Türkler'i katleden örgüt... Neo Nazi cinayetleri nasıl kapatıldı?

Almanya'da 8'i Türk 10 kişiyi öldüren aşırı sağcı NSU terör örgütü hakkındaki yeni araştırma, ırkçılığa nasıl göz yumulduğunu gözler önüne serdi. Alman emniyet ve istihbaratının cinayetlerin üstünü kapatmaya çalıştığı, siyasetçilerin de yeterli önlemler almadığı ortaya çıktı.

Son Güncelleme:

Türkiye Araştırmaları Vakfı (TAV) tarafından hazırlanan 423 sayfalık 'Almanya'da Kurumsal Irkçılık ve NSU Terör Örgütü' başlıklı yeni raporu 2000-2007 yılları arasında ülkede 8'i Türk 10 kişiyi öldüren aşırı sağcı Nasyonal Sosyalist Yeraltı Örgütü'nün (NSU) ve ülkedeki kurumsallaşmaya başlayan ırkçılığın röntgenini çekti.

EMNİYET BİRİMLERİ GÖRMEZDEN GELDİ

Rapora göre cinayetlerin işlendiği esnada polisin cinayet mahalinde olması, dava sürecinde bazı belgelerin imha edilmesi, cinayet mağdurlarının bilgilerinin karakollarda sorgulanmış olması gibi sebeplerle kolluk güçlerinin ihmalkar davrandığı ifade edildi. Raporda Alman emniyet teşkilatı içerisinde aşırı sağcı bir yapılanma olduğunun da altını çizildi. 

Rapor NSU'nun karanlık faaliyetlerine ışık tutuyor

ÖLÜM MAKİNASI GİBİ 

Rapora göre NSU cinayetlerinde, 7 Türk kökenli vatandaşın yanı sıra Yunan asıllı Theodoros Boulgarides ve Alman polis memuru Michéle Kiesewetter de hayatını kaybettiği aktarıldı. NSU cinayetlerinin ilk kurbanı Enver Şimşek olduğu belirtilen raporda, 38 yaşındaki Şimşek'in, 9 Eylül 2000 Cumartesi günü saat 12:45 ila 14:15 arası Nürnberg’in işlek caddelerinden Liegnitzer Straße’ye park ettiği ve transport aracındayken, 8 kurşunla katledildiğinin altı çizildi.

PEŞ PEŞE CİNAYETLER

NSU yapılanmasının ikinci kurbanının, 1972 yılında Almanya’ya gelen Abdurrahim Özüdoğru olduğu, henüz 31 yaşında olan Süleyman Taşköprü ise 27 Haziran 2001 tarihinde Hamburg’un Bahrenfeld bölgesinde bulunan babasının manav dükkanında, iki farklı silahtan kafasına isabet eden üç kurşun sebebiyle babası Ali Taşköprü’nün kucağında hayatını kaybettiği de raporda yer aldı. Örgüt dördüncü cinayeti, 29 Ağustos 2001’de Münih şehrinin Ramersdorf bölgesinde gerçekleştirirken, 38 yaşındaki Habil Kılıç'ı katletti. Dört cinayetin ardından, 25 Şubat 2004 tarihinde NSU tarafından gerçekleştirilen bir başka cinayette, bu defa henüz 27 yaşında olan Mehmet Turgut hayatını kaybetti.

YUNAN KURBAN

Bu katliamlardan 1,5 yıl sonra NSU’nın altıncı kurbanı, 50 yaşındaki İsmail Yaşar olduğu yine raporda yer alırken,  Yaşar, 9 Haziran 2005 tarihinde Nürnberg’de Scharrerstrasse’de işlettiği döner dükkanında saat 10:15’te ölü bulundu. Yaşar’ı dükkân tezgahının arkasında bulan katiller, Ceska 83 tipi tabancadan çıkan 5 kurşunla ölümüne sebep oldular. NSU’nun diğer kurbanı, 15 Haziran 2005’te Türk kökenli olduğu sanılarak öldürüldüğü düşünülen 41 yaşındaki Theodoros Boulgarides olması da rapordan yansıdı.

DOSYALARI GİZLEME KARARI ALDILAR

Almanya'da devlet kurumlarının da kurumsal ırkçılığı görmezden geldiği bilgisine yer verilen raporda ülkede NSU dosyalarının 30 yıl boyunca kamuoyuna kapalı tutulma kararı alındığı ve bu tutumun ırkçılığın artmasına neden olduğu ifade edildi.

Alman istihbaratının aşırı sağcı örgütleri görmezden geldiği iddia ediliyor. FOTOĞRAF: SHUTTERSTOCK 

İSTİHBARATIN NSU İLE BAĞLARI MI VAR?

Rapor, NSU gibi aşırı ırkçı örgütleri tespit etmesi gereken Alman istihbarat birimlerinin de zafiyetlerine de değinildi. Veriler üzerinden dava sürecinde Alman istihbaratının örgüte yakın muhbirlere sahip olduğunu ancak harekete geçmediğini açıkça ortaya konuldu. Raporda, "Önemli belgelerin imha edilmesi ya da bazı tanıkların şüpheli ölümleri de rapordaki ifadelere göre istihbarat birimlerinin NSU ile bağlarını ortaya çıkaracak delillere kadar uzanıyor" görüşleri de sıralandı.

 ELİ KANLI ÖRGÜT 

Nasyonal Sosyalist Yeraltı (Almanca: Nationalsozialistischer Untergrund - NSU), Almanya'da faaliyet gösteren aşırı sağcı ve ırkçı görüşe silahlı bir terör örgütü olarak biliniyor. Mahkeme belgelerine göre örgütün 2001 yılında kurulduğu düşünülüyor. Örgüt üyelerinden 3'ü Uwe Bohnhardt, Uwe Mundlos ve Beate Zschape'nin ise 2000-2007 yılları arasında çok sayıda cinayet gerçekleştirdiği saptandı. Alman kamuoyunun 'dönerci cinayetleri' olarak tanımladığı cinayetlerde 8'i Türk biri Yunan 10 kişinin farklı tarihlerde örgüt üyeleri tarafından katledildi. NSU'nun iki üyesi Uwe Mundlos ve Uwe Böhnhardt, başarısız bir banka soygununun ardından kaçtıkları karavanda intihar etmiş, örgütün üçüncü üyesi Beate Zschaepe ise örgütün hücre evini ateşe verip yaktıktan sonra polise teslim olmuştu. 2013-2018 yılları arasında görülen NSU davasında örgütün hayatta kalan tek üyesi olan Beate Zschaepe ömür boyu hapis cezasına çarptırılsa da Alman istihbarat, emniyet ve hükümet birimlerinin örgütü görmezden geldiği iddialarına yol açan karanlık noktalar halen aydınlatılmış değil. 

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber