Uzmanlar konuştu... İşte yasakların kalkması beklenen tarih
Aşılamada hız artarkan, uzmanlardan da yasakların durumuna ilişkin önemli değerlendirmeler geliyor. İşte yasakların kalkması için öngörülen tarih.
Koronavirüs salgınıda aşılamanın hızlanması umut veriyor. Uzmanlar da normalleşme için değerlendirmelerde bulunuyor.
Hürriyet'ten Meltem Özgenç'in haberine göre, Ankara Üniversitesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Öğretim üyesi Prof. Dr. Necmettin Ünal şunları söyledi:
“Türkiye aşılama hızını arttırdı ancak ülke aşılama kapasitesinin 600 binin üzerinde olduğunu düşünüyorum. Toplumsal bağışıklığın oluşması için toplumun yüzde 70-80’inin aşılanması gerekiyor.
"İKİ AYDA BU İŞ BİTER..."
Aşılama hızını biraz daha arttırır ve günlük 1 milyona çıkarsak iki ayda bu iş biter. Bu durum Türkiye’ye özgü yeni varyantlar ortaya çıkmasına da engeller.
Toplumdaki bağışıklık sahibi kişilerin oranı ile ilgili olarak tedbirler tabii ki gevşetilecektir. Rakamlar Sağlık Bakanlığı’nın elinde var. Ancak maske ve mesafe tedbirlerinin gevşetilmesinde aceleci olmamakta fayda var. Özellikle yabancılarla kontakta, aşı olmayanlarla aynı ortama girildiğinde maksimum koruma tedbirleri almak şart.
AŞI OLMAYANLARA YÖNELİK TEDBİRLER
İsrail başta olmak üzere aşı olmayanlarla ilgili önemli tedbirler alınıyor. Dini aktiviteler dahil, sinema tiyatro maçlar gibi toplu aktivitelere aşısız kişilerin girmesi bu ülkede yasak. Doğru mu? Bence bulaşı engellemek açısından doğru. Yapılabilirliği de bir yere kadar.
Türkiye’de de böyle kurallar getirilebilir ama bu siyasi bir tercihtir. Ancak her kuralı devletin getirmesi gerekmiyor. Bir fabrika düşünün patron diyor ki ‘üretim kapasitesini düşürmemek için aşı olmayan kişileri çalıştırmayacağım’. Bu çok önemli bir girişim olmaz mı? Yani artık özel girişime de karar almak için sorumluluk düşüyor.”
YENİ VAKALAR ÇOK AZALACAK
Türk Mikrobiyoloji Cemiyeti Başkanı Prof. Dr. Barış Otlu ise şunları söyledi:
“Sağlık Bakanlığımız tarafından uygulanan COVID-19 aşılama programı ülkemizde giderek hızlanarak, aşıya erişim toplumumuzun büyük bir kesimi için mümkün hale gelmiştir. Aşılamada bizden önde olan ülkeler model alındığında aşı programında yaşanan bu ivmenin etkisini birkaç ay içerisinde daha belirgin olarak göstereceğini, yeni vakaların ve hastaneye yatışların oldukça azalacağını öngörebiliriz.
"HAYAT GİDEREK NORMALE DÖNECEKTİR"
Bu durum, mutlaka alınan önlemlere de yansıyacak ve hayat giderek normale dönecektir. Ülkemizde aşılama programı kapsamında kullanılan tüm aşılar, gerekli güvenlik testlerinden geçirilmektedir. Gelişebilecek yan etkiler tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sıkı bir şekilde takip edilmektedir.
Uygulanmakta olan aşı programına destek vermek, pandemi ile yapılan mücadelenin başarısı açısından çok önemlidir. Alınan önlemlerle ve giderek yaygınlaşan aşılama ile yıl sonuna kadar alışmış olduğumuz normal düzenimize dönebileceğimizi düşünüyorum.”
"SONBAHARDA ESKİ NORMAL"
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık da şu değerlendirmeleri yaptı:
“Günde 1 milyon doz aşı uygulanması durumunda temmuz ayı sonuna kadar toplumsal bağışıklık hedefine erişiriz. Sonbaharda ise eski normalimize dönebiliriz. Elbette bu, aşı tedarikinde sorun kalmamasına ve insanların aşı olmak konusundaki uyumuna bağlı.
Toplumun en az yüzde 60’ı aşılandığında hastalık ‘salgın’ formundan çıkıp az sayıda enfeksiyon vakası olarak görülmeye, artık toplumu ciddi şekilde etkilememeye başlayabilir. Elbette bu süreçte aşı olmamış kişiler için risk devam edecektir.”
RANDEVULARDA DOLULUK ORANI YÜZDE 99
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Levent Akın'ın açıklamaları ise şöyle:
“Aşı tedariki arttığı için Sağlık Bakanlığı hızlı biçimde toplumun tüm kesimlerini aşılamaya çalışıyor. Randevuların doluluk oranlarının yüzde 99’a çıktığı açıklandı. Artık aşı kuyrukları oluşuyor. Günde yarım milyon kişi aşılanırsa temmuzun ortasına kadar 50-60 milyon kişiye en az bir doz aşı uygulanmış olacak.
Yani bu hızla giderse sonbahara girerken toplumda istenilen ölçüde en az iki doz aşı yapılmış kişi sayısına ulaşılacak. Bu durum da çok düşük sayıda yeni vaka görülmesini sağlar. Bu nedenle ısrarla söylemek istediğim konu, kapalı mekanlarda ve pazar yerleri, alışveriş merkezleri, sokaklar gibi kalabalık yerlerde maske ve mesafe kurallarına uyulması gerektiği.
Hava sıcaklığının artması virüsün bulaşma ihtimalini azaltmaz. Ancak bu mevsimde insanlar açık alanlarda daha çok bulunduğu için yakın temas olasılığı düşer, hastalığın bulaşma ihtimali de bu nedenle azalır. Hem aşılama hızının artması hem de mevsimsel avantajlar nedeniyle vaka sayılarındaki düşme toplumda sosyal aktivitelerin yaşanmasında bir rahatlık sağlayacaktır.
Ancak bu rahatlık hastalığın ortadan kalktığı anlamına gelmeyecek. Tedbirlerin gevşetilmesi kontrollü olmalıdır. Temmuzun ikinci yarısından sonra mesafe ve maske kurallarına dikkat edilerek her türlü sosyal aktivite yapılabilir. Sonbahara girerken tedbirler yeniden gözden geçirilecektir.”