Terapi ücretleri çıldırtıyor, gram altınla yarışıyor
Türkiye'de terapi almak da giderek pahalılaşıyor. Terapi almak kişinin deneyimi, semt ve aldıkları eğitimlere göre sürekli artıyor. Bir eğitim ortalama 20 bin TL'yi geçerken, yüksek lisans ücretleri 200 bin TL'ye dayanmış durumda. Terapi ücretleri ise 500 TL ile 5 bin TL arasında değişiyor ve neredeyse gram altın fiyatlarıyla yarışıyor. Online terapilerin fiyatları daha uygun ama onlar da sektör çalışanları tarafından eleştirilerin odağında.
Türkiye'de son yıllarda antidepresan kullanımı giderek yaygınlaştı. Buna bağlı olarak da terapi ücretleri de neredeyse gram altınla yarışıyor. Çoğu kişi, bu ücretlerin denetlenmesini istiyor. Devlet hastanelerinde terapi, hem süresi kısa hem de aylarca beklemek durumunda kalındığı için eleştirilerin odağında. Ulusal Ruh Sağlığı Eylem Planı’na göre, Türkiye'de her 100 bin kişiye düşen psikiyatrist sayısı 3,43; çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları uzmanı sayısının ise 1,63 olduğu görülüyor. Her 100 bin kişiye düşen psikolog sayısı ise 5,04. Uzmanlara göre fiyatlar normal çünkü bir psikolog için sadece diploması yetmiyor. Sürekli eğitimler ile yeteneklerini geliştirmeleri gerekiyor. Bir eğitim 15-20 bin TL'yi bulurken, klinik yüksek lisans ücretleri 200 bin TL'ye dayanmış durumda. Seans ücretleri 500 TL'den başlıyor, semte ve terapistin deneyimine göre 5 bin TL'ye kadar çıkıyor. Online terapilere ise sektör çok sıcak bakmasa da verilen emeğin aynı olduğu konusunda hemfikir. Terapistler, sektörün sorunlarını ve fiyatların neden yüksek olduğunu anlattı.
DENEYİM FİYATI ARTIRIYOR
Kemal Özcan (Psikolog-Evlilik ve Çift Terapisti):
Terapi ulaşılabilir olmalı. Birçok şeyin fiyatıyla kıyaslandığında terapi fiyatları aslında makul. Terapi gideri ortalama gelirin yaklaşık 20'de biridir. Terapistin şehri, kiralar, deneyim, eğitim süreçleri derken rakam yükseliyor. Eğitimlerine yüksek rakamlar ödeyen terapistler, emeklerinin karşılığını almak istiyor, kazançlarının 3'te biri eğitimlere gidiyor. Bazen çiftler geliyor terapiye ve inanın boşanmak daha pahalı.
Yeni başlayanla 20 yıldır bu işi yapanın fiyatları elbette değişken olacaktır. Ayda 100 bin kazanana terapi fiyatı normal gelirken, 20 bin kazanana pahalı geliyor. Terapiye gidemedikçe toplumsal anlamda sorunlar büyüyor. Kişinin ilişkileri bozuluyor terapi kişinin kendine yaptığı en mantıklı yatırımlardan. Kişi mağazada kıyafet alıyor ve ruh sağlığı için de terapiye ihtiyacı var ve bunun farkında değil. Her sorun da terapi alınmaz ama kronikleşen sorunlarda gereklidir. Ayrıca, pamuklarda yetişmiş insanlardan terapist olmaz, kendinin de biraz yaralı olması gerekir ki empati yapabilsin, yaşam tecrübesi olsun.
DEPRESYON, ÖFKE PATLAMALARI
Dr. Ayhan Akcan (Psikiyatrist):
Fiyattan önce işin yasal yönü önemli. İşin ehli mi değil mi, onu araştırmak lazım. Kimin ne iş yaptığı iş kavramı belirsiz. Sağlık Bakanlığı'nın acilen el atması lazım, online terapilerin hiçbiri yasal değil. Çoğunun liyakati yok psikoterapi yapacak ehliyeti yok ve bunları disipline edecek kurum da yok. Örneğin, klinik psikolog bile hasta ile uğraşamaz. Psikopataloji örneğin intihar etmek üzere olan hastaya online müdahale ettiğinizde intihar ederse sorumluluğu kime ait. Online terapi uygun ama bunun mali yönü de incelenmeli. 4 aile hekimine 1 tane klinik psikolog istihdam edilmeli. Terapiye gidememenin toplum üzerinde depresyon, öfke patlamaları, intihar gibi etkileri var. Sorunu sadece özeller çözemez devlet hastaneleri de bu işe el atmalı."
EĞİTİMLERİ ÇOK PAHALI
Özge Öztaşçı (Psikolog-Aile Danışmanı):
Psikolojik destek hizmetlerinde fiyatların yüksek olmasının birkaç temel nedeni var. İlk
olarak, psikologların eğitim süreçleri oldukça uzun ve maliyetli. Mesleki yeterliliklerini
sürdürebilmek için sürekli eğitimlere, süpervizyonlara ve atölyelere katılmaları gerekiyor.
Bunun yanı sıra ofis giderleri, ekipman maliyetleri ve çeşitli lisanslama süreçleri de ciddi bir
yük oluşturuyor. Ancak, ücretlerin bu kadar yüksek olması toplumun geniş bir kesimi için
psikolojik desteği erişilemez hale getirebiliyor.
Terapi ücretleri belirlenirken, psikologların emeği, eğitimleri ve devam eden profesyonel gelişimleri göz önünde bulundurulmalı. Ancak, bu ücretler toplumun genel ekonomik koşullarına uyumlu olmalı. Bireyler, çözülemeyen ruhsal sorunlarla baş etmekte zorlanabilir ve bu durum aile içi ilişkilerden iş performansına kadar birçok alanda olumsuz etkiler yaratır. Toplum genelinde ise stres, anksiyete ve depresyon gibi sorunların artmasına, hatta iş gücü kaybına ve sosyal ilişkilerin zayıflamasına yol açabilir. Bu durum, ilerleyen süreçte hem bireyler hem de sağlık sistemi üzerinde daha büyük bir maliyet oluşturacaktır.
Kaynak: Web Özel