Yeni mesai arkadaşımız yapay zeka

Yapay zeka artık hayatımızın her alanında. Uzmanlar, çoğu kişinin yapay zekanın işlerini ellerinden alacağını düşündüklerini söylüyor. Dr. Öğretim Üyesi Murat Oğuz, "Üretim hattındaki robotlar, fabrika işçilerinin yerini alabilir ve işsizlik oranlarının artmasına sebep olabilir" diyor.

Son Güncelleme:

Dünya, seri üretime alınan ilk insansı robotun her adımını takip ediyor. Yapay zeka ve robot teknolojisinin hızla ilerlediği günümüzde uzmanlar, teknolojinin doğru şekilde yönetilmesini söylüyor. Uzmanlar, hayatı kolaylaştıran dijital teknolojik ürünlerin dost mu, düşman mı olacağına yine insanın kendisinin onlarla kuracağı ilişkinin karar vereceğini kaydediyor. Peki, yapay zeka gerçekten de günümüzde kabul görmüş mesleklerin tahtını sallar mı, vatandaşların işsiz kalacakları noktasında endişeleri yersiz mi?

TEKNOLOJİK İŞSİZLİK TEHLİKESİ 

Yapay zeka robotlarının, insan hayatını kolaylaştırabileceğine dikkat çeken Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Murat Oğuz, iş kaybı endişesinin, bu teknolojilerin yaygınlaşması ile arttığına vurgu yapıyor. Yapay zeka ve otomasyonun gelişmesinin, insanların sürekli olarak yeni beceriler öğrenme ihtiyacını da beraberinde getireceğini belirten Oğuz, “Teknolojik işsizlik tehdidi, uzun vadeli istihdam perspektifleri konusunda soru işaretleri yaratabilir" diyor.

Uzmanlar, dijital yeteneklerin önümüzdeki yıllarda daha çok öne çıkacağını belirtiyor.

GELENEKSEL BECERİLER YERİNE DİJİTAL YETENEKLER

Oğuz, yapay zeka ve otomasyonun ilerlemesiyle rutin ve düşük vasıflı işlerin otomatikleştirilmesi, iş kaybı endişesine yol açabileceğini belirterek, "Örneğin, üretim hattındaki robotlar, fabrika işçilerinin yerini alabilir ve bu durum işsizlik oranlarının artmasına sebep olabilir. Geleneksel becerilerin yerine dijital yeteneklerin geçmesi gerekebilir. Bu da insanların eğitimlerini güncellemek için ekstra çaba harcamalarına neden olabilir" ifadelerini kullanıyor.

YAPAY ZEKA DOST MU, DÜŞMAN MI?

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan ise yapay zekanın hayatımızın her alanına girmesiyle ilgili, “Sanal varlıklarla sanal dostluklar kısa vadede bazı sorunlara çözüm olsa da uzun vadede sosyal bir varlık olan insanın dokunmaya, hissetmeye, mimikleri yorumlamaya, bir başka insan tarafından özel hissettirilmeye yani gerçek bir başka insana ihtiyacı var. Dijital teknolojik ürünler yaşamı kolaylaştıran en iyi dostlarımız olabileceği gibi bireyi, bireyin benliğini tehdit edecek düşmanlarımız da olabilir. Bu tamamen bizim onlarla nasıl ilişki kuracağımızla ilgili" dedi..

Uzmanlar, yapay zekada dijital bir erillik olduğu düşüncesinde.

DİJİTAL ERİLLİK 

Yapay zekâ tabanlı uygulamalar ve dijital asistanların belli bir algoritmaya göre işlem yaptığını hatırlatan Prof. Dr. Erdoğan, yazılımları genelde erkekler yazdığı için dijital bir erilliğin de oluştuğunu anlatıyor. Yapay zeka ile etkileşimlerin uzun vadede sosyal beceriler üzerinde olumsuz bir etkisi olabileceğini göz ardı etmemek gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Erdoğan, şöyle devam ediyor:

“Eğer bir birey gerçek insan etkileşimlerinden çok yapay zeka ile sohbeti tercih ederse, bu durum sosyal becerilerinin zayıflamasına neden olabilir. Gerçek insanlarla etkileşim, karşılıklı duygusal tepkileri anlama ve empati kurma yeteneğini geliştirir. Yapay zeka ile kurulan ‘duygusal’ bağlantı, gerçek bir insanla kurulan bağlantının derinliğine ve zenginliğine en azından şimdilik ulaşamıyor.”

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber