SON DAKİKA Gezi Parkı davasında karar çıktı
İstanbul Adliyesi 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Gezi Parkı davasında karar açıklandı. Buna göre Osman Kavala, hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırıldı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, davanın tek tutuklu sanığı iş insanı Osman Kavala Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katılırken, tutuksuz sanıklar Ali Hakan Altınay, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater, Yiğit Ali Ekmekçi, Mine Özerden ve Ayşe Mücella Yapıcı da hazır bulundu.
Osman Kavala'nın eşi Ayşe Buğra, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, yabancı konsolosluk temsilcileri, çok sayıda gazeteci de duruşmayı takip etti.
İstinaf mahkemesinin beraat kararlarını bozmasının ardından yeniden görülen 17 sanıklı Gezi ana davasında karar çıktı. Mahkeme heyeti, oy çokluğuyla Osman Kavala'nın "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmaya teşebbüs" suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Aralarında Ayşe Mücella Yapıcı'nın bulunduğu 7 tutuksuz sanığın ise "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmaya teşebbüse yardım" suçundan 18'er yıl hapis cezasına çarptırılmalarına karar verildi. 7 sanığın tutuklanmasına da karar verildi. Sanıklar karar sonrasında polisler tarafından gözaltına alınarak polis merkezine götürüldü.
OSMAN KAVALA'YA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, mahkeme heyeti kararını açıkladı. Sanık Osman Kavala için TCK'nin 312/1. maddesi uyarınca "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmaya teşebbüs etme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Kavala'nın yargılama sürecindeki davranışları ve eylemi işleme biçimleri dikkate alınarak takdiri indirim uygulanmadı. Heyet, Osman Kavala'nın bu suçtan tutuklanmasına karar verdi.
CASUSLUK SUÇUNDAN BERAAT VERİLDİ
Osman Kavala hakkında "Siyasal ve askeri casusluk" suçundan ise kesin ve yeterli delil bulunmadığından beraatine karar verildi. Kavala hakkında TCK'nin 312. maddesi uyarınca hükmen tutuklamaya karar verildiğinden casusluk suçundan tahliyesine karar verildi.
7 SANIĞA 18'ER YIL HAPİS CEZASI
Sanıklar Ayşe Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi'nin "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmaya teşebbüs" suçundan önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ancak bu suçların asli faili konumunda bulunan diğer sanığa suçun işlenmesi sırasında yardımda bulunmaları nedeniyle icrasını kolaylaştırdıkları anlaşıldığı gerekçesiyle 18'er hapis cezasına indirdi. Bu sanıklar için de takdiri indirim uygulanmadı. Heyet, sanıklar hakkında hükmün açıklanmasını geri bırakmadı ve erteleme kararı vermedi. Sanıklara verilen ceza miktarı ve suçun niteliği dikkate alınarak tutuklanmalarına karar verildi.
9 SANIĞIN DOSYASI AYRILDI
Aralarında Can Dündar'ın bulunduğu 9 firari sanık hakkındaki dosyanın ayrılmasına karar verildi. Kararın açıklanmasının ardından ortalık karıştı. Duruşma salonundakiler "Her yer Taksim, her yer direniş" diyerek mahkeme heyetini yuhaladı. Mahkeme heyeti üyeleri kararı okumayı tamamlamadan salondan ayrıldı. Haklarında tutuklama kararı verilen 7 sanık için duruşma salonuna polisler geldi. Sanıklar alkışlar ve sloganlarla polis eşliğinde adliye içindeki polis merkezine götürüldüler. Karakoldaki işlemlerinin ardından cezaevine götürülecekler.
OY ÇOKLUĞUYLA ALINDI, ÜYE HAKİM KARARA ŞERH DÜŞTÜ
Öte yandan, karar oy çokluğu ile alındı. Üye hakim, sanıkların üzerlerine atılı suçlardan cezalandırılmalarına yeterli delil bulunmadığından beraatlerine, tutuklu sanık Osman Kavala’nın tahliyesi ile diğer sanıkların tutuklanmaması yönünde görüşünde olduğunu belirterek karara şerh düştü.
SANIKLARIN SON SÖZLERİ
Avukatlarının beyanlarının ardından sanıkların son sözleri alındı. Sanık Osman Kavala son sözünde, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tutukluluğumun hak ihlali olduğu ve tutuklanmamın siyasi olduğuna karar verdikten sonra, delil olmayan delillerle ağırlaştırılmış müebbet hapsimin istenmesi hukuki değildir. Bu aynen ikinci iddianamedeki suçlar gibi yargı kullanılarak yapılan bir suikasttır" dedi. Sanık Mücella Yapıcı, "Son sözüm olduğunu düşünmüyorum. 50 yıllık bir meslek insanıyım. Olabildiğince aydın olmaya çalıştım. Hiçbir zaman şiddetten yana olmadım. Toplum yararına mesleğimi onurla yürüttüm. Bugüne kadar tek bir çocuğuma haram lokma yedirmedim. Hırsızlık, uğursuzluk, yolsuzluk yapmadım. Mesleğimi mesleğim doğrultusunda kullandım. Yaşamımdan onur duydum. Aynı onuru benim yaşıma gelince sizin de yaşamınızı umuyorum. Hüküm sizindir" dedi. Sanık Can Atalay ise "Harama el uzatmadık, kul hakkı yemedik, devleti kendi çıkarlarımız için kullanmadık, devletin gücünü ele geçirip yandaşlarımızı zengin etmedik. Suç işlemedik. Avukatlık, mimarlık, şehir plancılığı yaptık. Bu yargılama faaliyeti değil. Eğer sorun Gezi direnişini sahiplenmekse, sahipleniyoruz. Bu bir son değil. Bu daha başlangıç mücadeleye devam" diye konuştu. Sanık Tayfun Kahraman da "Sözün bittiği yerdeyiz. Olmayan bir suçla ilgili burada yargılama yapılıyor. Gezi başarıyla sonuçlandı, çünkü park olarak korundu. İstanbul'da elde ettiğimiz tek başarı belki de budur. Kent suçlarına karşı muhalif olmaktan dolayı yargılanıyoruz. Vicdanen bir karar vereceksiniz. Talimatla yürüyen bu yargılama sürecini reddetmenizi ve bu davayı kapatmanızı istiyoruz" dedi. Sanık Çiğdem Mater, "Bu iddialarla yargılanmayı esefle karşılıyorum. Darbeci olarak yargılanmayı kabul etmiyorum. Osman Kavala'nın hayatından çaldığınız 4,5 yılı geri veremezsiniz. Tüm suçlamaları reddediyor, derhal beraatimi talep ediyorum" dedi. Sanık Mine Özerden ve Ali Hakan Altınay ise beraatlerini talep ettiler.
DAVA SONRASI ADLİYE ÖNÜNDE AÇIKLAMA: BU KARARI REDDEDİYORUZ
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Burada bugün sonlanan davada hukukun ve adaletin gereği yapılmadı. O mahkemeler ki yetkilerini, güçlerini önce kanunlardan ama en üstte Anayasa’dan alırlar. Hakim teminatını hiçe sayan mahkeme, bağımsızlığını yok eden, kuvvetler ayrılığını ayaklar altına ezen birisi, anayasal bu yetkileri tanımadığı için aslında kendini tanımıyor. Kendinin meşruiyetini ortadan kaldırıyor" dedi.
Taksim Dayanışması adına konuşan Akif Burak Atlar, "Adalet adına, hukuk adına, demokrasi adına; memleket tarihine kapkara bir leke olarak geçecek bir gündeyiz. Ortada hiçbir delil olmamasına rağmen, ortada hiçbir suç, hiçbir kanıt, hiçbir emare bulunmamasına rağmen arkadaşlarımız tutuklandı. Bizler, adalete inanan, demokrasiye inanan, hukukun üstünlüğüne inanan bu memleketin kurumları olarak, bu memleketin demokrasi güçleri olarak bu kararı reddediyoruz" ifadelerini kullandı.
OSMAN KAVALA VE MÜCELLA YAPICI İÇİN AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTENMİŞTİ
Duruşma savcısı ara celsede sunduğu mütalaasında, sanıklar Osman Kavala ve Ayşe Mücella Yapıcı için TCK'nin 312. maddesi uyarınca "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis talebinde bulunmuştu.
Diğer sanıklar Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Yiğit Ali Ekmekçi'nin ise "Cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükûmetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım etme" suçundan 15'er yıldan 20'şer yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Yakalamalı sanıklar Ayşe Pınar Alabora, Henry Jack Barkey, Can Dündar, Gökçe Yılmaz, Handan Meltem Arıkan, Hanzade Hikmet Germiyanoğlu, Memet Ali Alabora, Yiğit Aksakoğlu ve İnanç Ekmekçi hakkındaki dosyanın ise ayrılması istenmişti.
Kaynak: Haber Global TV