Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan: Mülakatlar kaldırılmalı ve 55 bin öğretmen ataması daha yapılmalıdır

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, “Deprem bölgesindeki ilave öğretmen ihtiyacı da hesaba katıldığında 45 bin atamaya ek olarak 55 bin atama daha yapılmalıdır” dedi. Geylan, okul yönetici görevlendirmeleri ve öğretmen atamalarında mülakatların kaldırılması gerektiğini de vurguladı.

Son Güncelleme:

Açıklama, Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan'dan geldi.

Geylan, "45 bin atamaya ek olarak 55 bin atama daha yapılmalıdır” dedi.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Talip Geylan, 2022-2023 eğitim öğretim yılının yarın sona ermesi dolayısıyla yaptığı açıklamada, eğitim alanında çözüm bekleyen sorunların üzerinde titiz çalışma yürütülmesi gerektiğini söyledi. 2022-2023 eğitim öğretim yılında emek gösteren öğretmen ve öğrencileri kutlayan Geylan, 2023-2024 eğitim öğretim yılına ilişkin beklentilere dair de açıklamalarda bulundu. Mensubiyete göre yönetici atamasına son verilmesi gerektiğine dikkati çeken Geylan, eğitim alanında mülakat uygulamasının yanlış olduğunu belirtti. Geylan, mülakat sayesinde hak etmeyenlerin göreve geldiğini ifade ederek, “Özellikle yönetici görevlendirmelerinde ve yine aynı zamanda proje okullarında yönetici ve öğretmen görevlendirmelerinde yaşanan adaletsizlikler çalışma huzurunu dinamitlemekte; eğitimde başarıyı, kaliteyi, motivasyonu, verimliliği, heyecanı düşürmektedir” dedi.

“Atamalarda yazılı sınav puanı esas alınmalı”

9 Temmuz’da yapılacak MEB Görevde Yükselme Sınavı’nda yalnızca sınav puanının dikkate alınmasının eğitim hayatının geleceği için önemli olduğunu kaydeden Geylan, şöyle devam etti:
“Bu noktada Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın mülakatın kaldırılacağı şeklindeki açıklamasını tüm kurum yöneticileri, mülki amirler, devlet yetkilileri çok iyi okumalıdır. Okullara, kurumlara yönetici görevlendirmelerinde, görevde yükselmelerde, öğretmen atamalarında, proje okullarına yapılan yönetici ve öğretmen atamalarında sadece yazılı sınav puanı esas alınmalıdır.”
Geylan, öğretmen açığının okulların önemli sorunlarından olduğunu hatırlatarak, Türk Eğitim-Sen’in yaptığı araştırmaya göre 78 ilde ücretli öğretmen sayısı 76 bin 485 iken, 75 ilde norm kadro açığının 83 bin 547 olduğunu söyledi.

“100 bin atamayla eğitime daha güçlü başlayabiliriz”

Öğretmen açığının ücretli öğretmen eliyle kapatılmaya çalışılmasının eğitimdeki kaliteyi düşürdüğünü vurgulayan Geylan, atama bekleyen öğretmen sayısının 500 binin üzerine çıktığını aktararak, şunları ifade etti:

“Her ne kadar 45 bin atama yapıldıysa ve atanan öğretmenlerimiz 1 Eylül tarihinden itibaren görevlerine başlayacaksa da bu sayı yeterli değildir. Deprem bölgesinde öğretmen ihtiyacı hepimizin malumudur. Deprem bölgesi ilan edilen 11 ilimizde yeni eğitim öğretim yılı başlamadan öğretmen ihtiyacının eksiksiz karşılanması eğitimin sağlıklı yürütülmesi noktasında çok önemlidir. Bu nedenle hemen şimdi, vakit kaybetmeden yeni eğitim öğretim yılı başlamadan 45 bin atamaya ilaveten 55 bin atama daha yapılmalıdır. Bu şekilde hem ücretli öğretmen sayısını eritebiliriz hem de 2023-2024 eğitim öğretim yılı başlangıcında toplam 100 bin atamayla eğitime daha güçlü başlayabiliriz."

“Öğretmen atamaları sadece kadrolu olarak yapılmalıdır”

Gerçekleştirilen öğretmen atamalarının yalnızca kadrolu olarak yapılması, sözleşmeli ve ücretli istihdamın kaldırılması gerektiğini de belirten Geylan, “Seçim öncesinde sözleşmeli öğretmenler kadroya geçirilirken, bu uygulamanın kalıcı hale getirilmesi, bundan sonraki tüm alımların kadrolu olarak yapılması taleplerimiz arasındadır. İnsan hakkı ihlali olan, ekonomik çaresizliği merkezine alan, modern kölelik anlayışıyla yürütülen ücretli öğretmenlik uygulaması da tamamen kaldırılmalıdır” diye konuştu.

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Geylan, Türkiye’de derslik başına düşen öğrenci sayısının ilkokulda ve ortaokulda 23, ortaöğretimde 22 olduğunu, bu tabloya göre derslik sayısının az bulunduğunu ve yeni derslik üretilmesi gerektiğini kaydetti. Yeni eğitim öğretim yılında deprem bölgesindeki okulların yapımı ve güçlendirilmesine ağırlık verilerek deprem bölgesindeki eğitimin okullarda, sınıflarda sürmesinin önemine dikkati çeken Geylan, “Okullar açıldığında da deprem bölgesindeki öğretmenlerimize ve öğrencilerimize yönelik psiko-sosyal destek hizmeti kesintisiz verilmeli, psikolojik rehabilite sürecinin eksiksiz yürütülmesi sağlanmalıdır” dedi.
Geylan, öğretmenlerin uzman ve başöğretmenliğe geçişinde sınav yapılmaması gerektiğini dile getirerek, öğretmenlerin kariyer basamaklarında deneyimin ölçüt alınması gerektiğini kaydetti.

Kontenjan veya puan yetersizliği nedeniyle bazı öğretmenlerin mazeret tayinlerini kullanamaması uygulamasına son verilmesi, eş ve sağlık özrü tayin hakkında yaşanan sorunların giderilmesi için il, ilçe emri getirilmesi gerektiğini aktaran Geylan, değerler eğitiminin yalnızca öğretmenler tarafından verilmesi gerektiğini dile getirdi. Geylan, en düşük memur maaşının 22 bin lira olması konusunun gündeme gelmesinden beri bu rakamın dolar bazında değer kaybettiğini aktararak, “Geride kalan dönemde uğradığımız gelir kaybını telafi etmek için en düşük memur aylığı 22 bin liraya seyyanen artış ve refah payı ile yükseltildikten sonra bunun üzerine toplu sözleşme hükmü gereğince maaşlarımıza ikinci altı ayın yüzde 6 artışı ve enflasyon farkı da eklenmesidir. Tüm kamu çalışanlarının, eğitim çalışanlarının insanca yaşaması için bu en makul çözümdür” ifadelerini kullandı.

Okulların temizliği ve hijyeninin tam ve eksiksiz yapılması noktasında yardımcı hizmetli personel açığının giderilmesi gerektiğini söyleyen Geylan, “Her eğitim öğretim yılı başında öğretmenlere verilen eğitim öğretime hazırlık ödeneği ayrım yapılmaksızın tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmelidir” dedi.

Kaynak: İHA

Sonraki Haber