Türkiye'de neden verginin vergisi var? Pırlantada ÖTV olmamasının mantığı ne?

Türk ekonomisinin en tartışmalı konusu belki de vergiler... Türkiye'de neden verginin vergisi var. En temel ihtiyaçlardan alınan ÖTV'nin pırlantadan alınmamasının mantığı ne? Uzmanlar ve iş dünyası haberglobal.com.tr'ye anlattı.

Son Güncelleme:

Sürekli konuşulur... 'Gıda ürünlerinde bu kadar vergi varken pırlantada neden ÖTV yok?' 'Çiftçinin eli ayağı traktörün yakıtından ÖTV alınırken lüks yatların yakıtından neden ÖTV alınmıyor?' Türkiye'de vergiler gerçekten konuşulduğu kadar yüksek mi? Yüksekse neden? Geçen hafta geride bıraktığımız Vergi Haftası'nın ardından Doç. Dr. Murat Batı, Türkiye vergi sisteminde merak edilenleri, iş dünyası temsilcileri ise bazı vergilerin kendilerinden neden alınmadığını Haberglobal.com.tr okurları için yanıtladı. 

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Batı, Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar, Gemi, Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Başaran Bayrak ve Türkiye Elektrikli ve Hibrit Araçlar Derneği Başkanı Berkan Bayram ile konuştuk.

1- Vatandaşın önemli ihtiyaçlarının üzerindeki vergi yükü ne kadar; hangi hizmetlere ne kadar vergi ödeniyor?

Doç. Dr. Murat Batı: 2021 Ocak itibarıyla 100 TL’lik cep telefonu faturasının toplam 24 TL'si vergiye gidiyor. Bunun 14 TL'si KDV, 7.5 TL'si ÖİV (Özel İletişim Vergisi) ve telsiz kullanım aylık taksidi 3.10 TL. 83 milyonluk Türkiye'de 62.7 milyon internet kullanıcısı var. 100 TL tutarındaki internet faturasının da toplam 22 TL'si vergiye gidiyor. Bunun da 14.5 TL'si KDV, 7.5 TL'si ÖİV.

Aynı dönemde aylık 1000 TL'lik market alışverişinin ise (süt, yağ, et gibi ÖTV’ye tabi olmayan gıda ürünleriyle) 75 TL'si KDV'ye gidiyor. Bunun dışında, 500 TL'lik bir doğalgaz faturasının 76 TL'si KDV'dir. 150 TL'lik bir elektrik faturasının 68 kuruşu enerji fonu, 1.54 TL'si TRT payı ve 3.85 TL'si elektrik tüketim vergisi iken 23 TL'si KDV’dir. 100 TL'lik bir su faturasının ise 7 TL'si KDV’ye, 10 TL'si de Çevre Temizlik Vergisi’ne (ÇTV) gider.

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Murat Batı, Haberglobal.com.tr'ye özel yaptığı hesaplamada, 5 bin TL brüt maaştan ödenen toplam giderlerin 1.157,14 TL, yani brüt maaşın yüzde 23.15’i SGK ve vergilere gittiğini dile getirdi.

MAAŞIN YÜZDE 70'İ VERGİYE GİDİYOR

2- Sendikaların hesaplamasına göre, brüt asgari ücretin yüzde 33.4'ü vergi ve kesintilere gidiyor. Peki ortalama ücretli bir çalışan, maaşının ne kadarını vergilere ödüyor? 

Doç. Dr. Murat Batı: Bunun tespiti kişiden kişiye ve tüketilen ürünlere göre değişiklik gösterir. Ancak gelir vergisi dahil, bir kişinin ortalama aylığının yüzde 50 ile yüzde 70 aralığı vergiye gidebiliyor. Ocak 2021 itibarıyla 5 bin TL brüt maaş alan bir çalışan, bu maaşının 700 TL'sini SGK işçi payına; 50 TL'sini İşsizlik sigortası payına, ilk ay için 637.5 TL’sini de gelir vergisine ödedi. Ancak 268,31 TL'lik Asgari Geçim İndirimi (AGİ) düştükten sonra net ödenen gelir vergisi 369.19 TL oldu. Maaşının 37.95 TL'si de damga vergisine gitti. Yani 5 bin TL brüt maaştan ödenen toplam giderler 1.157,14 TL, yani brüt maaşın yüzde 23.15’i SGK ve vergilere gitmekte. 

3- Peki neden mutfak tüpünden ÖTV alınırken pırlanta, yat ve elmastan alınmıyor ya da neden traktör yakıtı ÖTV'ye tabi iken gemi yakıtı değil?

Doç. Dr. Murat Batı: ÖTV’nin vergilendirme mantığı esas olarak zorunlu mallardır. Ülkemizde 2002'de yürürlüğe giren ÖTV, insanların tüketiminden vazgeçemeyecekleri ürünlerden alınır. Bu sayede bu ürünleri tüketmekten  başka çaresi olmayan insanlar bu ürünlerden alınan ÖTV gibi vergileri de ödemek zorunda kalacaklardır. Buna literatürde “Ramsey Tipi Vergiler” denir. Devlet bu yolla ÖTV’yi kolay tahsil eder. Mutfak tüpü, benzin, cep telefonu, televizyon, buzdolabı gibi ürünlerden ÖTV alınıyor. 

