Sözde şeyhin cinsel istismar davasında tanıklardan şoke eden savunma

Akyazı ilçesinde 12 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanan Uşşaki Tarikatının sözde şeyhi Eyüp Fatih Şağban’ın, Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına devam edildi. Tarikat üyeleri Sakarya Adliyesi önüne gelerek duruşmayı takip ederken polis ekipleri ise adliye önünde geniş güvenlik önlemleri aldı. Bulunduğu cezaevinden SEGBİS üzerinden bağlanan Şağban, hakkındaki iddiaları yalanlayarak, "Böyle bir durum olmadı." dedi.

"ÜÇÜNCÜ KATA ÇIKTIĞINI HİÇ GÖRMEDİM"

Duruşmada dinlenilen tarikat üyesi tanık Hatice Ç., "İstanbul’da yaşıyorum. Eşimle birlikte İstanbul’daki vakfa da sürekli gideriz. 2020 yılının Haziran ile Temmuz ayları arasında Akyazı’daki dergaha yurtdışından gelen misafirleri ağırlamaya yardım etmek için gittik eşimle birlikte. Ben eşimle birlikte 2’nci katta kalıyordum. Biz oradayken Y. isimli kız çocuğu ailesiyle birlikte kalıyordu ve ben Y.’nin 3’üncü kata servis yaptığına da hiç şahit olmadım. Ben de eşimle bir soru sormak için sadece 1 kere çıktım o kata" dedi.

Tanık olarak dinlenen Hadise Y. ise, "Sanık, bizim hocamızdır. Ben Y.'nin  3'üncü kata çıktığını hiç görmedim. Y., biz dergahtayken çok neşeli ve mutluydu. Hiç taciz edilmiş gibi bir hali yoktu. Ayrıca dergahtan ayrılınca da, 'Ben Sultandan ayrıldım' şeklinde sosyal medyada paylaşım yaptı" diye konuştu.

"ANNESİ, EŞİNİN TACİZ ETTİĞİNİ ANLATTI"

21 yıldır dergaha hizmet ettiğini belirten Kafiye Ç., "Y.'nin annesi bana telefonda, eşinin kızını taciz ettiğini ve uyuşturucu madde kullandığını söyledi. Biz yıllarca o aileye yardımda bulunduk. Onlar ise hocamıza kumpas kurdular. Bilmediğim bir numara tarafından ‘sakın bizle uğraşma’ şeklinde tehdit mesajları aldım" dedi.

Tanık beyanlarının alınmasının ardından mahkeme heyeti, Eyüp Fatih Şağban’ın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 23 Haziran'a erteledi.

"SANA BİR ŞEYLER ATAYIM"

Soruşturma dosyasına göre Eyüp Fatih Şağban, istismar ettiği kızın babasını şikâyetçi olmamaları ve olayın duyulmaması amacıyla ikna etmek için birçok kez aradı. Bu görüşmelerden birinde Şağban, "21 yıldır birlikteyiz" dediği mağdur kızın babasına para teklif ederek olayı kapatmaya çalışıyor. Ayrıca babadan mağdur kızı telefona vermesini, onunla da görüşmek istediğini söylüyor. Ancak baba bu talebi kabul etmiyor.

Görüşmenin bir bölümü şöyle:

"Bir hesap, IBAN ver de bana bir şeyler atayım sana. Sen gönlünü ferah tut. Biz ırz namus düşmanı mıyız? 21 senedir burada irşat yapmışız. Olmamış da şimdi mi olmuş yani? Belki de senin kızına piyango vurmuş oğlum. Aklını başına topla bakalım. Olacak bir şey yok. Yaşı ufak daha. Büyüsün, biz de büyüyelim. Şöyle bakalım, hizmetlerimizi yapalım. Sırt sırta verelim oğlum, ne var yani?"

‘SANA 70 MİLYAR FEDA OLSUN’

"Bizde yalan olmaz. Bilerek, kasten böyle bir şeyimiz olmaz. Sen benim öz kardeşimden ilerisin. Her zaman düştüğün yerde biz senin yanındayız. Bizde de bir hata olabilir ama hatada da hayır vardır belki. Bir sıkıntın olursa bu kapı sana her zaman açık. Kapıyı kapatırsan üzerine yıkılır. Az daha beni kurtaracaktın ama herhalde niyetin kötü. Sen gönlünü ferah tut, kusurumuz telafi olur. 70 değil, sana 70 milyar feda olsun. Benim neyim varsa, senin."

"BEKARETİNDE SORUN YOK"

Fatih Nurullah, baba F.A.’ya yaptıklarının bir kısmını anlatıyor: Konuşmada "Mehdiyle evlilik" rüyalarından yola çıkarak çocuğun kendisine verildiği zannına kapıldığını söyleyen Fatih Nurullah, babayı “ileri giden bir şey yok”, “insan nefis taşıyor, aramızda nikah konuşmaları geçti, hata etmiş olabilirim”, “bekaretinde sorun yok”, “bana yakışmayacak şekilde öpmüş oldum”, “sevişme diye bir şey yok oğlum, öptüm”, “bu da Allahın bir takdiri” sözleriyle ikna etmeye çalıştı.

Kaynak: DHA