

İklim değişikliğinin aynı zamanda hava kalitesini de bozduğunu söyleyen Prof. Dr. Kadıoğlu, “Kirli teknolojiden uzak durmamız şart” diyerek, şunları dile getirdi:

“Olay kapsamlı düşünmek lazım. Yapılması gereken bina ısı yalıtım sistemlerini tamamlamak. Ülke genelindeki yüzde 70’e yakın binada yalıtım yok. Evi ısıtacağız derken, havayı ısıtıyoruz. Daha da vahimi fosil yakıtları verimli kullanamıyoruz."

Öte yandan sıkça dile getirilen La Nina, Pasifik Okyanusu'ndaki sıcaklıkların değişikliği sonucu meydana gelen karmaşık hava olayı olarak tanımlanıyor.

El Nino ise Büyük Okyanus yüzey sularının sıcaklığındaki büyük salınımlar ve bunların yol açtığı atmosferik olayların genel adı olarak kullanılıyor.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber