This browser does not support the video element.

Kılıçdaroğlu ve Akşener'den seçim çağrısı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, görüşmenin ardından basın toplantısında konuştu. Ekonomi konusunda "kurmaylarımız çalışacaklar" denilen açıklamada iki lider seçim çağrısı yaptı.

Son Güncelleme:

CHP lideri Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti lideri Akşener, İYİ Parti Genel Merkezi'nde bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından iki lider ortak basın toplantısında açıklama yaptı. Kılıçdaroğlu ve Akşener, erken seçim çağrısında bulundu. 

50+1 tartışması sorulan Kılıçdaroğlu, "Hangi oranı getirirlerse getirsinler, bu millet bunlardan bıktı. 10+1, bilmem artı bir ne getirirlerse getirsinler, gidiyorlar" dedi. Akşener ise, "Hangi yolu açıp kazanabilirim endişesi var" ifadelerini kullandı. 

Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları:

Mutfaklarda yangın var. Türk Lirası olağanüstü değer kaybediyor. Çözüm üretecek organ yok Türkiye'de. Merkez Bankası işlerini bırakmış Türk Lirası'nın değer kaybetmesine seyirci olarak bakan bir kurum. Fiyat istikrarı konusunda yasal olarak yetkilendirilen bir kurum nasıl olur da seyirci kalır. Müdahale aracı yok, rezervi yok. 128 milyar dolar nerede belli değil. Müdahale edilemiyor. Bunlara karşı bizim bir sorumluluğumuz var. Bu gidişe sessiz kalmak doğru değil. Çözüm üretsinler diyoruz. 

"BİR AN ÖNCE SEÇİME GİDİLMESİ GEREKİYOR"

Açıklama yapsınlar diyoruz, karşımızda duvar var, açıklama yok. Biz de sorumluluk hisseden genel başkanlar olarak bir araya geldik. Garip bir yapı ile karşı karşıyayız. Türk Lirası eridikçe Türkiye ekonomik standartların tamamen altında yoksul bir ülke görünümüne sahip oluyor. Fabrikaları ucuzlamış, kurumları ucuzlamış. Çok daha düşük bir dolarla tamamı satın alınabilecek bir algı ortaya çıkmış. Cari fazla vereceğiz, ekonomiyi düzelteceğiz. Tamamen akıl dışı. Böyle zırvalarla ekonomi yönetilemez. Yönetemediğinizi biliyoruz. Merkez Bankası'nın ya müdür ol çık açıklama yap. Müdahaleyi doğru bulmuyorum diyorsan, müdahale etme. Açık ve net çağrıda bulunuyorum. Yönetemiyorsun, milletin sırtına daha fazla yük yükleme. Bir an önce Türkiye'nin seçime gitmesi gerekiyor. Bir zam yağmurudur geliyor. 

Gidişattan duyduğumuz endişeleri karşılıklı paylaştık. Bu nedenle sayın genel başkanı ziyaret ettim, teşekkür ederim.

Ekonominin kitabını yazdım diyor, bırak milletin defterini dürdün. 

50+1 TARTIŞMASI

Hangi oranı getirirlerse getirsinler, bu millet bunlardan bıktı. 10+1, bilmem artı bir ne getirirlerse getirsinler, gidiyorlar. Milletin arasına çıkamıyorlar. Seçimle gelen AK Partili vekiller vatandaşın arasına giremiyor, "Tebdili kıyafetle gezecekler" açıklaması yapıyorlar. Yönetemiyorlar. Biz ona iyilik yapıyoruz aslında. Çünkü geçen her günün maliyeti onun için de toplum için de giderek ağırlaşıyor. 

Akşener'in açıklamaları:

Türkiye'de tencerenin kaynayamadığı, işsizlerin iş bulamadığı, umudunun kalmadığı, garsonluk için mezunlarımızın Kanada'ya, Yeni Zelanda'ya gitmek için yol aradığı, şu an itibarıyla Türkiye'nin ekonomik şartlarının tahminimizden öte vatandaşlarımızı etkilediği ve bu şahsım devletinin, ülkemizi uçuracak, kaçıracak söylemlerinin dışında tam tersi yere çaktığı büyük bir ekonomi problemi ile karşı karşıya olduğumuzu, ekonomisi iyi olmayan devletlerin bağımsızlığının da olmayacağını bilen insanlar olarak biz vatandaşlarımıza bir çare gösterebilir miyiz diye bir araya geldik. Yoksulluğun öyle böyle değil, çocuklarımızı bodurluğa ittiği, buna karşılık ekonomi kitabı ile övünen bir hükümet sistemiyle, bir kişinin kararına, hislerine, bilgisine, görgüsüne bağlı sistemin Türkiye'yi getirdiği nokta ortada. Ekonomi kurmaylarımız çalışacaklar. Sayın genel başkanımızın acil seçim, hemen seçim çağrısına katılıyorum. Seçimden başka çare yok. 

Artık yolun sonu görünmüştür. Yoksulluğun yanında yoksunluk, yani bunun ekonomik değeri var, gıda bulamamaya doğru giden, ihtiyaçları giderememeye doğru giden bir durum. Eğitime erişememe konusunda ağır bir problemle karşı karşıyayız. Bütün bunların ortadan kalkmasının yolu seçimin yapılması. Milletimiz kimi tercih ediyorsa ona saygı duymanın yolunu açıp seçimin yapılması lazım. 

Eğer ilkelerin dışında, hukukun dışında, ben ne dersem o olur diyen bir mantık varsa sayın Erdoğan'ın konuşmalarının hiçbirini yadırgamak mümkün değil. Bir ülke nasıl batırılır kitabı da umarım Nobel'e aday gösterilir. 

"HANGİ YOLU AÇIP KAZANABİLİRİM ENDİŞESİ VAR"

Hangi yolu açıp kazanabilirim endişesi var. Şunu söyleyeyim, gündüz pazarı var, bir profesör arkadaşım çalışmaya gitti, ses kaydı var, taksiye bindi, takside şoföre bir şeyler sordu, cevabı; "Hocam, sabahtan şu saate kadar kazandığım para 50 lira. Bunun 30 lirasını 30 yaşında işsiz oğluma vereceğim, 20 lira ile ben geçineceğim. 5-10 maaşlılar. Zehir zıkkım olsun hocam." 

Kaynak: Haber Global TV

Sonraki Haber