TUS'ta doktorlar tercihlerini nasıl yaptı? 'Pandemi değil davalar etkili oldu!'

TUS'ta (Tıpta Uzmanlık Sınavı) tercih sonuçları açıklandı. "Türkiye'nin en zor sınavı olarak" yorumlanan bu sınavın sonucunda doktorlar uzmanlık bölümlerini seçiyor. Tabipler, pandemiden ziyade malpraktis yasası ve açılan davalar nedeniyle yönlerini belirliyor. Peki diğer sebepler neler?

Son Güncelleme:

TUS yani Tıpta Uzmanlık Sınavı veya bir başka deyişle Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı, sıklıkla “Türkiye'nin en zorlu sınavı olarak” da yorumlanmakta. Sınavın zorluğunu kavramak için 2007 tarihli bir Ekşi Sözlük entry'sine bakalım:

“Çalışanın kazanamayabileceği ama çalışmayanın asla kazanamayacağı bir sınav.”

Her yıl şubat ve ağustos aylarında olmak üzere 2 kez yapılan sınav sonucunda adaylar tercihlerine göre tıp fakülteleri, Sağlık Bakanlığı'na bağlı eğitim ve araştırma hastaneleri veya Adli Tıp Kurumu'nda uzmanlık eğitimlerini alabiliyorlar.

TUS'u yeniden gündeme getiren ise hem Ağustos 2021 sınavının yerleştirme sonuçlarının açıklanması oldu.

Peki sınavda en başarılı olanlar hangi bölümleri seçiyor? Revaçta olan uzmanlık alanları neye göre değişiyor? Pandemi tercihleri nasıl etkiledi? Nöbet sorununda TUS'un etkisi ne boyutta?

PANDEMİ DEĞİL O YASA!

Pandeminin tercihleri nasıl etkilediği ile başlamak gerekirse; konuştuğumuz isimler böyle bir etkinin söz konusu olmadığını söylüyor. TUS dersanesi Primer TUS Genel Direktörü Hasan Günay trend değişikliğinde farklı bir detaya vurgu yapmakta. Bu detayın adı malpraktis yasası.

Yurt genelinde tabip odaları uzun nöbet saatlerine karşı eylemler düzenliyor. Fotoğraf: İHA

“Tıbbi Hizmetlerin Kötü Uygulanmasından Doğan Sorumluluk Kanunu” olarak geçen yasa hekimlerin ve tabip örgütlerinin tepkisini çekmişti. CHP Ankara Milletvekili Dr. Servet Ünsal ise “Bu gidişle ameliyat yapacak doktor bulamazsınız” demişti.

Tıbbi malpraktis nedir: Tıp mesleğinin, kurallara ve bilimsel yaklaşıma aykırı şekilde uygulanması ve bunun sonucunda hastada zarar ortaya çıkması.

Günay bu bilgiler ışığında şunu vurguluyor: “Bundan yaklaşık 10 yıl öncesinde Ankara Dr. Zekai Tahir Burak Kadın Sağlığı Eğitim Ve Araştırma Hastanesi, ilk 200'deki adaylar tarafından tercih edilirken şu an orada kadrolar boş kalıyor. Bunun nedeni de yasayla birlikte hekimlerin mahkemeye en sık verildikleri alanın kadın doğum olması.”

Boş kalan kadro demek, mevcut asistanların daha fazla nöbet tutması anlamına geliyor. Bilindiği üzere 24 saat nöbet tutan asistanlar, “gerektiği hallerde” 12 saat daha nöbette kalabiliyor...

Bilindiği üzere nöbet çıkışı geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitiren asistan hekim Dr. Rümeysa Berin Şen de Ankara Şehir Hastanesi Kadın Doğum Kliniği’nde görev yapmaktaydı. Fotoğraf: İHA

“Bu sebeple hekimler daha rahat olarak kabul edilen bölümlere yöneldiler" diyen Günay şöyle örnek veriyor: "Göz, FTR (fiziksel tıp ve rehabilitasyon) ve dermatoloji bunların arasında başı çekmekte.”

'DAHA ESNEK, DAHA RAHAT...'

TUS dersanesi TUS Time Eğitim Danışmanı Yasin Memiş ise hekimlerin tercihlerini etkileyen faktörü şöyle anlatıyor:

“Dahiliye, kardiyoloji gibi bölümlerden ziyade hekimler, daha esnek olabilecekleri, nispeten daha rahat çalışabilecekleri ve görece daha az hastanın olduğu alanları tercih ediyorlar. Örneğin; göz, radyoloji, dermatoloji gibi bölümler üst sıralardaki hekimlerin ağırlıklı olarak seçtikleri bölümler.”

Günay da tercihte cerrah asistanlarının 6 ay ile 1 yıl arası daha uzun asistanlık yaptığını vurgularken şunu da ekliyor:

“Örneğin beyin cerrahi asistanı sabah 5.30-6.00 gibi yola çıkıyor, iki servisin pansumanlarını yapıyor, 30 kişilik yoğun bakıma giriyor. Çocuk psikiyatrisinde ise sabah 9.00'da iş başı yapıyor. Haliyle insanlar 4-5 yıl geçireceği süredeki rahatlığını da düşünüyor.”

Elbette konuştuğumuz uzmanlar tıp fakültesini giriş yaptığında bile ne seçeceği belli olan, belli bir uzmanlığı hedef olarak belirlemiş hekimleri bir kenara koyuyor. Ancak genel tablo bu. Öte yandan plastik cerrahi, onkoloji, göz gibi bazı dallar maddi olarak da görece avantajlı ve bu nedenle tercih edilen bölümler.

'ÜLKEMİZ ŞARTLARINDA MAALESEF...'

Ağustos 2021 sınavı sonucunda İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Dermatoloji bölümüne asistan olarak yerleşen Dr. İmran Özdemir de tercihinin nedenini şöyle açıklıyor:

“Tercihimin altında pek çok sebep var ancak aklıma ilk gelen şu: Bir hekim için çalıştığı branşta mesleki tatmin duygusu hissetmesi çok önemli. Dermatolojik hastalıklarda tedavi ile hem hekim hem hasta tarafından gözle görülebilir bir iyileşme kısa sürede sağlanabiliyor ve bu iki tarafı da mutlu ediyor.”

İkinci madde ise daha çarpıcı. “Ülkemiz şartlarında maalesef biz hekimler, olması gerekenden çok fazla hasta görüyor, nöbet tutuyor, mesai yapıyoruz” diyen Dr. Özdemir, “Haliyle ne akademik anlamda kendimizi geliştirebiliyoruz ne de kendimize, ailemize ve sosyal hayatımıza zaman ayırabiliyoruz. Dermatoloji branşı bu ağır şartlara görece daha az maruz kalan nadir bölümlerden” ifadelerini kullanıyor.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber