Varoluş sancılı gıda üretimi! Bu "iğrençlikler" niye?

Süt kazanında banyo, turşu kazanında çıplak ayakla dans... Gıda güvenliğini hiçe sayan uygulamalar sosyal medya aracılığıyla daha da görünür oldu. Denetimler ne durumda? Bu insanlar neden bile isteye bu görüntüleri çekip, paylaşıyorlar? Gıda mühendisleri ve psikologlarla konuştuk...

Son Güncelleme:

Süt kazanında banyo, yarı maskeli hazır döner paketlemek, turşu tankında çıplak ayakla dans... Gıda terörü, sosyal medya aracılığıyla aşikâr olmaya devam ediyor.

Son dönemde insan sağlığını tehlikeye atan görüntüler, sosyal medya platformlarında yayınlanan videolarla görünür olmayı sürdürüyor. Bu görüntülerin gıda güvenliği açısından önemini, denetimlerin yeterli olup olmadığını gıda mühendisleriyle; çalışanların neden bu görüntüleri bile isteye yayınlamasının altında yatan psikolojik nedenleri ise alanında uzman psikologlarla konuştuk. İsterseniz önce tepki çeken görüntüleri birkaç örnekle hatırlayalım:?

SÜT KAZANINDA BANYO

• Konya'daki bir süt toplama merkezinde, işçilerden Emre Sayar’ın kazan içinde süt banyosu yaptığı ana ait görüntüler, Uğur Turgut tarafından sosyal medyada paylaşılmış; 2020 Kasım'da yayınlanan bu görüntülere tepki yağmıştı.

• İki işçinin ilk ifadelerinde, bunu şakalaşmak için yaptıkları, kazandaki sıvının da süt değil, deterjan olduğu vurgulanmıştı. 

?

• Tarım ve Orman Bakanlığı'nın talimatıyla firmanın Meram Sanayi Sitesi'ndeki süt toplama merkezi denetlenmiş; işyerindeki ürünler imha edilmiş; işletme onay belgesi iptal edilip, faaliyetlerinden menedilerek, mühürlenip kapatılmıştı.

• Çalışanların hijyen belgesinin olmaması nedeniyle 2 kişiye 1700 lira ve 5996 Sayılı Kanunu’n gereği hijyen gerekliliklerini aykırılıktan 13 bin 934 lira para cezası uygulanmıştı.

2 işçi, 6 gün tutuklu kaldıktan sonra 12 Kasım’da avukatlarının bir üst mahkemeye itirazı üzerine tutuksuz yargılanmak üzere tahliye olmuştu.

İddianamede tutuksuz  yargılanan 2 işçi için 'içilecek sulara veya yenilecek veya içilecek veya kullanılacak veya tüketilecek her çeşit besin veya şeylere zehir katarak veya başka suretlerle bunları bozarak kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye düşürmek' suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası istendi. Zehirli madde katma' suçundan 2'şer yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası istendi. 

HAZIR DÖNER REZALETİ

• 2021 Ocak ayında yine sosyal medya hesapları üzerinden yayınlanan bir diğer görüntü ise, hazır döner paketlemesiyle ilgiliydi... Hazır döner paketleyen iki çalışanın hem maske kullanmadan hem çıplak etlerle oynayarak çektiği video, tepki çekmişti.

• Kırklareli Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, Pınarhisar ilçesindeki et entegre tesisinde maskelerini çenelerine indirmiş vaziyette, hijyen kurallarını hiçe sayarak çalışan iki kişinin, müzik eşliğinde çektikleri görüntülerle ilgili inceleme başlatmıştı.

?

• Kırklareli İl Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Aksoy, "O partide üretilen dönerleri yediemin olarak aldık, mühürledik. Analiz sonucuna göre imha edeceğiz. Yaklaşık olarak 100 kilogramlık bir parti vardı. Paketleri sayarak gerekli notlar alındı. Gerekli işlemler yapılacak. Aldığımız numune sayısı 4 tane bugün analizleri yapılacak. Etteki yağ oranından mikrobiyolojik olarak virüs durumuna göre bütün numuneler alındı. Onlarla ilgili sonuçlar geldiğinde gerekli açıklamayı yapacağız” demişti.

TURŞU TANKINDA ÇIPLAK AYAKLA DANS

• Son olarak da benzer bir video, 30 Mart 2021'de geldi. Sosyal medyada, turşu tesisinde bir çalışanın çıplak ayakla girdiği turşu tankında dans ettiği görüntüler tepki çekti.

• Yarı çıplak kişinin tankta dans ettiği görüntülerin Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde çekildiği iddia edildi. Ancak Viranşehir Kaymakamlığı’ndan yapılan açıklamada, ilçede turşu fabrikası ya da turşu imalatı yapan bir kuruluşun olmadığı, lahana da yetiştirilmediği belirtildi.

?

• Manisa'nın Turgutlu ilçesindeki bir turşu tesisinde çıplak ayaklarıyla kazana giren işçiyi cep telefonuyla kaydedip sosyal medya hesabından paylaşan şahıs, Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesinde gözaltına alındı. Söz konusu fabrikaya hem para cezası kesildi hem de mühürlendi.

Peki Türkiye'de gıda güvenliği konusundaki eksiklikler neler? Denetimler yeterli mi? Ve bu çalışanlar neden insan sağlığını hiçe sayan bu görüntüleri çekiyor ve bile isteye yayınlıyor? Eğitimsizlikten mi, toplumdaki fırsat eşitsizliğinin mağduru olmalarından mı?

