Türkiye’nin kayıp insanları… Dünden bugüne ne değişti?
Bazen evlenme vaadi ile çıktıkları evlerine geri dönmüyorlar, bazen de kötü niyetli kişiler tarafından kaçırılıyorlar. Günümüzde kayıp vakalarının çoğu Emniyet tarafından aydınlatılırken işin uzmanları geçmişe göre bugün vatandaşların kaybolma biçimlerinin de değiştiğini söylüyor.
Bazen çocuklar, bazen akli dengesi yerinde olmayan yaşlılar, bazen genç kadınlar… Emniyetin arşivleri Türkiye’de kayıp olan insanlar ile dolu. Gelişen teknoloji ve kayıp alanında uzman emniyet personelinin yetişmesi ile birlikte kayıp vakaları eskisine göre çok daha çabuk çözülüyor.
Adalet Bakanlığı’nın yayımladığı 2021 yılı Adalet İstatistikleri'ne göre; Türk Ceza Kanunu’nun kaçırma suçunu kapsayan 109. maddesi olan ‘hürriyetten yoksun bırakma’ suçu (bir kimseyi hukuka aykırı olarak bir yere gitmek veya bir yerde kalmak hürriyetinden yoksun bırakma) kapsamında 23 bin 947 kişi hakkında mahkumiyet kararı verildi. Mahkumiyet kararı verilen kişilerin 22 bin 873’ü erkek, bin 74’ü kadın. Türkiye’de bulunan yabancılardan bin 124 erkek ve 45 kadın da ‘hürriyetten yoksun bırakma’ suçu kapsamında mahkum edildi.
1997 YILINDA KAYIP ŞUBE
Türkiye’de kaybolan insanlara ilişkin emniyet teşkilatının içinde bir birim 1997 yılında kuruldu. Özel televizyonların ilk kurulduğu ve reyting savaşları olarak bilinen dönemde pek çok televizyoncu kayıpları aramaya başladı. Kayıpların aileleri ile buluştuğu anları milyonlar ekranlardan izledi.
Zafer Özbilici, Yakınlarını Kaybetmiş Aileler Derneği’nin (YAKAD) başkanlığını yürütüyordu. Pandemi ile birlikte dernek çalışmalara ara verdi. Özbilici’nin zeka yaşı 7 olarak tespit edilen 23 yaşındaki zihinsel engelli ağabeyi Abdülhamit Özbilici 6 Eylül 1992 yılında evinin önünden bir ticari taksiye bindiriliyor. Taksi hareket ettikten sonra kendisinden haber alınamıyor.
EL İLANI İLE OĞLUNU ARADI
Bunun üzerine baba İsmet Özbilici binlerce el ilanı bastırarak oğlunu Türkiye’nin dört bir yanında aramaya başlıyor, baba Özbilici'nin ömrü oğlunu bulmaya yetmezken, yaklaşık bir yıl sonra aranan genç Abdülhamit Özbilici ölü bulunuyor. Oğlu Zafer Özbilici ise YAKAD’ın başında Türkiye’yi gezer.
Haberglobal.com.tr’nin sorularını yanıtlayan YAKAD Başkanı Zafer Özbilici, “Ağabeyim kaybolduğu yıllarda teknoloji çok ilerlemiş değildi, emniyette kayıplarla ilgili özel bir birim yoktu” diyor. Düzenledikleri kayıp otobüsü projesi ile Türkiye’yi dolaştıklarını, diğer kayıp yakınları ile buluştuklarını anlatan Özbilici, yürüttükleri projeler ile 90’lı yıllarda kayıp insanlarla ilgili bir farkındalık oluştuğunu söylüyor.
Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Daire Başkanlığı kayıp ilanlarını internet üzerinden yayımlıyor. Emniyet'in sitesinde 28 Ekim 2022 tarihinde Rauan Darkhanuly isimli şahsın bulunduğu bilgisi veriliyor. Zaynura U. isimli 16 yaşındaki çocuğun kayıp ilanı Emniyet’in sitesinde yer alırken çocuğun eşkaline ilişkin bilgiler veriliyor. Buradaki kayıp ilanları incelendiğinde engelli vatandaşların sayısı dikkat çekiyor. Emniyet Genel Müdürlüğü bir kayıp vakası yaşandığında yapılması gerekenleri tane tane açıklıyor. (https://www.egm.gov.tr/kayip-sahiscocuklar-hakkinda-bilgi-almak-istiyorum)
SOSYAL MEDYA KAYIPLARI
Özel dedektiflik yapan 4 yıl kayıp büro, 13 yıl cinayet büroda çalışan emekli polis Savaş Kurtbaba haberglobal.com.tr’nin sorularını yanıtladı. Kurtbaba, yıllar içerisinde vatandaşların kayboluş öykülerinin değiştiğinin altını çiziyor. Hala İstanbul’a ünlü olma umuduyla gelen kişileri kayıp olarak aradıklarını söyleyen Kurtbaba, “Yine de şekil değişti. Artık sosyal medyada tanıştığı kişiler ile evlenmek için büyükşehirlere gelen kayıp genç kızları aradığımız oluyor” ifadelerini kullanıyor.
Kurtbaba emniyet teşkilatının kayıp şahıslar konusunda çok titiz bir çalışma içinde olduğunu belirtirken kayıp vakalarının çok çok büyük bir bölümünün emniyet tarafından aydınlatıldığını sözlerine ekliyor. Deneyimli emekli polis, kayıp vakalarının zaman zaman cinayet vakası olarak da karşılarına çıktığını anlatıyor.
'BEN KAYIP DEĞİLİM, İLANI KALDIRIN'
Zafer Özbilici 90’lı yılların ortalarında kayıp kişileri buluşturdukları anların kasetlerini çekip televizyonlara verdiklerini anlatıyor. Yaptıkları çalışmalar ile 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’le dahi görüştüklerini aktaran Özbilici, günümüzde bir kayıp vakasını bulmanın geçmişe göre daha hızlı olduğunu belirtiyor. Özbilici ilginç bazı vakalarla da karşılaştıklarını söyleyerek, “Örneğin internet sitemizde kayıp olduğunu duyurduğumuz bir kişi, daha sonradan bize ulaşarak kendisine ulaşılmasını istemediğini söyledi” diyor.
Özbilici bugüne kadar karşılaştığı kayıp vakalarının büyük bir bölümünün ‘bulundukları ortamı terk etmek isteyen’ insanlardan oluştuğunu aktarırken, aile içi iletişimin zayıf olduğu durumlarda çocukların da evden kaçabildiğini söylüyor.
can.mumay@haberglobal.com.tr
Kaynak: Web Özel