Süresiz nafaka tartışması, AB ülkelerinde standart yok
Türkiye’de boşanma oranları artarken, süresiz nafaka tartışmaları da yeniden gündeme geldi. Hukukçular, iki tarafın da mağdur edilmediği bir düzenlemeye işaret ederken, Avrupa ülkelerinde nafaka konusunda standart bir uygulama olmadığına dikkat çektiler.
Süresiz nafaka tartışması uzun süredir Türkiye’nin gündemini meşgul etmeye devam ediyor. Boşanmaların artmasıyla eski eşler arasında bitmeyen sorunların doğmasına yol açan süresiz nafaka uygulaması yeniden tartışılırken, önümüzdeki günlerde yeni bir yasal düzenleme yapılması da bekleniyor. Son olarak Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un süresiz nafaka tartışmalarıyla ilgili , "Bir gün evli kalıp onlarca yıl nafaka ödeyen kişiler var. Ancak kadınları da mağdur etmeyecek bir güvenceyi sağlamamız gerekiyor" açıklaması gözleri süresiz nafaka konusundaki duruma çevirdi.
AB'DE STANDART YOK
Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu’nun verilerine göre, Türkiye’de 2021 yılında 175 bin 779 çift boşanırken, 2022 yılında boşanan çiftlerin sayısı 180 bin 954’e çıktı. Son tartışmalar üzerine süresiz nafaka uygulamasına ilişkin sorularımızı yanıtlayan Avukat Arabulucu Dursun Al, Türk Medeni Hukuku’nda 1988'den itibaren süresiz nafaka uygulamasının başladığını, 2002 yılında yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu’nda ise süresiz nafaka düzenlemesinin korunduğunu, öncesinde ise yoksulluk nafakasının bir yıllık süre ile sınırlı olduğunu söyledi.
ALMANYA VE HOLLANDA ÖRNEĞİ
Avrupa genelinde standart bir uygulama olmadığını dile getiren Avukat Al; Almanya ve Hollanda örnekleri üzerinden şu bilgileri paylaştı: "Alman hukukunda eşlerin boşanma sonrasında ekonomik anlamda kendi kişisel sorumluluklarını taşımalarını gerektiği ilkesinden hareketle süresiz nafaka düzenlemesi bulunmuyor. Hollanda hukukuna göre, 5 yıldan fazla sürmeyen evliliklerde müşterek çocuk da bulunmuyorsa nafaka ödeme süresi 5 yıl, bunun dışındaki her durumda nafaka süresi 12 yılı geçmiyor."
Avukat Emre Avşar ise mevcut nafakanın işleyişi konusunda bilgi verirken, “Boşanma davası açıldığı anda talep anında boşanmanın ekonomik olarak dezavantajlı olan tarafına bir tedbir nafakası hükmediliyor. Boşanma sonrası eş için 'yoksulluk nafakası' varsa çocuklar için 'iştirak nafakası' öngörülüyor” diye konuştu.
SÜRESİZ DİYE BİR UYGULAMA YOK
Avukat Avşar, süresiz nafaka diye bir düzenleme olmadığını, boşanan eşin yeniden evlenmesi halinde bu nafakanın son bulduğunun altını çizerek, “Bunun dışında nafaka verildiği andan sonra ekonomik anlamda gözle görülür bir düzelme olmuşsa diğer eş her zaman nafakanın düzenlenmesi davası açarak nafaka miktarının düşürülmesini isteyebilir. Mahkeme duruma göre süresiz nafaka kararını sonlandırabilir" ifadelerini kullandı.
Süresiz nafaka konusundaki görüşlerini de sıralayan Avşar, şunları söyledi: “Evli olmadığı için ekonomik zorluğa düşecek taraf, evlilikten beklediği menfaati sağlayamadığı için kendine yeni bir hayat kurana kadar nafakanın ödenmesinde bir beis yok. Nafaka alan eşe 5 yılda bir otomatikman maddi durum incelemesi sistemi getirilebilir. Üst sınır ise 15 yıl olacak bir süre ile geçerli olabilir.”
KADINLAR MAĞDUR OLMAMALI
Avukat Seda Cilli ise boşanma ile genellikle kadınların mağduriyetlerinin olduğunu gözlemlediklerini söyleyerek şu uyarılarda bulundu: “Türk aile yapısında kadının hala evde oturup yalnızca ev işi ve çocuk görevi üstlendiği iş bölümü var. Dolayısıyla bu kadının boşanma ile yoksulluğa düşeceği aşikar. Süresiz nafakanın kaldırılması kadının hayata boşanma ile sıfırdan başlarken bir anda kendi ayakları üzerinde durması sorumluluğu verecektir. Bu da kadınların bu durumdan panik olup boşanma kararından vazgeçmeye kadar gitmesine bile neden olabilir. Türk toplumu, aile yapısı gözetildiğinde bu nafaka tipinin kaldırılması yararından çok zarara neden olacağı kanısındayım.”
Ancak kısa dönemlerde evli kalınması halinde yeni düzenlemelerin yapılması gerektiğini de sözlerine ekleyen Cilli, “Evli kalma süreleri gözetilerek kısa yapılan evlilikler için ömür boyu nafaka müessesesinin kaldırılması hakkaniyete uygundur” dedi.
Kaynak: Web Özel