Yoğunluk oldu, şebekeler çöktü... GSM şirketleri birbirini suçladı! Peki sorun kimdeydi ve çözüm ne?

Dün pek çok kullanıcının telefonları zaman zaman çekmedi, çağrı yapılamadı ve arama alınamadı. GSM operatörleri suçladı. Telefon şebekeleri neden çöktü? TEDER Başkanı Serhat Özeren, Türkiye'nin GSM altyapısında yatırıma ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.

Son Güncelleme:

Sokağa çıkma kısıtlamasıyla geçen ilk bayram tatilinde herkes telefonlara saldırdı. Fakat yakınlarıyla bayramlaşmak isteyenleri kötü bir sürprzi bekliyordu. Bütün GSM hatlarında yaşanan sorunlar nedeniyle saatlerce yakınlarına ulaşamayanlar, düşmeyen hatlar, whatsapp'ın yine imdada yetiştiği saatler... 

Peki en son deprem sırasında aynı duruma düşen GSM şirketleri yine neden sınavdan çaktı? Türkiye'de GSM altyapısı kriz anlarına hazır değil mi sorusu bir kez daha gündeme geldi.

Türk Telekom, sorunun kendinden kaynaklanmadığını iddia ederek Vodafone ve Turkcell gibi operatörleri suçladı. Fakat Vodafone ve Turkcell de sorunun kendisinden kaynaklı olmadığını öne sürdü.

PEKİ SORUN KİMDEYDİ VE ÇÖZÜMÜ NE?

Haber Global canlı yayınına bağlanan Telekomünikasyon İnternet ve Bilgi Teknolojileri Derneği (TEDER) Başkanı Serhat Özeren, Türkiye'nin GSM altyapısında yatırıma ihtiyaç olduğuna dikkat çekti. Özeren şu bilgileri paylaştı:

Bu tamamen teknik bir konu ve GSM operatörlerinin abone sayısına baktığımız zaman bu rakam Türkiye'de canlı, bireysel abone olarak 65 milyon civarıdır. "Machine to machine "yani makineler arası abonelik de hesaba katılırsa 100 milyonun üzerinde bir abone sayısı mevcut. Avrupa ortalamasına baktığımız zaman oldukça üzerinde bir rakam. Türk insanı da cep telefonunu ve konuşmayı oldukça sevdi, seviyor. Bunda tabi ki bir sıkıntı yok rahatlıkla kullanabilirler. Aynı zamanda internet kullanımı ve paylaşımı da yoğun bir şekilde hayatlarımıza girmiş durumda. Teknik olarak baktığımızda Türkiye'de yaklaşık 200 bin civarında baz istasyonu var. Bu baz istasyonları sayesinde mobil haberleşme sağlanıyor.

Baz istasyonlarının kendi aralarında haberleşmesi için de radio link dediğimiz havadan erişim bağlantıları ve yeraltında bulunan fiber optik altyapı Türkiye'de mevcut. Tabi hep olayın boyutu şu; sizin de dediğiniz gibi İstanbul'daki 5.8'lik deprem sırasında bir kesinti ciddi bir kesinti oluştu hatta İstanbul trafiğinin yoğunluğundan dolayı diğer illerde deprem olmamasına rağmen kesinti olma noktasına geldi. Bu baz istasyonları ve alt yapı hazırlanırken günlük ortalama belirli bir konuşma süresi planlanıyor. Bunu kabaca tarif etmek gerekirse ortalamada 8 şeritli bir otoyol 4 gidiş 4 geliş sizin işinizi görüyordur ve trafiğin neredeyse yüzde 30-40 seviyesinde rahatlamasını sağlıyordur. Ama bazı günler; deprem gibi, bayram gibi ki bu bayram özel bir bayramdı.