TMMOB Gıda Mühendileri Odası Başkanı Yaşar Üzümcü, Gıda Mühendisi Zafer Şenyurt, Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş ve Psikolog Özge Öztaşçı anlatıyor...

GIDA ZEHİRLENMELERİNE YOL AÇABİLİR

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Yaşar Üzümcü, gıda güvenliğini ortadan kaldıran bu görüntülerin yeterli denetimlerin olmamasından kaynaklandığına dikkat çekiyor. Bir gıda üretim hattında, yalnızca o gıdanın üretiminde kullanılacak hammaddelerin yer alması gerektiğine işaret eden Üzümcü, "Bu, temel kural. Ancak çiğneniyor. Belki girdiği kazandaki sıvı süt değil, deterjan. Ancak ne olursa olsun, üretim hattında, makinesinde yer almaması gereken bir şeyin olduğunu gösteriyor" diyor.

Buradan kaynaklı, insanlari hasta edici mikroorganizmaların oluşacağına vurgu yapan Üzümcü, "Patojen mikroorganizmalar gıdaya geçer ve halk sağlığını tehlikeye atan durumlar yaşanabilir. Çeşitli gıda zehirlenmelerine yol açabilir" diye konuştu.

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Yaşar Üzümcü

DENETİMLER YETERSİZ

Tepki çeken bu görüntülerin çekildiği işletmelerin küçük işletmeler olduğuna dikkat çeken Üzümcü, "Birtakım önlemlerin alınmadığını gözlemliyoruz. Ayrıca sorumlu yöneticiler var mı, yok mu onu da bilemiyoruz. 30 beygir gücünün altında ve 10 çalışanın altındaki yerlerde, o çalışanları denetleyecek bir sorumlu gıda mühendisi çalıştırma zorunluluğu yok" dedi. 

"En önemlisi devletin yapması gereken denetimler" diye Üzümcü, "Daha sık ve etkili bir şekilde yapılmalı. Sadece bu tür aksaklıkları cezalandırıcı şekilde değil aynı zamanda gıda işletmelerini bilgilendirici şekilde olması gerek. Ve tabii denetim sayılarının artması gerekiyor. Ancak yapılan denetimler yetersiz" diye konuştu.

Gıda Mühendisi Zafer Şenyurt 

"GÖRÜNTÜLER ŞAŞIRTMIYOR"

Gıda Mühendisi Zafer Şenyurt ise, söz konusu görüntülerin şaşırtmadığını söylüyor ve ekliyor: "Zira ülkemizde ‘gıda güvenliği’ ile sık sık gündeme gelen konularla ilgili fırsat buldukça dile getirdiğimiz uyarılar ve çözüm önerilerimizin yeterince dikkate alınmadığı ve gerekli çalışmaların etkin olarak yapılmadığını görüyoruz."

"Bazı gıda işletmelerinin halk sağlığını hiçe sayarak haksız kazanç elde etmek için yasa dışı yollara başvurdukları ve gıda hileleri yaptıkları bilinen bir gerçek" diyen Şenyurt, şöyle devam etti: "Güvenli gıda üretebilecek ölçüde asgari teknik altyapıya sahip olmayan işletmelerin sayısı bile azımsanmayacak boyutta. İşletmelerinin bir çoğunun ise maliyetlerini düşürmek ve daha çok kazanç elde etmek amacıyla niteliksiz personel çalıştırmayı tercih etmeleri sorunun başka bir nedeni.

Ölçeğine bakılmaksızın tüm gıda işletmelerinde gıda ile ilgili eğitim almış teknik personel çalıştırılması zorunlu hale getirilmeli, denetimler sıklaştırılmalı, tespit edilen uygunsuzluklara karşı önleyici nitelikte caydırıcı cezalar uygulanmalıdır."

Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş

GÖRÜNÜR OLMANIN KOLAY YOLU

Psikolog Prof. Dr. Acar Baltaş, "Kendilerini göstermek için" bu videolara başvurduklarını söylüyor.

"İnsanlar aykırı da olsa ilgi çekmekten hoşlanıyor" diyen Baltaş, "Bu, görünür olmanın bir yolu. Ancak sosyopatik bir tarafı da var. Bir de tabii kendilerinin sahip olamadığı şeylere sahip olan insanlara karşı duydukları bir öfke de olabilir" diyor. Bunun hayata karşı genel bir kızgınlık olduğunu dile getiren Baltaş, şöyle devam etti: "Sosyopatik olduğu muhakkak. Ne yaparsanız görünür olursunuz sorusunun kolay yoluna gidiyorlar. Aykırı bir şey yaparak görünür olmaya çalışıyorlar."

Psikolog Özge Öztaşçı

BİR TÜR VAROLUŞ SANCISI

Psikolog Özge Öztaşçı, tepki çeken görüntüdeki insanların genelde işçi, çalışan sınıfından vatandaşlar olduğuna ve daha önce kendisini göstermek için fırsat bulamamış insanlar olduğuna vurgu yaptı.

Öztaşçı, şöyle diyor: "Bu insanların ellerinde, dışarıya açılabilecekleri, kendilerini gösterebilecekleri sosyal medya dışında bir seçenek yok. Bu yüzden buralara dikkat çekici paylaşımlar koyma yoluna gidiyorlar. Yani aslında bu eylemler "Ben de buradayım, ben de varım" demenin, kendini belli etmenin bir yolu. Hayatlarında, diğer insanların ilgisini çekecek başka ortamları yok. Dikkat çekici ve tepki çekici şeylerle, ellerindeki imkanları yanlış şekilde kullanmanın bir sonucu."

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber