Veli Ağbaba: Ekrem İmamoğlu'nu Elazığ'dan biz gönderdik

Ekrem İmamoğlu'nun Elazığ'da kalmayıp Erzurum'da ailesiyle tatil yapmasına ilişkin eleştirilere CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba yanıt verdi. Ağbaba, "İmamoğlu'nu biz gönderdik. Kalsaydı, kurtarma faaliyetleri aksardı" dedi

Son Güncelleme:

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 6.8 büyüklüğündeki depremle sarsılan Elazığ'a gerçekleştirdiği ziyaretle ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Ağbaba, "İmamoğlu buradan gitmek istemedi ki, kalmaya gelmişti. Ama biz 'Kalma burada, git' deyip yolladık" dedi.

Habertürk yazarı Muharrem Sarıkaya, telefonda görüştüğü CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba'nın söze "Gıda, giyecek, battaniye her şey fazlasıyla var; birinci sorun barınma. Bir an önce çözülmeli" diye başladığını aktardı. 

"Mersin Büyükşehir Belediyesi'nin Arguvan'a kurduğu TIR mutfağın özelliklerini anlatırken, vatandaşın yardımlardan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. 

Bir dağ köyüne giderken heyelandan dolayı toprak kayınca geri dönmek için uğraşmakta olduklarını söyledi. 


Barınma sorununun dağ köylerinde daha öne çıktığını belirterek, şu noktaya dikkat çekti: 

'Çadır var, yok değil; ama köyler de ilçeler gibi bir noktada toplu değil ki, hepsine bir anda ulaşılabilsin. Köydekiler sadece kendileri için değil, kendileri kadar önemli olan hayvanları için de barınacak yer arıyor. Ahırlar yıkıldığı için, geçiminin tek varlığı olan 2 ineğini bazen kendinden önemli görüyor. Kendinden önce onlar için yer arıyor.' 

Köylere TOKİ mantığı içinde yaklaşılmaması gerektiğini de belirtti. 

'Eğer ilçelere beton konut dikip, orada yaşam bulmalarını istersek, göçü yeniden hareketlendiririz ve tarıma bir daha ihanet etmiş oluruz' dedi. 

Bu nedenle Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 'Depremden etkilenen köylere çelik konstrüksiyon prefabrik evler yapalım' tespitini önemsediğini bildirdi. 


"İMAMOĞLU'NA 'BURADA KALMA' DEDİM"

Bu aşamada sözü İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na getirdim.

Malatya ve Elazığ'da deprem bölgelerini dolaştıktan sonra, Erzurum Palandöken'de kayak tatili yapmasını nasıl karşıladığını sordum. 

Samimi ses tonuyla şunları söyledi: 

'İmamoğlu buradan gitmek istemedi ki, kalmaya gelmişti. Yardımların hepsi dağıtılıp, sorun bir nebze olsun çözülünceye kadar da kalmak niyetindeydi. Ama biz 'Kalma burada, git' deyip yolladık' 

Sözlerini açmasını istedim, anlatmaya başladı: 

'Telefon kayıtları ortada. Şu an öğle saatine geliyor, sadece bugün sabahtan şu ana kadar 8-10 kez aradı. Biraz önce son aramasını kapattım; Pötürge'nin Bakımlı Köyü'nün çadırlarında sorun varmış, 'Ne yapabiliriz?' diye soruyor. Burada olup da meseleye bu denli vakıf olamayan, işi takip etmek yerine poz verip gezinen onlarca isim sayarım. İmamoğlu'nun kendi burada olmayabilir ama aklı bir an olsun buradan ayrılmıyor, buna sadece ben ve arkadaşlarım değil, köylüler de tanık.' 

"KALSAYDI KURTARMA FAALİYETLERİ AKSARDI"

Neden gitmesini istediğini sorduğumda yanıtı aynı samimi ses tonu içinde oldu:

'İmamoğlu, tanınmış bir isim. Öyle olunca birçok insan işi gücü bırakıp yanına gitmek için didiniyor. Kurtarma ve yardım işi aksıyor. Bu tür felaketlerde, yerel olmayan siyasi kimlikler olay yerinde bulunmamalı. Çünkü işin aksamasına neden oluyor.' 

Haksız değil, Japonya bunun en iyi örneği... 

Japonya'da bir felaket yaşandığında siyasi kimliklerin bölgeye gitmek yerine, Tokyo'da kurulan kriz masasında görev almaları tavsiye ediliyor. 

Ayrıca Ağababa'yı da yıllardır tanırım; Malatya sevdalısı atom karınca gibidir, samimidir, nettir; bir şeye inanıyorsa, politik davranmaz, kim olduğuna bakmadan her şeyi doğrudan yüzüne söyler."

