Şule Yüksel Şenler son yolculuğuna uğurlandı
Tedavi gördüğü hastanede 81 yaşında hayatını kaybeden gazeteci-yazar Şule Yüksel Şenler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle son yolculuğuna uğurlandı.
Şenler için Eyüp Sultan Camisi'nde öğle vakti düzenlenen törende Cumhurbaşkanı Erdoğan da saf tuttu.
Cenaze namazı öncesi Şenler'in manevi kızı Ayşe Yosunkaya, taziyeleri kabul etti. Şenler'in tabutunun başucuna beyaz örtü asıldığı görüldü.
Cami avlusunda vatandaşlar tarafından üzerinde "Koca bir çağın mücahidesi Şule Yüksel Şenler", "Huzur sokağından huzur diyarına yolun açık olsun Şule anne" yazılı afişler asıldı.
Törene, Şenler'in yakınlarının yanı sıra, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, eşi Emine Erdoğan, kızları Esra Albayrak, Sümeyye Erdoğan Bayraktar, TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti İzmir Milletvekili Binali Yıldırım, AK Parti İstanbul Milletvekilleri Ravza Kavakçı Kan ile Hasan Turan, eski TBMM Başkanı İsmail Kahraman, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, ilçe belediye başkanları, STK temsilcileri, gazeteci ve yazarlarla çok sayıda vatandaş katıldı.
Cenaze namazını İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Mehmet Emin Maşalı'nın kıldırdığı törende Erdoğan, katılımcılara hitap etti.
Daha sonra Şenler'in cenazesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da omuz vermesiyle cenaze aracına kadar taşındı.
Şenler'in cenazesi, Erdoğan'ın da bindiği cenaze aracıyla Eyüp Sultan Mezarlığına getirilip toprağa verildi.
Erdoğan'dan açıklama
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Kıbrıs'ta başlayıp İstanbul'da tekamüle eren, sonra tüm Türkiye'yi, hatta tüm dünyayı etkisi altına alan bir mücadele insanının cenazesi vesilesiyle bir arada bulunulduğunu dile getirerek, Şenler 20'li yaşlarından itibaren okumakla, yazmakla, hakkı ve hakikati konuşmakla geçen ömrünün dün 81 yaşında sona erdiğini söyledi.
Pek çok kadının ve erkeğin hayatında dönüm noktası olacak azim, mücadele, inanç abidesinin son yolculuğuna rahmetle, salavatla, şükranla ve hüzünle uğurlandığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Geride bıraktığı miras gerçekten çok büyük ve anlamlıdır. Özellikle de kendisinin yaşadığı dönemde STK hareketlerini İslami kesimde en öne çıkarabilen isimlerden bir tanesi olmuştur Şule Yüksel Şenler Hanımefendi... O da İdealist Hanımlar Derneğiyle kurdukları mücadele, götürdükleri, yürüttükleri mücadele gerçekten adeta genç kızlarımız için bir idol olmasını da ortaya koymuştu. Hatta Seher Vakti dergisiyle o zamanlar özellikle İslami kesimde kalemşorlarımızın yer aldığı bir dergi olması bakımından, malum bazı çevreleri rahatsız etmesi bizi de mutlu etmesi bakımından çok çok önemliydi. Tamamen kendi iradesiyle yöneldiği hak ve hakikat yolu onun duruşuyla, kararlılığıyla, samimiyetiyle ve dirayetiyle kendi neslinin dikenler arasında açan bir gülü haline getirmişti. Hayat tarzını kendisine dayatılan şekilde değil de inancının gerekleri doğrultusunda yaşamak için verdiği mücadele onu son dönemin bayrak şahsiyetlerinden biri kıldı. Nice genç kızımızın inancından taviz vermeden okumasına, ilim ve hikmetle buluşmasına, milletimize hayırlı bireyler haline gelmesine, çevresini de etkileyen bir konuma ulaşmasına vesile oldu."
"10 binlerce insana cesaret verdi"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Şule Yüksel Şenler'in kitaplarıyla, yazılarıyla gençlere yönelik sayısız konferanslarıyla ülkenin 4 bir yanını dolaşmak suretiyle verdiği konferanslarıyla 10 binlerce insana en zor zamanlarda cesaret verdiğini kaydetti.
Türkiye'nin darbecilerin ve vesayetçilerin pençesinde kıvrandığı bir dönemde böyle bir mücadele insanının yolunun hapishanelerden geçmemesinin düşünülemeyeceğini ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:
"Nitekim, kendisi bu durumu, 'Hak uğrunda zindana girmem mukadder imiş, takdir-i ilahiden gafil gibi kaçamam.' diyerek anlatmaktadır. Yani o da Medrese-i Yusufiye'den geçti. Şule Yüksel Şenler'i horlayanların, eziyet edenlerin, zindana atanların, yoluna dikenler döşeyenlerin hiçbiri bugün hatırlanmıyor ama Şule Hanımefendi inşallah nesiller boyu hayırla yad edilmeye devam edecektir. Kendisine Allah'tan rahmet diliyorum. Yakınlarına, sevenlerine yetiştirdiği nesillere ve tüm milletime baş sağlığı dileklerimi sunuyorum. Rabbim inşallah kendisini cennetiyle müşerref kılar ve Hatice validemize, Aişe validemize komşu kılar ve bu mekanda inşallah kendisini defnedeceğiz. İnşallah yine burada, yakın bir mekanda da inşallah Şule Yüksel Şenler Hanımefendi adına bir kütüphane ve müzeyi de en yakın zamanda açmak suretiyle burada hem kütüphanede, müzede hemhal olmak hem kabrini ziyaret etmek suretiyle de inanıyorum ki kendilerini kabrinde çok daha mutlu etme fırsatı bulacağız." AA