Pırlanta ve altın, Türkiye’ye mücevher üretiminde kullanılmak üzere hammadde olarak giriyor ve işlenerek mücevhere dönüştürülüyor. Bu nedenle üretimde on binlerce kişiye istihdam yaratıyor. Üretimi yapılan pırlantalı mücevherler ve altına KDV eklenerek satışa sunuluyor. Yurtiçinde 30 bin kuyumcuda satışı yapılıyor.

-Pırlantada neden ÖTV yok?

Mücevher İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Kamar: Türkiye’de ÖTV uygulanırsa, pırlanta kolay taşınabilen bir ürün olduğu için Türkiye'deki tüketiciler alımlarını, Dubai gibi vergi uygulanmayan bir ülkeden yapıp ülkeye getirebilirler. Ya da Avrupa’dan sadece KDV ödeyerek satın alma yapıp, bu tutarı da yine havaalanında iade olarak geri alabilirler. Diğer ülkeler ile aramızda haksız rekabet doğar. Üretime gelecek ek maliyet sebebiyle yurtdışında satış yaptığımız üreticiler ve perakendecilerde kaybımız olur. Öyle ki ülkemizde satışın ve buna bağlı olarak üretimin durması riski ile karşı karşıya kalırız. ÖTV’nin gelmesi Türkiye’de kaçak satışa da sebep olacaktır. Mağazaların ödedikleri kiraları ve markaların yaptıkları reklam harcamalarının ekonomiye etkisini de unutmamak gerekir. Yarattığı istihdam ve ekonomiye sağladığı katkı düşünüldüğünde, hem sektör, hem de ülke ekonomisi açısından ciddi bir kayıp olur.

Mücevher İhracatçıları Birliği Başkanı Mustafa Kamar, pırlantaya ÖTV uygulanması halinde, yurtiçindeki satışın ve buna bağlı olarak üretimin durması riski ile karşı karşıya kalınacağını söyledi.

-Lüks tekne yakıtında neden ÖTV yok?

Gemi, Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Başaran Bayrak: Bu konu kamuoyunda yanlış değerlendiriliyor. Yat konusu, uluslararası bir konu. Yakıtından ÖTV alırsanız, ticaret çöker. Deniz taşımacılığında zaten inanılmaz bir kriz var. Konteyner bulunamıyor. Bir de uluslararası teamüllere uygun hareket etmezseniz, ticaret sizden kaçar gider. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde ÖTV diye bir şey yok. Yunanlı yakıt alırken ÖTV ödemezken Türk armatörü ödüyorsa uluslararası ticarette rekabet edebilir misiniz? O zaman bütün yükleri Yunanlılara taşıttırırsınız, Türk armatörü de batar. Denizcilikte dünyaya entegre olmak zorundasınız. Bütün dünyada deniz taşımacılığı ülkelerin kendi milli filolarını oluşturmaları adına koruma altına alınmıştır. Türk devleti de bunu yapmak zorunda. Aksi halde mümkün değil ticaret yapamazsınız. Zaten çok kritik rakamlarla yapılıyor ticaret. Ama şunu da söylemem gerekir: Tarım en önemli sektörlerimizden biri. Traktörden de ÖTV alınmaması lazım.

Gemi, Yat ve Hizmetleri İhracatçıları Birliği Başkan Yardımcısı Başaran Bayrak, deniz ticaretinde halihazırda bir kriz olduğuna vurgu yaparak, bir de yat yakıtından ÖTV alınması halinde Türkiye'nin rekabet şansının hiç kalmayacağını anlattı. 

4- ÖTV ve KDV alınmayan ürün var mı?

Doç. Dr. Murat Batı: ÖTV, 250 civarında sadece “mallardan” alınan bir vergidir. Bilgisayar, tablet, elektrik, musluktan akan su ve avukatlık, doktorluk, diş hekimliği gibi hizmetlerin hiçbirinden ÖTV alınmamaktadır. KDV ise döviz alım/satımı, repo, mevduat faizi gibi finansal işlemlerden alınmamaktadır. Onun dışında hemen hemen çoğu üründen hem de üretiminin her aşamasından KDV alınmaktadır. 

5- Türkiye'de vergi farkındalığı ne düzeyde, dünyada vergi ödeme şekilleri ile Türkiye arasında nasıl bir fark var?

Doç. Dr. Murat Batı: Özellikle KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergileri ne kadar ödediklerini insanlar pek bilmez. Bu bütün dünyada da böyledir. Bu duruma insanların ödedikleri vergilerin farkında olmamaları durumu yani “mali anestezi” adı verilir. Gelişmiş ülkelerde de vergi oranları yüksektir. Örneğin Avrupa’da kömür gibi enerji kaynaklarından ÖTV alınmaktadır. Ancak burada dikkate alınması gereken esas unsur; mükelleflerin gelir seviyeleri ve ödeme kapasitelerdir. Avrupa’da vergi sonrası insanların ellerinde hatırı sayılır bir para kalabilirken maalesef bizim ülkemizde pek kalmamaktadır.

6-  Türkiye'de neden verginin vergisi var? ÖTV'nin KDV'si var mesela... Bunun sebebi nedir?

Doç. Dr. Murat Batı: Bu durum maalesef 2002'den beridir böyle. 2015'te Anayasa Mahkemesi de verdiği bir kararında verginin vergisini uygun bulmuştur. Peki neden böyle? Devletler, hazineye girecek paranın nasıl girdiğine bakmaz. Giren paraya bakarlar. Her yolu mubah görürler. Önemli olan para gelmesidir. Verginin vergisi yoluyla vergi tahsilatı ise daha kolaydır. İnsanlar pek fark etmezler bunu. 2020'de KDV ve ÖTV’nin toplam vergi gelirleri içindeki payı yüzde 50’den fazla. Ocak 2021 yılında ise bu oran yüzde 55 idi. Yani Ocak ayında toplanan 100 TL’lik verginin 55 TL’si KDV ve ÖTV’den oluşmaktadır. 

350 BİN TL'LİK ARACIN 185 BİN TL'Sİ VERGİ 

7- 2021 itibarıyla Türkiye'ye giren bir otomobilin vergisiz fiyatlarıyla vergi dahil fiyatları arasında nasıl bir fark oluştu?

Doç. Dr. Murat Batı: Şu an bir galeride 350 bin TL’ye satılan bir aracın vergisiz fiyatı 165 bin TL, ÖTV oranı yüzde 80 ve ÖTV tutarı 132 bin TL. KDV’si ise 53 bin TL. Toplam vergisi 185 bin TL’dir. Yani aracın vergisiz fiyatının yaklaşık 1 katından  fazla.

Türkiye'de elektrikli otomobiller çevre kaygısından ziyade ÖTV avantajından dolayı satılıyordu. Elektrikli otomobillere yüzde 400’e varan ÖTV zammı yapılmasının talebi azaltması bekleniyor.

8- Elektrikli araçlar tüm dünyada teşvik edilirken Türkiye'de bu araçların ÖTV'si 4 kat artırıldı. Zaten toplam satışlar içindeki payı yüzde 1 bile değildi…

Doç. Dr. Murat Batı: Pandemi dolayısıyla maddi gücü olan insanlar ikinci el de olsa yakınlarına araç almak istediler. Artan bu talep ikinci el piyasasını canlandırdı. Devlet, bu talebi fark edince 30 Ağustos 2020 tarihinde Cumhurbaşkanı Kararı ile motorlu araçlarda ÖTV oranlarını artırdı. Herkes araç tüketimi düşer diye beklerken tam tersi oldu. Nedeni ise pandemi dolayısıyla insanların yakınlarını korumak gayesi ile araç alımını her koşulda artırmalarıydı. Devlet bunu çok iyi okudu ve pandemiyi vergisel olarak fırsata çevirdi ve dolayısıyla da başarılı oldu. ÖTV oranlarını artırmasının nedeni döviz kaçışını engellemek ve/veya araba ithalatını kısmak vs değildi. Tek nedeni vardı hazineye para… Bu kadar net. Benzer durum elektrikli araçlar için de söz konusu.

Türkiye Elektrikli ve Hibrit Araçlar Derneği (TEHAD) Başkanı Berkan Bayram: Türkiye'de elektrikli otomobil macerası 2011'de başladı. 2011'deki giriş ÖTV'miz yüzde 3, yüzde 7 ve yüzde 15 şeklindeydi. Bu oranlar 10 yıl boyunca, yani 2021 Şubat'a kadar korundu. Bu süreç içinde elektrikli otomobil satış rakamları yıllık 100 ve 200 adet bandında ilerledi. 2019'a kadar satış rakamları hep böyleydi. Ama 2020'de ilk defa 844 adede yükseldi. Paralel ithalatla birlikte toplamda 1500 adede çıktı. Böylece Türkiye'de tarihi satış rakamlarına ulaşılmış oldu. Ancak şimdi elektrikli otomobilde ÖTV yüzde 60'a çıktı. Bu, dünyada olmayan bir uygulama. Teşvik verilmesini geçtim, elektrikli otomobilde ÖTV alan tek ülke biziz. Zaten otomobil taşıtları vergisi de dünyada uygulanan bir örnek değildi. O da bizde mevcut. Şu anki ÖTV oranları, kullanıcısı için cazip değil. Zaten Türkiye'de elektrikli otomobil satın alma motivasyonu çevre duyarlılığından değil, maddi kaygılardan kaynaklanıyordu. Elektrikli bir araç, muadil konvansiyonel bir araca göre fiyat bakımından daha avantajlıydı.  Talep azalacaktır. Bu yıl, geçen yıl ki 844 adetlik satışa ulaşılacağını düşünmüyorum. Yine de ilk çeyrek rakamlarını görmemiz gerekecek.

Kaynak: Web Özel

Sonraki Haber