TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı tahliye edildi

TSK'ya yönelik açıklamaları nedeniyle, 'Terör örgütü propagandası yapmak' suçundan yargılanan TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılarak tahliye edildi.

Son Güncelleme:

Son Dakika Haberi... İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki üçüncü duruşmaya, tutuklu sanık Şebnem Korur Fincancı getirildi. Duruşmayı CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu,  İnsan Hakları İzleme Örgütü, Avrupalı Doktorlar için Daimi Komite, Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu temsilcileri ve çok sayıda kişi izledi. Kartal'da bugün görülen davasında beraat kararı verilen CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da duruşmasının ardından Fincancı'nın yargılandığı davaya geldi.

SON SÖZÜ SORULDU

Duruşmada son sözü sorulan Fincancı, "Bu hukuki bir dava değil, siyasi bir dava. Siyaseten TTB'yi, demokratik ilkeleri yok etmek üzere bir dava" dedi.

İYİ HAL İNDİRİMİ UYGULANDI  

Mahkeme heyeti aranın ardından kararını açıkladı. Heyet, basın yayın aracılığıyla "Silahlı terör örgütü propagandası yapmak" suçundan önce 3 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırıldı. Cezanın geleceği üzerindeki etkilerini dikkate alarak iyi hal indirimi uygulayan heyet, sanık Fincancı'yı 2 yıl 8 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Heyet, tutuklu kaldığı süre, ceza miktarını göz önüne alarak sanığın tahliyesine karar verdi.

BAZI HAKLARDAN YOKSUN BIRAKILMASINA KARAR VERİLDİ

Heyet, Fincancı hakkında TCK'nın 53/1. maddesinde düzenlenen "Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten; seçme ve seçilme ehliyetinden, velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan; vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan, bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten" cezaların infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına da hükmetti. Mahkeme, verilen hapis cezasının 2 yılın üzerinde olması nedeniyle cezada erteleme yapmadı ve hükmün açıklanmasını geri bırakmadı.  Sanıktan ele geçirilen Bejan Matur'un "Dağın ardına bakmak" isimli kitabının delil olarak saklanmasına da karar verildi. Karara karşı istinaf yolu açık bulunuyor. Fincancı, cezasının kesinleşmesi halinde cezanın infazı tamamlanıncaya kadar doktorluk mesleğini ve TTB Başkanlığını yapmasından yoksun bırakılacak. Duruşmanın ardından davaya destek için gelenler, "Şebnem Hoca onurumuzdur" sloganları attılar.

"SÜRPRİZ OLDU"

Duruşmaya katılan Türk Tabipler Birliği temsilcileri, İstanbul Adalet Sarayı önünde basın açıklaması yaptı. Şebnem Korur Fincancı'nın avukatı Meriç Eyüboğlu, "Çok değil, birkaç saat sonra Bakırköy'de cezaevinin önünde yine hep beraber alkış ve halaylarımızla Şebnem Hocamızı karşılayacağız. Ceza da verildi ama tahliye kararına çok sevindik, sürpriz oldu. Hiç beklemiyorduk, o nedenle çok mutluyuz." dedi.

"ŞEBNEM HOCAMIZIN BUGÜN TAHLİYESİNİN MUTLULUĞUNU YAŞIYORUZ"

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi 2. Başkanı Ali İhsan Ökten ise, "Şebnem Hocamızın bugün tahliyesinin mutluluğunu yaşıyoruz. Hiç yaşanmaması gereken bir süreç, 2,5 aydan uzun bir sürenin ardından sonlandı. Şebnem Hocanın aldığı ceza bizlerin aklında ve vicdanında yok hükmündedir" dedi.

FİNCANCI, CEZAEVİNDEN ÇIKTI

TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı, saat 17.50 sıralarında cezaevinden çıktı. Fincancı, cezaevi önünde bekleyenler tarafından çiçekler ile karşılandı.

"SAVAŞLARA KARŞI OLACAĞIZ VE HER TÜRDEN SİLAHIN ÖNLENEBİLMESİ İÇİN ELİMİZDEN GELENİ YAPACAĞIZ"

TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı cezaevi önünde açıklama yaptı. Fincancı, kendisini bekleyenlere teşekkür ederek, "Bize verilen bugün 2 yıl 8 ay 15 günlük ceza, tabii bu çok anlamsız bir durum. Çünkü bir kanalın yayın politikasının suç olarak tanımlanması ve sonra da o suçun bana atılması akıl alır gibi değil. Ben ancak kendi suçumdan sorumlu olabilirim. Bu suç da, insanlığa karşı sorumluluk taşıma suçudur. Bütün toplumları sağlıklı kılma suçudur. Tabii ki biz hekimler olarak savaşlara karşı olacağız ve her türden silahın önlenebilmesi, kullanımının yasaklanabilmesi, ortadan kaldırılabilmesi için de elimizden geleni yapacağız" dedi.

"MESLEK ÖRGÜTÜNÜN KAPATILMASI SÖZ KONUSU BİLE EDİLEMEZ"

Fincancı açıklamasının devamında, "Bugün de duruşmada ifade ettim, tüm canlılar için, üzerinde yaşadığımız bu yerküre için ve evren için zararlı tüm bu girişimlerin önünde durmak hepimizin sorumluluğu. TTB'nin kapatılma tehditlerine gelince, bu o kadar kolay değil arkadaşlar. Duruşmada da gördünüz Dünya Tabipler Birliği'nin Avrupa Daimi Hekimler Komitesinin temsilcileri, uluslararası alandan pek çok meslektaşımız buradaydı. Bir ülkenin meslek örgütünü, hekim örgütünü kapatabilmek aynı zamanda dünyayla da ilişkileri tümüyle ortadan kaldırmak demektir. Çünkü biz dünyada evrenselliğin temsilcisiyiz. Sadece bu sınırlar içindeki değil dünyanın her yerindeki insanlar için, tüm canlılar için, bu yerküre ve evren için mücadele eden hekimler doğal insan hakları savunucularıdır. Dolayısıyla onların hapsedilmesi, meslek örgütünün kapatılması söz konusu bile edilemez" şeklinde konuştu. 

OLAYIN GEÇMİŞİ

Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK) yönelik sözleri gerekçesiyle Türk Tabipler Birliği (TBB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılmış ve Fincancı, İstanbul'daki evinde gözaltına alındıktan sonra 27 Ekim'de Ankara Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Yürütülen soruşturmanın tamamlanmasının ardından hazırlanan iddianamede ise şüpheli Fincancı’nın, TSK'nın meşru müdafaa çerçevesindeki legal faaliyetleri ile terör örgütünün illegal faaliyetlerini bağdaştırma suretiyle terör örgütü propagandası yaptığı belirtilerek 'terör örgütü propagandası yapmak' suçundan 1,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti. Öte yandan Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi, yaptığı inceleme sonucu hazırlanan iddianameyi kabul etmiş, Fincancı'nın ikamet yerinin İstanbul olması da dikkate alınarak dosyanın İstanbul Ağır Ceza Mahkemesince yargılamaya yetkili olduğuna karar verilmişti. Yetkisizlik kararı verilen şüphelinin dosyası ise İstanbul Adalet Sarayı’na ulaşarak İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmişti.

Kaynak: İHA

Sonraki Haber