Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçisi Haldun Koç: Bu travmaları atlatmak için 25 yıl çok yetersiz bir süre

Çeyrek asır geçse de Srebrenista soykırımının acısı hala taze. Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçisi Haldun Koç, bölgedeki halkın psikolojisini, ekonomik kalkınmasını ve ilk günden bu yana yaşanan acıları anlattı. ÖZEL HABER/ŞİFA KAYMAK

Son Güncelleme:

Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'nın ardından yaşanmış en büyük insanlık trajedisi olarak nitelendirilen Srebrenitsa Soykırımı, üzerinden çeyrek asır geçse de Boşnak milletinin kapanmayan yarası olmaya devam ediyor. Soykırımın 25. yılında anma programı ve cenaze törenleri düzenleniyor. 

Saraybosna Büyükelçisi Haldun Koç, haberglobal.com.tr'nin sorularını yanıtladı.

Srebrenitsa Katliamı denilince aklımıza ilk gelen ve yüreğimizi sızlatan "Çocukları küçük kurşunlarla öldürdüler değil mi anne" sorusu geliyor. Büyükelçi Koç, bölgede yaşayan bir yetkili olarak duygu ve düşüncelerini paylaşarak  "Bu, Srebrenitsa’da yaşanan acıları en sert, en somut şekilde hissettiren, sembol bir cümle. Hiçbir vicdanın kabul edemeyeceği acıları yaşayan çocukların duyguları daha iyi tarif edilebilir mi bilmiyorum. Böyle bir trajedinin, çok yakın bir geçmişte ve tüm dünyanın gözleri önünde yaşanmış olduğu gerçeğini kabul etmek hala zor geliyor. Aradan geçen 25 yıl acılardan hiçbir şey eksiltmemiş durumda.  Bosna Hersek’te yaşayan bir Türk olarak bu acıların hepimizi daha da derinden etkilediğini belirtmeliyim. Biz geçmişi unutmamalıyız. Bu acılardan dersler çıkararak geleceği de düşünmeliyiz. Soykırım kurbanları arkalarında birçok kişi bıraktılar. Bizim de en önemli vazifemiz, onların hayatlarına her açıdan en iyi şekilde devam etmelerini temin etmek. Bunun için de gerekli sosyal ve ekonomik kalkınma adımlarını atmaya devam ediyoruz" dedi.

Fotoğraf: Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçisi Haldun Koç

Katliam sırasında ailesini kaybeden o vahim olaylara şahit olan çocuklar şimdi büyüdü. Bölgedeki atmosferi değerlendiren Koç "Tahmin edeceğiniz üzere, olayın izleri hala çok taze. Yediden yetmişe yaşanmaya devam eden bir travmadan bahsediyoruz. Bu travmaları atlatmak için 25 yıl çok yetersiz bir süre maalesef. Her sene Temmuz ayında yapılan tören ve etkinlikleri takip edenler, sözkonusu acının tüm derinliğiyle hala devam ettiğini çok net görebilirler. Ülkemiz, başta Büyükelçiliğimiz olmak üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşlarıyla, travmanın hafifletilmesi, bölgenin refah, huzur ve istikrarı için yoğun çaba sarf etmektedir. Bu çalışmalarla, inanıyorum ki, bölgenin kalkınması konusunda olumlu mesafeler almaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. 

TOPLU MEZAR ARAMALARI DEVAM EDİYOR MU?

"DOKUZ KURBANIN KALINTILARI TOPRAĞA VERİLECEK"

Koç, halen kimliği tespit edilemeyen kurbanların olduğunu belirterek "Kimlik tespiti için çalışmalar Uluslararası Kayıp Şahıslar Komisyonu tarafından sürdürülüyor. Toplu mezar aramaları tüm Bosna Hersek’te sürüyor. Bu seneki törenlerde, kimlik tespiti yapılabilmiş dokuz kurbanın kalıntıları toprağa verilecek" şeklinde konuştu.

Koç katliama sessiz kalan Avrupa'nın şu andaki tutumuna ilişkin ise şunları söyledi:

Balkanlarda, özellikle de Bosna Hersek’te yaşanan bir sorunun tüm dünyayı etkileyeceği artık herkes tarafından genel kabul görmüş bir gerçek. Avrupa da artık bunu tamamen anlamış durumda. Her ne kadar süreç çeşitli sebeplerle yavaş ilerliyor olsa da, Avrupa artık Bosna Hersek’in AB üyeliğini destekliyor ve çeşitli alanlarda ilerleme kaydedebilmesi için katkı sağlıyor. Halen yaşamakta olduğumuz Covid-19 salgının başladığı dönemde yeterince destek sağlayamasalar da genel yaklaşımlarının Bosna Hersek açısından olumlu olduğunu söylemek mümkün. AB ayrıca Bosna Hersek’in önemli ticaret ortaklarından biri. Ancak, bu desteğin daha somut projelerle artırılması gerektiği de bir gerçektir.

TÜRKİYE'NİN BOSNA HERSEK'E YARDIMLARI

Türkiye'nin, savaştan bu yana Bosna Hersek’te 1 milyar Avro’ya yakın yatırımda bulunduğunu belirten Koç,  "Biz TİKA, Ziraat Bankası, Maarif Vakfı, Yunus Emre Enstitüsü, Vakıflar Genel Müdürlüğü gibi kurumlarımızla sahada her alandaki yatırımlarımızı son hızla sürdürüyoruz. Kurumlarımızın yanı sıra turizmcilerimiz, iş adamlarımız da Bosna Hersek’te faaliyetlerini devam ettiriyorlar. Salgın sonrasında tüm dünya büyük bir sağlık krizine girmişken ve kimsenin Bosna Hersek’e dönüp bakmaya mecali kalmamışken ülkeye ilk sağlık yardım paketini Türkiye gönderdi. Bu vesileyle de samimi dostluğunu bir kere daha göstermiş oldu" dedi. 

SREBRENİTSA'DA NE OLDU?

Bosna Hersek'in doğusundaki Srebrenitsa'nın 11 Temmuz 1995'te Ratko Mladic komutasındaki Sırp birliklerince işgal edilmesinin ardından BM bünyesindeki Hollandalı askerlere sığınan sivil Boşnaklar, daha sonra Sırplara teslim edildi.

Kadın ve çocukların Boşnak askerlerin kontrolündeki bölgeye ulaşmasına izin veren Sırplar, en az 8 bin 372 Boşnak erkeği ormanlık alanlarda, fabrikalarda ve depolarda katletti. Katledilen Boşnaklar, toplu mezarlara gömüldü.

Savaşın ardından kayıpları bulmak için başlatılan çalışmalarda, toplu mezarlarda cesetlerine ulaşılan kurbanlar, kimlik tespitinin ardından her yıl 11 Temmuz'da Potoçari Anıt Mezarlığı'nda düzenlenen törenle toprağa veriliyor.

Bu yıl da kimlik tespiti yapılan ve yakınlarının onay verdiği 9 soykırım kurbanının daha cenazesi defnedilecek.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber