Türkiye'nin gündemindeki iddia ile ilgili AK Parti'den flaş açıklama

AK Parti Sözcüsü Çelik, "'Saray bize komplo kurdu' diyerek çirkin bir şekilde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne dönük olarak bu ifadeyi kullanan kim varsa, bilin ki bu komplonun içindedir. Adres belli olmuştur" dedi.

Son Güncelleme:

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'ten "CHP'li bir ismin Beştepe'ye gittiği" iddialarıyla ilgili yeni bir açıklama geldi.  Çelik'in açıklamalarından satır başları şöyle: 

Tamamen adrese teslim, parti içi rekabette rakiplerini yok etmeye dönük bir kirli senaryoyla karşı karşıyayız. Eğer Türk siyasetinin seviyesini düşünmesek, siyasetin ahlakını düşünmesek, vatandaşlarımızın siyasetten beklentilerini düşünmesek, şu anki CHP yönetimi kadar ideal bir rakip olamaz. Sakillik içinde, siyasi senaryo içinde ahlak sınavından her gün daha fazla kalarak dibe batan bir grup. 

"İÇ REKABET BİZİ İLGİLENDİRMİYOR"

Rakiplerini yok etmek üzere ürkütücü bir senaryo, tehlikeli bir senaryo üretenlerin Cumhurbaşkanımızın makamını ve ismini işin içine karıştırarak bir hedefe ulaşmaya çalıştıkları görülüyor. Sayın Cumhurbaşkanımızdan özür dilemeleri gerekiyor ve bunun güçlü bir özür olması gerekiyor. CHP'nin içindeki iç rekabet bizi hiçbir şekilde ilgilendirmiyor. Biz burada Cumhurbaşkanlığı makamına atılan iftiraya cevap veriyoruz. 

"ADRES BELLİ OLMUŞTUR"

"Saray bize komplo kurdu" diyerek çirkin bir şekilde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne dönük olarak bu ifadeyi kullanan kim varsa, bilin ki bu komplonun içindedir. Adres belli olmuştur. Çünkü sürekli olarak iddialara cevap vermek, yalan haber, yalan siyaset zincirine cevap vermek, bu zincirin nerede kurgulandığını, nereden kaynaklandığını, kimden enerji aldığını, kimden akıl aldığını ortaya koymak yerine sürekli olarak topu taca atma şeklinde bir gündem peşindeler. 

"BİR SKANDALLAR ZİNCİRİ"

Gelinen nokta şudur: Bu komplonun adresi olarak tüm taraflar CHP Genel Merkezini göstermektedir. Kendi iç meseleleridir. Cumhurbaşkanımızı, AK Parti'yi karıştırdıkları için özür dilemeleri gerekir. Komplonun gerisini nasıl halledecekleri kendi meseleleridir, bizi zerre kadar ilgilendirmiyor.

Siyaset-medya ilişkisi açısından son derece çarpık bir ilişkinin var olduğu görülüyor. Bu, yukarıdan aşağıya literatüre geçecek bir skandallar zinciri.


Sonraki Haber