BARIŞ YARKADAŞ DA ELEŞTİRMİŞTİ! 

Bir başka CHP'li isim Barış Yarkadaş ise yaşanan süreci daha farklı şekilde anlatmıştı. CHP eski milletvekili Barış Yarkadaş, İmamoğlu'nun yakınlarına "Ekrem İmamoğlu bu eleştirilerle ilgili ne diyor?" diye sordu. Yarkadaş'ın aktardığına göre İmamoğlu, eleştirilerle ilgili yakınlarına şunu söyledi: 

"Benim tarzım bu, toplum buna alışacak. Ben alışa gelmiş siyasetçi değilim"

İMAMOĞLU: O PAYLAŞIMLARI GÖRÜNCE FOTOĞRAFI PAYLAŞMAK ZORUNDA KALDIM

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ise Erzurum’daki kayak tatiline yöneltilen eleştirilere yanıt verdi.

Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi'ye konuşan İmamoğlu, "Üç gün boyunca kayak yapmam, birisinin acısını hissetmiyor anlamına geliyorsa, bu bence insanların kafasında başka düşünceler dönüyor anlamına gelir. Benim öyle bir kafam yok” dedi. 

Kayak tatiline dair fotoğrafları ilk gün paylaşmak zorunda kaldığını ifade eden İmamoğlu, “Çünkü ilk bir günün sonunda sosyal medyada o kadar kirli, iğrenç paylaşımlar gördüm ki çocuklarımla ilgili, ailemle ilgili, eşimle ilgili... Eşimin yeğenleriyle ta Eylül 2019’da çektirdiği fotoğrafı başka türlü sahaya sürüp, bundan da medet uman gazetecilerin yorumu gibi... Bunları görünce, ben ertesi sabah burada olduğumu yayınlamak durumunda kaldım” diye konuştu. 

6.8 büyüklüğündeki depremle sarsılan Elazığ'ı ziyaret eden İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, daha sonra Erzurum'da kayak tatili yapmaya gitti.  

İmamoğlu'nun kayak yaptığı görüntüler, kamuoyunda tartışmalara neden oldu. 

İmamoğlu'nu önceki yazısında eleştiren Selvi, bu kez İmamoğlu'nun 'kayak tatili' eleştirilerine verdiği yanıtları aktardı.  

İmamoğlu, şunları söyledi: 

"İstanbul Belediye Başkanı elbette ki Türkiye’nin her konusuyla ilgilenmek durumundadır. Bu bakış açısıyla ben programımı değiştirdim ve eşim de bana katılmak istedi, beraber Elazığ’a gittik. Sabah erken gittik, o geceyi Elazığ’da geçirdim. Gece insanların kamp yaptığı yerleri gezdim, cemevi ziyaretlerinde bulundum, gece Elazığ’da kaldım. O gece uçak da vardı, ertesi sabah uçak da vardı. Yani ben seyahatimi öyle de planlayabilirdim. O geceyi Elazığ’da geçirdim. Sabahı yine Elazığ’da geçirdim. Daha sonraki günün tamamını Tunceli ziyaretine ayırdım. O günün akşamında da çocuklarımın yanına vardım ve üç gün çocuklarımla geçirdim. Yarın (bugün) sabah Erzurum’da ziyaretler yapıp, öğle saati İstanbul’a döneceğim. Toplam üç gün. Ben burada üç gün boyunca çocuklarımla spor yaptım. Ejder diye bir zirveye çıktım, kayak yaptım ve akşam çocuklarımla dertleştim, sohbet ettim. Yani üç gün boyunca kayak yapmam, birisinin acısını hissetmiyor anlamına geliyorsa, bu bence insanların kafasında başka düşünceler dönüyor anlamına gelir. Benim öyle bir kafam yok. İlk gün paylaşmak zorunda kaldım. Çünkü ilk bir günün sonunda sosyal medyada o kadar kirli, iğrenç paylaşımlar gördüm ki çocuklarımla ilgili, ailemle ilgili, eşimle ilgili... Eşimin yeğenleriyle ta Eylül 2019’da çektirdiği fotoğrafı başka türlü sahaya sürüp, bundan da medet uman gazetecilerin yorumu gibi... Bunları görünce, ben ertesi sabah burada olduğumu yayınlamak durumunda kaldım. Tabii ki yayınlamak niyetim yoktu benim. Zaten çocuklarımla baş başa kalmak istiyorum. Onun için yayınlamak zorunda kaldım. Tabii ki istemezdim ama netice itibariyle, benim kızıma öğretmenleri ya da arkadaşları ‘İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın kızı Beren’ diyor, benim kızım da onlara ‘Hayır, ben babamın kızıyım’ diyor. Ben onun hayat boyunca babası olacağım."

Sonraki Haber