Yunanistan NATO’ya nasıl geri dönmüştü? 12 Eylül’den günler sonra…
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği hakkında Türkiye’nin çekinceleri olduğunu ifade ederken, geçmişteki Yunanistan olayına atıfta bulundu. Yunanistan Türkiye’nin vetosu sebebiyle 1974-1980 yılları arasında ayrı kaldığı NATO’ya geri dönememişti.
Dünya büyük bir güvenlik dönüşümünün ortasında. Rusya’nın Ukrayna’nın NATO üyesi olmasını istemesinin üzerine bu ülkeyi işgal etmesi, endişeleri artırdı. Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü'ne (NATO) üye olmak isteyen Finlandiya ve İsveç ise tansiyonu başka bir seviyeye taşıdı. Bir ülkenin NATO üyesi olabilmesi için 30 üye ülkenin de kabul oyu vermesi gerekiyor. Bu kabul oylarının bürokratik olarak işleme konması da uzun sürebilir. Örneğin birliğin son üyesi Kuzey Makedonya ancak 13 ayda NATO’ya üyelik sürecini tamamlayabilmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan iki İskandinav ülkesinin NATO üyeliği sürecine sıcak bakmadığını ifade etti. Erdoğan geçen hafta Cuma namazı çıkışı sonrası gazetecilere yaptığı değerlendirmede, Yunanistan’ın 1980 yılında NATO’ya dönüşü hakkında geçmiş yönetimlerin de politikasını eleştirerek, “Biz şu anda İsveç ve Finlandiya'yla ilgili gelişmeleri takip ediyoruz ama olumlu bir düşünce içerisinde değiliz.
Çünkü daha önce Yunanistan'la ilgili NATO konusunda bir yanlış yaptılar bizden önceki yönetimler ve Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı NATO'yu da arkasına alarak takındığı tavrı biliyorsunuz. Bu konuda ikinci bir yanlışı Türkiye olarak işlemek istemiyoruz. Kaldı ki İskandinav ülkeleri ne yazık ki terör örgütlerinin adeta misafirhanesi gibi. PKK'sı, DHKP-C'si İsveç'te, Hollanda'da yuvalanmış durumdalar” demişti.
OLAĞANÜSTÜ TOPLANTIYA ÇAĞIRILMIŞ KİMSE KULAK ASMAMIŞTI
Türkiye NATO konusunda daha önce de şimdi olduğu gibi belirleyici bir rol üstlenmişti. 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın ardından 14 Ağustos 1974 tarihinde Türk ordusu ada geneline yayılmaya başladığında, Yunanistan NATO’nun askeri kanadından çıkma kararı almıştı.
Bazı uzmanlara göre; Yunanistan yönetimi bu kararı alırken ülkesindeki anti-Amerikancı öfkeyi yatıştırmak ve ülkesinin stratejik önemini müttefiklere hissettirme amacını güdüyordu. Yunanistan o dönem itibarıyla Türkiye’ye karşı herhangi bir askeri yanıt veremeyeceği için bu yolu izlemişti. Yunanistan Kıbrıs Barış Harekatı öncesinde NATO’yu olağanüstü toplantıya çağırmış ancak birlik bu karara kulak asmamıştı.
Yunanistan daha sonra kendi güvenlik endişeleri ile NATO’ya yeniden katılmak istese de Türkiye hükümetleri bu kararı kabul etmedi. NATO Avrupa Kuvvetleri Başkomutanı (SACEUR) Orgeneral Alexander Haig ve sonraki komutan Orgeneral Bernard Rogers, hem Demirel, hem de Ecevit hükümetleri zamanında Yunanistan‟ın NATO‟nun askeri kanadına dönüşü konusunda kolaylık gösterilmesi için girişimde bulunsalar da başarılı olamadılar.
80 SEÇİMLERİ YUNANİSTAN'IN ELİNİ ZAYIFLATTI
Daha sonra ABD ve Yunanistan’ın bir NATO’ya dönüş planı üzerinde uzlaştığı ve bu uzlaşı koşullarında Ege Denizi’nde Yunanistan’ın kontrol hakları, Türkiye’nin talepleriyle örtüşmediği için Türkiye 1978 yılında Yunanistan’ın NATO’ya dönüşünü veto etti.
1980 seçimleri öncesinde Sosyalist PASOK partisinin başkanı Andreas Papandreu seçim sonrasında NATO’dan tamamen çıkabilecekleri yönünde açıklamalar yapması da Yunanistan’ın müzakerelerde elini zayıflattı.
12 Eylül askeri darbesinden aylar önce 19 Şubat 1980’de Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, Türkiye’nin 1974’te hava sahasını sınırlayan mor hattın tek taraflı kaldırıldığını Başbakan Demirel’e bildirdi. Yunanistan’a karşı ödün olarak nitelendirilen bu hamle için askeri otorite, siyasi otorite ile önceden herhangi bir temas kurmamıştı.
Darbeden günler sonra 6 Ekim 1980’de ABD’nin Ankara Büyükelçisi James Spain, Kenan Evren ile görüşerek ABD Başkanı Carter’ın NATO’nun güneydoğu kanadının bölünmesinden olan rahatsızlığını dile getirmiş, 17 Ekim 1980’de Ankara’ya gelen NATO Başkomutanı Orgeneral Rogers batının endişelerini yinelemişti. 20 Ekim 1980’de Yunanistan’ın NATO’nun askeri kanadına dönmesi resmen onaylandı.
*Yukarıdaki derlemede yen alan bilgilerin bir bölümü Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı Siyaset Bilimi Doktora Programı kapsamında Dinçer Bayer tarafından hazırlanan 'Türk-Yunan ilişkilerinde NATO'nun tutumu ve bunun Türkiye-NATO ilişkilerine yansımaları' isimli doktora tezinden alınmıştır.
Kaynak: Web Özel