Son dakika Sözcü Çelik: Türkiye'nin göç yönetiminde tecrübesi ve politikası vardır

Bugün gerçekleştirilen AK Parti MKYK Toplantısı'nın ardından canlı yayında önemli açıklamalarda bulunan AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, siyasette sığınmacı tartışmalarına ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Çelik, "Türkiye'nin göç yönetimi konusunda tecrübesi ve politikası vardır" dedi. 

Sözcü Çelik'in açıklamalarından satır başları şu şekilde:

Operasyonlarımız devam ediyor. Bizim operasyonlarımız dünyanın en meşru operasyonlarıdır. 

SİYASETTE SIĞINMACI TARTIŞMASI

Göçmenler üzerinden birtakım provokasyonlara maruz kalıyoruz. Türkiye'nin göç yönetimi konusunda hem tecrübesi hem de politikası vardır. Etkili güvenlik tedbirleri vardır.

'Türkiye, yol geçen hanına döndü' ifadesi TSK'ya iftiradır. 

499 bin Suriyeli ülkesine geri dönmüştür. Geri dönülen bölgelerin bu insanlar için herhangi bir şekilde ölüm teşkil etmemesi lazım. Türkiye büyük bir ülkedir, bu insanları katillere teslim etmek gibi bir durum içinde olamayız. 

Vatandaşlarımızın yönelttiği asayiş gibi sorunlar olduğunda bunlara etkili bir şekilde müdahale etmemiz gerekmektedir. İstenmeyen bir şey olduğunda vatandaşlarımız lütfen, kendileri müdahale etmesinler. Buna müdahale edecek kimseler, güvenlik güçleridir. Vatandaşlarımızın kendi başlarına müdahalesinin büyük riskler doğuracağını ifade etmek isterim. 

Bu konuda 'göndereceğiz' diyenlerin hukuki bir yönü de yok. 'Biz iktidara gelirsek göndereceğiz' diyerek bu durumu istismar etmiş oluyorlar. Sığınmacılar, burada sonsuza kadar kalmayacaklar. Korunmuş bir ortam çıktığında zaten gidecekler. Briket evler tamamlandığında bu dönüşlerin, gönüllü ve onurlu şekilde yapılıyor. Gereken müdahaleler yapılıyor.

Ülkemizle ilgili olmayan, başka ülkelerin sınırlarına girişi gösteren videoları bilip bilmeden yaymamak gerekir, kışkırtıcı sonuçları oluyor. 

Vatandaşımız emin olsun ki sorunlara müdahale ediliyor.

DEMOGRAFİK GÜVENLİKLE İLGİLİ KAYGILAR

Suriye'de çözüm için en çok üreten ülke Türkiye'dir.

Ukrayna'ya birkaç ay içinde yaptıklarını Suriye'deki çocuklar için yıllardır yapmamaları büyük bir çelişkidir. Sınırlarımızdan 30 km ileride güvenli bir bölge olsaydı böyle olmayacaktı. Türkiye, sınırlarını kapatmasaydı Türkiye insanların ölmesine göz yumacaktı. 

Bu insanları güvenli bir şekilde geri gönderecek bir politikamız vardır. 

Türkiye'nin demografik güvenliği ile ilgili kaygılarını bildiren iyi niyetli vatandaşlarımız da bilsinler, bunu da hesaba katan bir politikamız vardır. Tehlike ortadan kalkınca bu insanlar zaten geri dönecektir.

Son zamanlarda Cumhurbaşkanımızın dış politika açılımları için eskiden Türkiye, neden mesafeli deniyordu. Şimdi yapılınca neden böyle, diyorlar. Reyhanlı'da Cumhurbaşkanını suçladı ama Aylan bebek ve benzerlerinin bindiği botların şişlenmesiyle ilgili bir değerlenmede bulunmuyor. 

Ermenistan ile olan normalleşme sürecini yakın bir şekilde takip ediyoruz. Ancak Ermeni diasporasındaki bazı kişilerin bunu sabote etmek istediğini görüyoruz. Normalleşme görüşmeleri yapıcı ve hedef odaklı olarak ilerliyor. Sayın Erdoğan ve Sayın Aliyev'in buradaki iradesi de bölge barışı için bu yöndedir.

Rize Havalimanı açılışına herkesi bekliyoruz. Dünyada bir ilk. 

21 Mayıs'ta Adana'da Gençlik Şöleni yapılacak. En son bu kadar kapsamlı bir şöleni 2014 yılında yapabilmiştik. Sayın Cumhurbaşkanımız ve çok değerli sanatçılar bu konsere katılacak. Türkiye'nin her yerinden genç kardeşlerimizi Adana'ya bekliyoruz. 

İLK BAŞÖRTÜLÜ  VALİ KÜBRA GÜRAN YİĞİTBAŞI

Valilerimizi tebrik ediyoruz. Bütün bu atamaların Türkiye'de kadınların herhangi bir şekilde artık hiç kimsenin kılık kıyafeti ve kamusal alanda nasıl yer alacağıyla ilgili bir yasaklama olmadan ne kadar normalleştirildiğiyle ilgili bir gelişme. Kadınlarımızın hak ve kazanımlarının korunması ve geliştirilmesi ve daha çok sosyal alanda yer almasıyla ilgili çok memnuniyetle karşılanan bir karar.

ÜMİT ÖZDAĞ'IN SIĞINMACI AÇIKLAMALARI 

Bu nefret söylemleri farklı yerlerden üretiliyor. Dolayısıyla bütün bu tabloda şu var, esasında bunun arkasındaki siyasal motivasyona baktığınızda demokratik ortamı zehirleyen bir durum oluşuyor. Avrupa'da bu düşmanlıklar aynı kesimler tarafından yönetiliyor. Bunların kes-kopyala-yapıştır şeklinde Türkiye'ye uyarlandığını görüyoruz. Ben ülkemde sorun çıkaran sığınmacı istemiyorum, demeye kimsenin 'ırkçılık' dediği yok ama inanları hedef gösteren, toplumda nefret ve infial yaratmaya yönelik ifadeler faşizm oluyor. Kimse çıkıp da benim sığınmacı politikasında şu eleştirilerim var, dediği zaman ona kimsenin ırkçı dediği yok ki. Her toplumsal hadiseyi yabancı düşmanlığı yaptığınızda Avrupa'daki Türk düşmanlığını buraya uyarladığınızda bunun milli birliğimize çok zararı olur. Gerçekleri çarpıtıyorlar. 

ASGARİ ÜCRETTE İYİLEŞTİRME ÇALIŞMALARI

Asgari ücret gibi konular dar gelirli vatandaşlarımızı korumak için hükümetimizin her zaman gündemindedir. Ama her zaman bir gelişme bir paket olduğu düşünülmemelidir ama vatandaşlarımızın talep ve beklentileri vatandaşlarımızın her zaman gündemindedir. 

CHP İSTANBUL İL BAŞKANI CANAN KAFTANCIOĞLU'NA SİYASİ YASAK

Bu dosyanın içini kimse bilmiyor, daha karar gelir gelmez bizi suçlamaya çalıştılar. Sadece siyasi tarafkirlikle ele alınan bir mesele bu. Nerede bir yargı kararı çıksa hemen burada AK Parti, Cumhurbaşkanımız ve Cumhur İttifakı'nı hedef gösterecek bir forma sokuyorlar. Her konuda bizi, yargının verdiği karar arkasındaki irade olarak nitelendiriyorlar sonra da buna uygun bir karar almamızı bekliyorlar. Herkes dosyanın içeriğine bakarak konuşmalı.

PASAPORTLARDA AYASOFYA'NIN YER ALMASINA YUNANİSTAN'DAN TEPKİ 

Yunanlıları bizim pasaportumuzda Ayasofya'nın resminin yer alması neden ilgilendiriyor anlamış değilim. Enteresan bir zihniyet. Son derece güzel olmuş. Bunda katkısı geçen herkesi tebrik ediyoruz. Yunanistan'ı ilgilendiren hiçbir şey yok. 

Kaynak: Haber Global TV