Türkiye ve dünyanın gündemi rüyalarımızı nasıl etkiledi?
Bir buçuk senelik pandemi macerası ve aslında pandemi öncesinde de stressiz olmayan bir hayat... Pek çoğumuz için durum böyleyken rüyalarımız bundan ve salgının yarattığı stresten nasıl etkileniyor? Uzmanları yanıtladı...
Tüm dünya gibi Türkiye de yaklaşık bir buçuk senedir koronavirüs ve etkileri ile uğraşıyor. Gündemin büyük bir kısmını kaplayan pandemi, küresel çapta yapılan araştırmalara göre anksiyete ve depresyon belirtilerinin artmasına da sebep oldu.
Dünyanın psikolojik olarak zor bir dönem geçirdiği aşikar ancak bu durum; hareketli gündeme, sık değişen manşetlere, heyecanı da sevinci de hararetli yaşamaya alışkın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için yeni bir şey değil.
'SIRADAKİ GELSİN!'
“Sıradaki gelsin” mottosu yurttaşların büyük bir kısmı için gayet makul. Peki bu durum rüyalarımızı nasıl etkiliyor? İki hafta içinde iki kez rüyamda depremden kaçmaya çalışmam, yakın birkaç arkadaşımın anlattığı maske ve mesafeli rüyalar beni bu soruya itti.
Başkent Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Esra Güven ve rüyalar üzerine çalışmaları bulunan Psikolojik Danışman Ali Rıza Dürü sorularımızı yanıtladı.
Koronavirüsün rüyalar üzerine etkisini araştıran ve 150 katılımcılı bir çalışma yapan Dürü, “Katılımcılara 'Pandemi sürecinde koronavirüs ile ilişkili rüyalar görüyor musunuz' diye sorduğumda yüzde 31 oranında 'Evet' yanıtı çıktı” diyor ve 'Hayır' yanıtı verenlerin önemli bir kısmının da dolaylı yoldan ilişkili rüyalar gördüklerini tespit ettiğini ifade ediyor.
DEPREM RÜYALARINDA ARTIŞ
“Bu dönemde deprem rüyalarının görülmesinde bir artış olduğunu fark ettim” diye konuşan Dürü, “İnsanlar aslında sosyal gündemden etkilenip bunu farklı fiziksel gerçekliklerle kamufle ediyor” sözleriyle aslında rüyama da açıklık getiriyor.
Dr. Esra Güven, “Gündem ve toplumsal olaylar; stres ve 'güven' seviyenizde değişiklik yaratabileceği için aslında rüyalarımızı etkiliyor. Gündem, ona ne kadar yoğun ve ne kadar çok materyalle maruz kalırsak o kadar uzun süre bizim gündemimizde de yer alıyor. Bir deneyim, bir duygu, bir bilgi ne kadar tekrar ederse rüyaları etkileme ihtimali de o kadar artıyor” diyerek ana hatları çiziyor.
'DAHA FAZLA UYUYORUZ'
Pandemi sürecinde pek çok insan için uyku düzeninin de değiştiğini ifade eden ve araştırmalarda insanların bu süreçte ortalama 20 dakika ile 1 saat arasında daha fazla uyudukları sonucuna varıldığını aktaran Dr. Güven, Covid'e ilişkin ise şunları söylüyor:
“Covid özelinde de sosyal mesafe, kontrol kaybı, geleceği ön görememe, sağlık endişesi, belirsizlik, bulaşma riski, eski düzenle yeni düzeni karşılaştırma, eski düzene olan özlem gibi temalar öne çıkıyor.
Diğer toplumsal olayları düşündüğümüzde de genel olarak bu olaylar güven hissi ile ilişkili olduğu için yani güven duygumuzu pekiştirdiği veya sekteye uğrattığı için -örneğin güvensizlik bir kaygı durumu olarak- rüyamızda karşımıza çıkıyor.”
'NEGATİF DUYGU ARTTI'
Araştırmasının detaylarını paylaşmaya devam eden Ali Rıza Dürü, rüyaların genel duygusunda da bir değişiklik olduğunun altını çizdi: “Negatif duygu yüzde 30'dan yüzde 45'e çıktı. Kaygı, korku, anksiyete belirtileri, dehşete içinde hissetme, kaçma veya kovalama rüyaları, tehdit altında hissetme, deprem, sel gibi felaketler, yüksekten düşme konularını içeren rüyalarda ciddi bir artış olduğunu gözlemliyoruz.”
Rüyaların Dili: Psikolojide Rüya Çalışmaları başlıklı bir çalışması da bulunan Dr. Güven, söz konusu metinde ise şöyle diyor: “Bazı tartışmalara rağmen rüya açıklamalarında ortak görüş, rüyaların bireyin arzu ve güdüleri temelinde şekillenerek kişiler arası ilişkileri, duygu durumu ve yaşam olayları ile ilgili ipuçları içerdiği yönündedir.”
Ancak şunu da belirtmekte fayda var: Anksiyete ve stres yaratan olumsuzluklar, rüyalarda bazen olumlu temaların görülmesine de neden olabiliyor.
BAŞ ETME MEKANİZMASI FARKLI OLUNCA...
Ali Rıza Dürü'ye göre bu tamamen insanların karşılaştıkları durumlarla baş etme mekanizmasıyla alakalı:
“Toplumsal olaylarda olumsuzluklar arttıkça bir kısım insan da bunu olumlu bir temaya çevirerek 'güvenli yer' dediğimiz anne kucağı gibi, çocukluk mekanları gibi 'şefkat hissedecekleri' yerleri gördüklerini aktarıyorlar. Böylece aslında insan kendisine her şeyin yolunda olduğu, her şeyin yoluna gireceği mesajını veriyor.”
metin.aktasoglu@haberglobal.com.tr
Kaynak: Web Özel