TBMM, Bartın'daki maden faciasıyla ilgili araştırma komisyonu kurulmasına karar verdi

TBMM, Bartın'daki maden faciasıyla ilgili araştırma komisyonu kurulmasına karar verdi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Bartın'ın Amasra ilçesinde meydana gelen maden faciasının nedenlerinin araştırılması için komisyon kurulmasına karar verdi. 

Bartın Amasra'da 41 madencinin ölümüne neden olan patlamayla ilgili TBMM'de araştırma komisyonu kuruldu.

TBMM Genel Kurulu'nda, AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti ve HDP'nin ortak önergeleriyle, Amasra'da meydana gelen maden kazasıyla ilgili Araştırma Komisyonu kuruldu. 

MADEN KAZALARI ARAŞTIRILACAK

TBMM Genel Kurulu'nda, 14 Ekim günü Bartın'ın Amasra ilçesinde, 41 işçinin ölümüyle sonuçlanan maden kazası ile ilgili bir araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin önergeyi görüştü. Genel Kurul'da aynı mahiyette verdikleri AK Parti, CHP, MHP, İYİ Parti ve HDP'nin önergeleri birleştirilerek görüşüldü. Kabul edilen önerge ile; Amasra maden kazasının tüm yönleriyle araştırılması, varsa tedbirlerin alınması amacıyla Meclis'te bir araştırma komisyonu kurulması kabul edildi.

TBMM Genel Kurulu, Meclis Başkanvekili Nimetullah Erdoğmuş Başkanlığı'nda toplandı. Gündem dışı konuşmaların ardından, grup başkanvekilleri söz alarak gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, hükümetin ekonomik politikalarını eleştirdi. AK Parti iktidarının, yanlış ekonomi politikalarının ve Türk milletine ödettiği ağır bedellerin gelinen noktada öngörüsüzlükle açıklanamayacağını belirten Dervişoğlu, "İktidar bilinçli olarak politik tercihlerle ve ısrarlı yanlışlarla Türkiye ekonomisini tahrip etmeye devam ediyor. Yılın ilk sekiz ayında Türkiye 40 milyar dolar cari açık verdi. Sayın Erdoğan'ın meydanlarda konuştuğu cari fazla, tamamen hayal ürünü olarak ortaya çıktı" dedi.

'TEMEL GIDA ÜRÜNLERİNDEKİ FİYAT ARTIŞI DURDURULAMAMAKTADIR'

Dervişoğlu, yapılan bir araştırma sonuçlarını da paylaşarak, "Mutfak enflasyonu da bir ayda neredeyse yıllık enflasyon beklentinizin üzerine çıkmıştır; kuzu eti yüzde 7, tavuk eti yüzde 8, yumurta yüzde 11, bulgur yüzde 7, makarna yüzde 6, zeytinyağı ise yüzde 12 fiyat artışı yaşamıştır. Hayat pahalılığı her geçen gün artarken işçiye, memura, emekliye yapılan zamlar enflasyon karşısında erimeye devam etmektedir. Vatandaşımızın alım gücü düşerken temel gıda ürünlerindeki fiyat artışı durdurulamamaktadır" diye konuştu.

MHP Grup Başkanvekili Muhammed Levent Bülbül ise Türkiye'de son yıllarda savunma sanayisi alanında yapılan işlerin özellikle dünyada güvenli bölge kavramının önem kazandığı ve birçok coğrafyada savaş şartlarının oluştuğu bir ortamda milletin göğsünü kabartacak bir seviyeye ulaştığını söyledi.

'TAYFUN FÜZESİ DÜN BAŞARIYLA TEST EDİLMİŞTİR'

Bülbül, "Milli teknolojiler ve yerli imkanlarla üretilen ve geliştirilen savunma sanayii ürünleri yüzde 80 seviyesinin üzerinde bir millilik ve yerlilik oranına ulaşmış, ülkemizin caydırıcı gücü başta olmak üzere bu alandaki uluslararası rekabet gücü ve ihracat potansiyeli giderek artmıştır. Daha önce başarılı bir şekilde üretilen Atmaca, Yıldırım, Bozdoğan, Bora, Gökdoğan ve Hisar gibi füzelerin ardından Tayfun füzesi dün başarıyla test edilmiştir" açıklamasında bulundu.

HDP Grup Başkanvekili Meral Daniş Beştaş, Kürt halkına yönelik bir nefret dili kullanıldığını belirterek, "Bugün Erdoğan grup toplantısında konuştu, hakikaten dehşetle izledik, bilmiyorum, grubu da oradaydı, alkışlıyorlardı. Ne dedi? 'PKK'lılar 5-10 çocuk yapıyor' dedi. Önce 'Kürtler' diyordu, şimdi örgüte bağladı. Kürtlerin tamamına 'Siz örgütsünüz' dediler aslında 'PKK'lısınız' dediler. Erdoğan, örgüt mensuplarının, PKK'lıların çocukları olmadığını çok iyi biliyor" dedi.

'BUNUN HESABINI VATANDAŞLAR ÖNLERİNE GELECEK İLK SANDIKTA SORACAKTIR'

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sosyal medya düzenlemesine ilişkin değerlendirmesine değinerek şöyle dedi:

"Erdoğan sansür yasasına karşı değerlendirmeler yaparken sosyal medyayı, tepe tepe muhalefetin kullandığı bir çöplük ve onun ıslah edilmesinden rahatsızlık duyuyormuşuz şeklinde ifade etti, bu ifadeyi reddediyoruz. Sosyal medya bir çöplükse o kadar takipçili hesaba ne ihtiyacın var, çek git çöplükten. Eğer orası çöplükse ve sen orayı ıslah etmeye kalkıyorsan, orada yaptığın bütün açıklamalar ve kurduğun trol ordularının yaptığı haysiyet suikastları ortadayken bunu hala muhalefete fatura ediyorsan bu noktadan sonra söz milletindir. Bunun hesabını da vatandaşlar önlerine gelecek ilk sandıkta soracaktır."

Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın grup toplantısında, PKK'ya yönelik yaptığı konuşmasına vurgu yaparak, "Bir ülkede yaşayan insanları kimliklerinden dolayı terörist ilan etmek büyük bir hadsizliktir; bunu kınıyoruz" dedi.

'51 BİN MUHTARIMIZA HAKARETTİR'

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan; muhtarların, devletin yereldeki en kuvvetli temsilcileri olduğunu, her fırsatta muhtarlar ile bir araya gelerek yaşanan problemlerin çözüm önerilerini tartıştıklarını, bugün Ankara'ya gelen muhtar sayısının, iddia edildiği gibi 40 bin olmadığını, ayrıca yurt genelindeki 51 bin muhtarı ağırlamaktan da mutlu olacaklarını söyledi.

Turan, muhalefetin muhtarlara para verilerek Ankara'ya getirildikleri iddialarına şöyle yanıt verdi:

"Muhtarlarımıza Ankara'ya gelsin diye bin lira verildi derseniz iftira atmış olursunuz. Bu muhtarlara hakarettir, haksızlıktır. Bu iddianın ispata mahkumiyeti var. İnsanların ideolojisini, derdini, davasını, hassasiyetini parayla ölçme kadar yanlış bir şey olamaz. Bu durumu paraya bağlamak bu Meclis'e yakışmadı. Bu aynı zamanda 51 bin muhtarımıza hakarettir."

Bülent Turan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın TBMM Grup Toplantısındaki değerlendirmelerinin, CHP ve HDP tarafından eleştirilmesine şu ifadelerle yanıt verdi:

"Değerli milletvekilleri; az önce, Cumhurbaşkanımızın Genel Kurul'dan önce grup konuşması vardı, hoşumuza gitti, çok yakın takip etmiş arkadaşlarımız, adım adım takip etmişler; hep böyle takip edin, iyidir bu, harika. Cumhurbaşkanımızın Kürtlere hakaret ettiği yönündeki iddiaları esefle ve nefretle reddediyoruz. Ortaya konan fotoğrafı Kürtlere yapılan bir söylemmiş gibi düşünmenizi, değerlendirmenizi şaşkınlıkla takip ediyorum. Bunun size, partinize bir faydası yok, Türkiye'ye faydası yok. Kaşımayın artık şu sorunlarımızı. Türkiye'de Kürt sorunu kalmadı ama siz Kürt sorunu olsun istiyorsunuz. Biz 85 milyona eşit olarak bakıyoruz. O yüzden bu siyasi dilin size faydası olmadığı kanaatindeyim."

Kaynak: Haber Global TV