FİZİBİLİTE VE ALT YAPI ÇOK MALİYETLİ

Pandemiden dolayı insanlar birbirini ziyaret edemediği için görüntülü arama ihtiyacına daha çok talep oldu ve tabi bu yüzden hem görüntülü yani internet trafiği hem de ses trafiği aramaları yoğun bir şekilde oldu. Böyle günlerde bu 4 şerit gidiş 4 şerit geliş dediğimiz otoyol gibi düşünelim birdenbire 20 gidiş 20 geliş şeklinde bir yola dönüşüyor. GSM operatörleri de senede birkaç defa oluşabilecek bu tip yoğunluklara karşı bu boyutlarda bir otoyol yapmıyorlar. Bu çok fizibilite ve alt yapı olarak çok maliyet gerektiren bir durum. Bu yüzden böyle durumlarda maalesef böyle sıkıntıları yaşıyoruz. Tabi afetlerde bunların farklı çözümleri var. Afetlerde özellikle kısa aramalarla bunları sağlayabiliyoruz. Hatta bazı ülkelerde özellikle deprem bölgesinde bulunan ülkelerde bu süre kısıtlamasını 10 saniye ile kısıtlamış ülkeler var. 10 saniyede bulunduğunuz durumu kısaca anlatıp sizden sonraki vatandaşlara yer açabiliyorsunuz ama tabi ki bayram farklı bir olay ve insanlar rahatlıkla sohbet etmek istiyor. Bununla beraber gördük ki altyapımızda özellikle internet altyapımızda biraz daha çalışılması ve iyileştirilmesi gerekiyor. Yatırım yapılması gerektiği ortaya çıkıyor. Bu konuda da hem Bilgi Teknoloji İletişim Kurumu hem de Ulaştırma Altyapı Bakanlığı gerekli tedbirleri alacaktır. Deprem sırasında yaşanan sıkıntılarla ilgili bir dizi önlem alındı. Pandemi bundan sonra hayatımızın bir parçası olacağı için en azında online ve teknolojik anlamda yatırım yapılması ve daha fazla iyileştirilmesi için hem şirketlere hem okullara fırsat sağlamış oldu. Online iletişim konusunun hayatımızın odağı olacağı da ortaya çıktı.

GSM ŞİRKETLERİ NEDEN BİRBİRİNİ SUÇLADI?

3 operatörden herhangi bir tanesinde sıkıntı olsa bu 3 operatörü birden ortak altyapı kullandıkları için etkileyecektir. Bu verilerin hepsi Bilgi Teknoloji İletişim Kurumu'nda mevcut ve onlar bu analizleri çok rahat yapabiliyorlar. Dolayısı ile sıkıntının GSM operatörlerinin ilettiği gibi mi yoksa tamamen yatırımdan kaynaklı mı olduğunu çok rahat görebilecekler. Maalesef şöyle bir tercih özgürlüğü getirilemiyor; hepsi aynı anda sıkıntı yaşadığı için vatandaşlar da doğru tercihi yapmakta sıkıntı yaşayabiliyorlar. Bilgi Teknoloji İletişim Kurumu yönlendirmesi ve yaptırımları ile detaylar ortaya çıkacaktır. Gereksiz yere maliyet artması da doğru bir çözüm değil ama vatandaşlarımızın böyle zamanlarda özgürce konuşabilmeleri en doğal haklarıdır.

FİBER OPTİK ALTYAPISININ ARTTIRILMASI GEREKİYOR

Burada tamamen altyapının özellikle internet altyapısının daha fazla güçlendirilmesi ve fiber optik altyapısının arttırılması gerekiyor. Burada geçmiş dönemlerde GSM operatörlerinin maalesef kamusal alanlarda, belediyelerde ve benzer kurumlarda bazı engelleyici durumlar olduğunu gördük. Örneğin bir belediye sınırları içinde bir operatör fiber optik altyapı için kazı yapmak istediği zaman çok fahiş fiyatlarda kazı bedelleri ortaya çıkıyor veya bir geçiş alanında ya da ormanlık alanda dahi bir GSM operatörü çalışma yapmak istediğinde bakın altyapıdan bahsediyorum ki iletişim ağının en önemli ayağı fiber altyapıdır. Üstyapıdan bahsetmiyorum. İstediğiniz kadar verici ve baz istasyonunuz olsun sonuç olarak bütün trafik fiber optik altyapı üzerinden gider. Burada yanlış politikalar ve para kazanma sevdası yüzünden ''kamusal şirket ve kurumlardan bahsediyorum'' bu tip yüksek fiyatlarla kazı bedelleri talep ettikleri için GSM operatörlerini de engelleme noktalarına gittiler. Yani bir yandan bakıyorsun bir GSM operatörü kazı yapmak istiyor diğer taraftan bir kamu kuruluşu ''yok kardeşim sen burada kazı yapmak istiyorsan bana metresi şu kadardan şu kadar vereceksin'' diyor. Bu durum yani haberleşme evrensel bir haktır. Bunu ticari bir odaktan çıkartıp vatandaşlarımıza hizmet edecek bir yapı haline getirmemiz lazım. Bunu tabi ki birkaç boyutu birkaç parametresi var. Hepsini aynı anda çözebilecek kurumda hem Bilgi Teknoloji İletişim Kurumu hem de Ulaştırma Altyapı Bakanlığı'dır. Onların bu konularda uzun zamandır koydukları iradeler var ama özellikle bu konuda ''fiber optik altyapının rahatlıkla kazınabileceği, erişimin ve rekabetin sağlanabileceği bir hale getirmeleri en büyük avantaj olacaktır.

Sonraki Haber