Türkiye'yi sarsan Müslüme'nin ölümüne ilişkin davada yeni gelişme

Mersin'de kaybolduktan 10 gün sonra cansız bedeni bulunan 3 yaşındaki Müslüme'nin ölümüne ilişkin dedesi tutuklu olmak üzere 4 aile bireyinin yargılandığı dava devam diyor. Müslüme'nin kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için adli tıp kurumundan yeniden rapor düzenlenmesine karar verildi.

Son Güncelleme:

Silifke 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ikinci duruşmaya, kayıp olarak aranan Müslüme Yağal'ın geçen yıl 19 Kasım'da ölü bulunmasına ilişkin, çocuğun tutuklanan büyükbabası H. Yağal, cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlandı.

Tutuksuz sanıklar büyükanne A. Yağal, anne S. Yağal ve suça sürüklenen ağabey O. Yağal'ın katılmadığı duruşmada, taraf avukatları da salonda hazır bulundu.

Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılan Müslüme'nin bazı yakınları "tanık" sıfatıyla ifade verdi.

Avukatları da dinleyen mahkeme heyeti, küçük kızın kesin ölüm nedeninin belirlenmesi için Adli Tıp Kurumundan tekrar rapor alınmasını kararlaştırdı.

Heyet, H. Yağal'ın tutukluluğunun devamına, diğerlerinin de mevcut halinin sürmesine karar vererek duruşmayı 10 Ocak 2023'e erteledi.

NE OLMUŞTU?

Mersin'in Gülnar ilçesi Yanışlı Mahallesi kırsalında 10 Kasım 2021'de çadır kurdukları sırada 3 yaşındaki kızları Müslüme'nin kaybolduğunu belirten Yağal ailesi durumu ilgililere bildirmişti.

AFAD, AKUT, itfaiye ve jandarma ekiplerince kırsal alanda geniş çaplı çalışma başlatılmış, kayıp kız çocuğunun cansız bedeni 19 Kasım 2021'de ilçedeki kırsal alanda bulunmuş ve ertesi gün Karaman'da toprağa verilmişti.

Jandarma ekiplerince gözaltına alınan 8 aile yakınından büyükbaba H. Yağal tutuklanmış, 3'ü tutuksuz yargılanmak üzere diğerleri serbest bırakılmıştı.

Müslüme Yağal'ın ölümüyle ilgili iddianamede, tutuklu sanık H. Yağal hakkında "kendisini savunamayacak yakın akrabayı bir suçu gizlemek, delillerini ortadan kaldırmak veya işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürme", "Çocuğa ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı kasten öldürme", "Üstsoy veya altsoydan birine ya da eş veya kardeşe karşı kasten öldürme", "Çocuğun nitelikli cinsel istismarı" ve "Cinsel amaçla cebir, tehdit ve hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından hapis cezası istenmişti.

İddianamede, tutuksuz sanıklar büyükanne A. Yağal, anne S. Yağal ve suça sürüklenen ağabey O. Yağal için de "suçluyu kayırma" suçundan ceza talep edilmişti.

H. Yağal hakkında, gelini S. Yağal'a karşı "nitelikli cinsel saldırı"da bulunduğu, bu saldırı sonucunda gelininden doğduğu belirlenen A. Yağal'a karşı da "çocuğun cinsel istismarı" suçunu işlediği iddiasıyla hazırlanan ek iddianame dava dosyasıyla birleştirilmişti.

Müslüme Yağal'ın ölümüne ilişkin Adli Tıp Kurumu ve olay raporlarında, küçük kızın kesin ölüm nedeninin henüz belirlenemediği bilgisine de iddianamede yer verilmişti.

KEŞİF YAPILMIŞTI

Davanın ilk duruşmasında alınan karar gereği, 2 Eylül'de olay yerinde keşif yapılmıştı.

Müslüme'nin kaybolmadan önce görüldüğü bölgede başlayan keşifte, mevkinin küçük kızın cesedinin bulunduğu alana uzaklığı hesaplanmış, ormanlık alanda detaylı inceleme yapılmış, çadır ve ağılın konuşlandığı bölge, hayvanların otlatıldığı noktalar ve olay günü aile üyelerinin bulunduğu alanlar kayıt altına alınmıştı.

Keşif ekibinin zorlu arazi yapısı nedeniyle yaya olarak ulaşmakta güçlük geçtiği küçük kızın ölü bulunduğu mevkideki incelemelerde, Müslüme'nin cansız bedeninin ulaşıldığı noktaya kendi imkanlarıyla çıkmasının mümkün olmadığı görüşü, Mersin Barosu avukatlarınca dile getirilmişti. Baro avukatları, söz konusu görüşün bilirkişi raporuna da eklenmesini istemişti.

Kaynak: AA

Sonraki Haber