Vakıflar Genel Müdürü Ersoy'dan 'Galata Kulesi' açıklaması

Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy, Galata Kulesi'nin Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne devrinin mahkeme kararıyla tescillendiğini söyledi.

Son Güncelleme:

Vakıflar Genel Müdürü Burhan Ersoy, 11-17 Mayıs Vakıflar Haftası nedeniyle genel müdürlük binasında basın açıklaması yaptı. Covid-19 salgını nedeniyle vakıflar haftasını sosyal medya üzerinden çeşitli etkinliklerle kutladıklarını, ancak salgın nedeniyle vakıfların faaliyetlerinin sürdüğünü belirten Ersoy, "Bu süreçte hizmetlerimizi devam ettirdik. Kuru gıda dağıtımlarımız devam etti. Muhtaç maaşlarını ödemeye ve öğrencilere verdiğimiz bursların verilmesine devam ettik. Bugün de Ramazan ayı nedeniyle Bosna ve Kıbrıs'a TIR'larla kuru gıdalarımızı gönderiyoruz. Gönderdiğimiz kuru gıdaların içine de koyduğumuz mektuplarda, 'Bu ikramların Osmanlı ve Selçuklu bakiyesi topraklarımızda kurulmuş vakıflarımızın ikramıdır' diye belirttik" dedi. 

'İSTANBUL'DA 101 TAŞINMAZI KAYDIMIZA ALDIK'

İstanbul Beyoğlu ilçesinde bulunan Galata Kulesi'nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne devri ile ilgili süreci anlatan Ersoy, "1957 yılında çıkan bir kanunla eskiden vakıf malı olup da muhtelif zamanlarda elinden alınan mallarla ilgili hazine, belediyeler ve özel idarenin elindeki malların tescili ile ilgili bir düzenleme yapıldı. Vakıfların bu yasa sonrası 1967-1968'li ve 1993-1995'li yıllarda yapılan çalışmaları var. 27 Şubat 2008 tarihinde çıkan yasa ile de biz o tarihten bugüne kadar yaklaşık bin 26 eseri tescilledik. 2012 yılında Türkiye'de bir coğrafi bilgi sistemine geçiş oldu. Biz yine bir çalışma başlatarak bir komisyon oluşturduk. Bu komisyon bin 100 esere ulaştı ve biz bunlardan bin 26 tanesini kendi kaydımıza aldık. Bu çalışmalarda İstanbul'da birçok eserin vakıf kültür varlığını kaydettik. Bunlardan 65 tanesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde, 36 tanesi de diğer ilçe belediyelerinden. Toplamı 101 adet. Galata Kulesi de bunlardan bir tanesi. Bunun dışında aralarında Vahdettin Köşkü, Adile Sultan Sarayı, Zeynep Kamil Hastanesi, Paşa Kapası Cezaevi, Selimiye Kışlası, Beylerbeyi Polis Evi, Abraham Paşa Konağı, Ilhamur Kasrı gibi sizin de ilginizi çekecek yerler var" dedi. En son Sait Halim Paşa yalısını aldıklarını söyleyen Ersoy, bunun sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili olan bir konu olmadığını dile getirdi.

'2019'DA GERİ İSTEDİK'

Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü'nün arşivinde Galata Kulesi'nin Fatih Sultan Mehmet Han'ın olduğunu ve Kule-i Zemin Vakfı'nın olduğunu, yine Başbakanlık Osmanlı arşivleri kayıtlarında buraların aynı vakfa ait olduğunun ifade edildiğini belirten Ersoy, "1943 yılında kanun yeni çıktığında kuleyi sahipsizlikten İstanbul Büyükşehir Belediyesi üzerine kaydetmişler. Biz yaptığımız araştırmalarda buranın Kule-i Zemin Vakfı'na ait olduğunu görerek 13 Mayıs 2019'da geri istedik. O zaman şu andaki Belediye Başkanımız görevde değil. Bizim ondan önce 2008 yılından beri İstanbul Büyükşehir Belediyesinden aldığımız 39 tane taşınmazımız var" diyerek bu taşınmazlarla ilgili belgeleri gösterdi.

Galata Kulesi'yle ilgili 13 Mayıs 2019'da tapu kaydını aldıktan sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile gerekli yazışmaları yaptıklarını anlatan Ersoy, "Onlar bizim gönderdiğimiz yazı üzerine idare mahkemesine gittiler. Mahkeme bizi haklı gördü ve dava en son İstinaf Mahkemesi'nde de bizim lehimize sonuçlandı. Ve şu anda da mülkiyeti tamamen Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne, yani Kule-i Zemin Vakfı adına kaydedilmiş oldu" ifadelerini kullandı.

'BELEDİYENİN MEKTUBUNDA CİDDİ HAKARETLER VAR'

Türkiye genelinde toplam 65 bin taşınmaza sahip olduklarını belirten Ersoy, "Bunları en güzel şekilde restore edip milletin, kamunun hizmetine sunuyoruz. Hizmet açısından bir sorun yok; sadece vakfın tüzel kişiliğini korumak, kadim bir medeniyetin mimarı olan Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne aittir. Söyleyeceğim çok şey var; ama siyasi olur diye söylemek istemiyorum. Galata Kulesi ile ilgili olarak İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanının bize yazdığı mektupta çok ciddi bir şekilde Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne hakaretler var. Bunları ben kendilerine iade ediyorum. Benim en çok ağrıma giden konu; İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri tarafından yapılan açıklamalar. Diyorlar ki; 3-4 parça fotokopi ile vakıf ilan edildi ve bunlarla ilgili tapu işlemleri yapıldı. Daha ağır ifadeler kullanıyorlar; ancak ben bunları burada ifade etmekten utanıyorum. Fakat bu cümleler Fatih'i reddetmektir. Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u 1453'te fethettikten sonra aldığı ve vakfettiği taşınmazlarla ilgili olarak reddi miras durumunda olduklarını da ifade ediyorlar" diyerek sözlerini tamamladı.

DHA

Sonraki Haber