Yunanistan'ın Ege'deki son tacizi Bozcaada'da... Bu ısrarlı tacizlerin sebebi ne?

Ege'de Yunanistan'ın tacizleri devam ediyor. Hükümetin erken seçim çağrıları ve politik krizlerle mücadele ettiği Yunanistan'da siyasi kaos hakim. Peki Türkiye daha önce Yunanistan'la Ege'de neler yaşadı? Yunanistan tacizlerini neden arttırdı?

Son Güncelleme:

“Anatolian” isimli Ro-Ro gemisine önceki gün Çanakkale’nin Bozcaada ilçesi açıklarında iki Yunanistan Sahil Güvenlik unsuru tarafından taciz ateşi açıldı. Bunun üzerine Sahil Güvenlik Komutanlığı, olay mahalline derhal iki Sahil Güvenlik Botu sevk edildiğini açıkladı. Ayrıca Türkiye, Yunan makamları nezdinde Ankara ve Atina’da girişimde bulunarak, olayı protesto etti ve olayın derhal araştırılması ve izahat verilmesi talebinde bulundu.

Yunanistan'ın Ege'de son dönemde artan askeri faaliyetleri akıllara bölgede önceki yıllarda yaşanan gerginlikleri getiriyor.

YUNANİSTAN BU TACİZLERİ İLK KEZ YAPMIYOR

Türkiye ile Yunanistan ilişkileri inişli çıkışlı bir seyir izliyor. Tarihi seyre göz atacak olursak iki ülke de 18 Şubat 1952'de NATO’ya dahil olmuş ve Kıbrıs’ta Türklere yapılan zulümle iki taraf arasındaki tansiyon iyice yükselmişti. Türkiye, Kıbrıs'ta Türklerin Kıbrıslı Rumlar'dan oluşan EOKA güçleri tarafından katledilmesine karşı sesini yükseltirken, Rum tarafı da Kıbrıs Adası'nın tamamını "ENOSİS Planı" kapsamında Yunanistan'a bağlamaya çalışıyordu. 15 Temmuz 1974'de bir EOKA militanı olan Nikos Sampson darbe ile Kıbrıs Cumhuriyeti'nin başına geçip ENOSİS planını devreye sokmaya kalkınca, Türkiye aynı yıl 20 Temmuz günü Kıbrıs Barış Harekatı ile adaya müdahalede bulundu.

1974 yılında düzenlenen Kıbrıs Barış Harekatı'nda Türk ordusu adaya çıkarma yaparken... Fotoğraf: AA

1996 yılında ise iki ülkeyi savaşın eşiğine getiren Kardak krizi patlak verdi. Kardak kayalıklarında karaya oturan bir gemiye kayalıkların kendi toprağı olduğunu öne süren Yunanistan yardım etmeye kalkınca Türkiye tepki göstermiş, ancak çevre adalardan birinin belediye başkanı yanında Yunan bir papaz ile birlikte doğudaki kayalıklara Yunan bayrağı dikmişti.

Kayalıklara Yunan askeri çıkması üzerine, Türk SAT komandoları 30 Ocak'ta operasyon düzenleyerek kayalıklara Türk bayrağı dikmişti.

Bugün ise Yunanistan, Sevilla Üniversitesi'nin hazırladığı, BM ve AB tarafından tanınmayan haritayı öne sürerek Doğu Akdeniz'de Kıbrıs Adası’na kadar olan bir alanın kendi yetki alanı içinde olduğunu iddia ediyor.

ASAM TÜRK DEGS Başkanı ve İstanbul Topkapı Üniversitesi Öğretim Üyesi Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yaycı haberglobal.com.tr'ye daha önce yaptığı açıklamada, Yunanistan'ın bu aşamada hukuka aykırı davrandığını söyleyerek, "Yunanistan, Japonya ve Filipinler gibi bir takım ada devleti değildir. Söz konusu bölgeler Yunanistan ana karasına 400 mil mesafededir ve Yunanistan'ın buralarda hak iddia etmesi söz konusu dahi olamaz" dedi.

YUNANİSTAN'DA POLİTİK KRİZLER VE ERKEN SEÇİM ÇAĞRILARI

Yunanistan'ın Ege'de son dönemde artan tacizlerinin ardında ülkedeki siyasi çalkantıların yattığı ifade ediliyor. Yunanistan siyasetini yakından takip eden Marmara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi'nden Doç. Dr. Zuhal Mert konuya ilişkin haberglobal.com.tr'ye daha önce yaptığı açıklamada, Miçotakis'in içeride ekonomik krizler veya farklı sıkıntılar olduğunda gözleri dışarıya çevirmeye çalıştığını dile getirmişti.

Miçotakis yönetimi, hem erken seçim çağrılarıyla hem de politik krizlerle mücadele ediyor. Yunanistan'da geçen ay yaşanan 'telefon dinleme skandalı' ülke siyasetinde suların ısınmasına neden oldu. Ülkenin üçüncü büyük partisi PASOK'un genel başkanı Nikos Androulakis'in telefonunun dinlendiği ortaya çıkmıştı. Miçotakis, söz konusu olayın siyasi açıdan kabul edilemez olduğunu belirtmiş ve dinlemenin “ulusal güvenlik meselesi olduğunu” söylemişti. Miçotakis, olaydan haberinin olmadığını belirtirken, istihbarat servisinin başındaki isim Panagiotis Kontoleon de istifa etmişti. Skandalın yankıları ülkede hala sürüyor.

Ulusal İstihbarat Teşkilatı Başkanı Panagiotis Kontoleon telefon dinleme skandalı sonucu istifa etmişti. Fotoğraf: İHA

Zuhal Mert, erken seçimin Yunanistan'da çok uzun zamandır tartışıldığını ama ne kadar erken olacağının belli olmadığını belirtiyor. Yunanistan'da kendisini güçlü bulduğu bir zamanda seçimleri yapmak isteyen milliyetçi muhafazakar bir hükümet olduğuna işaret eden Mert, son dönemde iç politikada yaşanan dinleme skandalı gibi gerginliklerden ötürü hükümetin zor durumda olduğuna ve bu nedenle Miçotakis hükümetinin seçim konusunda aceleci davranmadığına dikkat çekiyor.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber