Yeni ilaç umut verdi! Kanser hücresine karşı kar fırtınası

Bilim insanları kansere karşı savaşta yeni bir aşamaya geçilebileceğinin haberini verdi. Bütün dünyada umut yaratan haber Amerika Birleşik Devletleri'nden geldi. City Hope adlı kuruluş 20 yıldır üzerinde çalıştığı ilaçtan ilk etapta olmulu sonuçlar alındığını duyurdu. Los Angeles'taki klinikte çalışan bilim insanlarının geliştirdikleri ilaç pek çok kanser türüne sebep olan bir proteini hedefliyor.

BU ALANDAKİ İLK ÇALIŞMA

“Cell Chemical Biology” adlı dergide yayımlanan çalışmayı Üsküdar Üniversitesi TRD Baş Boyun Grubu ve Abdomen Çalışma Grubu'ndan Prof. Dr. Güner Sönmez, haberglobal.com.tr için değerlendirdi. Geliştirilen ilacın çalışma prensipleriyle ilgili bilgi veren Prof. Dr. Sönmez şunları söyledi: “Geliştirilen ilaç şu ana kadar 'preklinik' aşamadaydı. Bu aşama fare ve köpekler üzerinde yapılmış çalışmaları kapsıyor. İlacın kanser hücreleri üzerinde etkisi incelendi. PCNA adlı bir protein var. Kanser hücrelerinde bu protein üzerinde bir mutasyon oluyor. Bu ilaç da PCNA dediğimiz antijeni hedefliyor. Normalde PCNA dediğimiz antijenle ilgili yapılmış çok çalışma yok. Bu çok önemli bir antijen çünkü mutasyon sonrası DNA dediğimiz kromozom aktarımıyla ilgili sarmalın replikasyonundan sorumlu. Hem de büyüyen tümörlerin büyümesiyle ilişkili bir protein. Bu ilaçla PJNA antijenini hedefleyerek bir çalışma yapılmış.”

HÜCRE GİRİŞİNE FIRTINA ENGELİ

Prof. Dr. Sönmez, araştırmayı yapan ekibin başındaki profesörün ilacın nasıl çalıştığıyla ilgili yaptığı benzetmeyi şöyle aktardı: “Araştırmayı yürüten Linda Malkas adlı profesör PCNA ile ilgili güzel bir benzetme yapmış. Diyor ki; “Bir uçak terminali düşünün, birçok uçağın gireceği hangarlar var, PJNA da buna benziyor. Bu ilaçta ise kanser hücresi taşıyan uçakların bu hangara girişini engelleyecek şekilde bir kar fırtınası yaratıyoruz.”

BİR ÇOK TÜRDE ETKİLİ OLABİLİR

Dergide yayımlanan araştırmaya göre söz konusu ilaç yaklaşık 70 kanser türünde etkili olabilir. Prof. Dr. Sönmez şu bilgileri verdi: “İlaç katı tümör dediğimiz tümörlerde denenmiş. Bunun içinde böbrekten tutun da akciğere kadar bir çok tümör var. Preklinik aşamada özellikle meme, prostat, beyin, yumurtalık, rahim ağzı kanserleri ve tedavisi çok zor olan küçük hücreli akciğer kanserlerinde etkili olduğu görülmüş.”

FAZ 1 İKİ YILDA BİTEBİLİR

İlaç üzerinde yapılan çalışmalarda hangi aşamada olunduğu ile ilgili bilgi veren Prof. Dr. Sönmez, “Preklinik çalışmalar bitmiş klinik çalışmalara başlanmış. 2022'de ilk kez gönüllü olarak bu çalışmaya katılan hasta ilacı almaya başlamış. Faz 1 çalışmasının iki yıl içinde biteceği öngörülüyor” dedi.

ÖNEMLİ BİR ÇALIŞMA

Prof. Dr. Güner Sönmez ABD'de geliştirilen ilaçla ilgili düşüncesini ise şöyle açıkladı: “Bence çok ümit verici bir çalışma. Onlarca kanser türünü etkileyen bir ilaç olması da umut verici. Ama şunu da eklemek lazım, preklinik aşamada etkili olan ilaçların tamamı klinik aşamada aynı etkiyi göstermiyor. Daha doğrusu, laboratuvar ortamında ya da hayvan deneylerinde başarılı olan ilaçların hepsi insanlara ait kanser türlerinde aynı etkiyi göstermeyebiliyor. Ama yine de çok önemli ve ümit vaat eden bir çalışma olduğunu düşünüyorum.”

İLAÇ ADINI KÜÇÜK BİR KIZDAN ALDI

Prof. Dr. Linda Malkas’ın söz konusu ilacı geliştirmesinde ise 2005'de dokuz yaşında kanserden ölen Anna Olivia Healy ve babası etkili olmuş. O sırada Malkas meme kanseri üzerine çalışırken Anna’nın babası kendisinden yardım istemiş hatta laboratuvara 25.000 dolarlık bir yardımda bulunmuş. Ancak kız kurtarılamamış. Prof. Dr. Malkas bu sebeple geliştirilen ilaca kızın adının baş harflerinin yer aldığı “AOH1996” kodunun verildiğini söylüyor.

Kaynak: Web Özel