Trakya'da yüzyılın kuraklığı, tüm kaynaklar tükenmek üzere
Kuraklık Trakya'yı da vurdu. Bölgedeki yer üstü su kaynakları neredeyse tamamen kururken, 400 metre derinden çekilen yer altı suyunun ise kükürt ve sülfatlı olduğuna dikkat çekildi. Uzmanlar göre kuraklık Kasım'da birkaç hafta daha sürerse Trakya'nın 3 kenti de tamamen susuz kalacak...
Kuraklık Trakya'yı da vurdu. Yüzyılın en kötü kuraklık tablosunun yaşandığı Trakya'daki yer üstü su kaynakları neredeyse tamamen kururken, Meriç ve Tunca Nehirleri de kurumaya yüz tuttu. Beklenen yağışların olmaması durumunda Kasım ayı sonuna kadar Trakya genelinde su temin edilemeyeceği belirtilirken, kuraklık felaketinin tersine göçe neden olacağı uyarısı yapıldı.
DSİ Edirne 11'inci Bölge Müdürlüğü istasyonundan yapılan son ölçümlerde saniyede ortalama 130-160 metreküp debisi olması gereken Meriç de bu oran saniyede 43 metreküp, Tunca'nın debisi ise saniyede 6 metreküp olarak belirlendi.
KASIM BİTMEDEN SU KESİLİR
'Haberglobal.com.tr'yer konuşan Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Ziraat Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Arazi ve Su Kaynakları Ana Bilim Dalı'ndan Prof. Dr. Halim Orta, kuraklık tablosunda yolun sonuna geldiklerini söylerken, "Maalesef son 5 yıldan bu yana söylediklerimizin hepsi gerçekleşiyor. Bölgedeki kamu yöneticilerine de durumun vahametini anlattık. Yağmur ve kar yağışları olmazsa Kasım sonuna gelmeden Trakya'nın 3 kenti de tamamen susuz kalacak" dedi.
TERSİNE GÖÇ OLUR
Yeraltı su kaynaklarının da tükenmek üzere olduğunu belirten Prof. Dr. Orta, "Birçok yerde 400, 450 metreden su çekiliyor. Yeraltında 100-150 metrelik su rezervi kaldı. Kaldı ki, çekilen sular, acı dediğimiz birçok elementi barındıran kalitesiz kaynak durumunda. Trakya olarak kuraklıkta son evre olan sosyo-ekonomik kuraklık evresine geçmek üzereyiz. Bu gidişatın sonu tersine sanayi ve nüfus göçü olur. 20 yıl önce çok büyük bir baraj yapılsaydı, en azından yeraltı kaynaklarımızı korurduk. Trakya kentlerindeki barajların doluluk oranı yüzde 2 ile yüzde 11 seviyesinde. Yağışlar olmazsa, en geç ay sonunda su kesintisi olur" diye konuştu.
YERALTINDAN ACI SU ÇIKIYOR
Ekoloji Uzmanı Prof. Dr. Doğan Kantarcı ise Trakya'daki baraj hacimlerinin yetersiz olduğuna dikkat çekerken, şunları söyledi: "Bölgedeki baraj dediğimiz yapıların birçoğu bent şeklindeki su toplama yerleri. Istrancalar'daki su kaynakları bile kurumaya yüz tuttu. Yeraltı suları artık 350 metrenin de altından temin ediliyor. Ancak derine indikçe suyun kalitesi bozuluyor. Magnezyum ve sülfatlı, acı suyu tarımda kullanırsanız toprak tuzlanır. Derine indikçe kükürtlü suyu gelmeye başlar. Trakya'da büyük bir felaketle karşı karşıyayız. Kuraklık devam ederse, Trakya'da hem kentlere, hem tarıma, hem de sanayiye su temin edilemez. Trakya kuraklık felaketiyle karşı karşıya."
OBRUK OLUŞTU
Trakya Platformu Kırklareli Yürütme Kurulu Üyesi Göksal Çidem de kuraklığın Trakya'yı vurduğunu dile getirirken, "Durum iç açıcı değil. Geçtiğimiz gün yağmur yağsa da ıslatıp geçti. Trakya'da ilk kez obruk oluştu. Son yıllarda Malkara ve Çorlu'daki obruk oluşumu yeraltı su kaynaklarının da tükenmek üzere olduğunun işaretidir" ifadelerini kullandı.
SUYUN BİTTİĞİ YERDEYİZ
Çidem, bölgedeki barajların neredeyse kuruduğuna da dikkat çekerken, şu uyarıları sıraladı: "Ergene Nehri kirli olduğundan hiçbir şekilde su temin edilemiyor. Kuraklık ve susuzluğa rağmen, suya dayalı sanayi tesislerinin getirilmek istendiğini biliyoruz. Trakya'ya suya dayalı sanayi gelirse biteriz. Herkes İstanbul'daki kuraklığı konuşuyor ancak Trakya'daki durum daha kötü. Istrancalar için sözün bittiği yer değil, suyun bittiği yerdeyiz."
Kaynak: Web Özel