Cumhurbaşkanı Erdoğan: Terörle siyaset yan yana durmaz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu Medya Ödülleri töreninde kritik açıklamalarda bulundu. Erdoğan,"Terörle sivil siyaset yan yana durmaz. Yargının Hakkari ile ilgili verdiği karar kimseyi rahatsız etmesin. Yargı kanunu değil hukuku konuşturmuş ve kararını da buna göre vermiştir" dedi.

Son Güncelleme:

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Anadolu Medya Ödülleri töreninde önemli açıklamalarda bulundu.

Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle;

Bu güzel buluşmaya tanıklık edenlere teşekkür ediyorum. 

Kurumsal kimliğini güçlendiren kardeşlerime başarılar diliyor. Halktan yana ve halka karşı kendisini sorumlu hisseden mahalli yayımcının yerini kimse dolduramaz. 

Mahalli medyamız insanımızın talep, beklent, ve eleştirilerini aktarmada köprü görevi yapıyor. 

Anadolu Medyası ne kadar etkili olursa demokrasi kültürümüz o kadar güçlü olacaktır. 

Siyasi hayatımızın tüm aşamalarında anadolu yayıncıların yanında olduk. Gereken her türlü desteği vermeye çalıştık. Bundan sonra da size sahip çıkmayı sürdüreceğiz. 

Milletin karşısında kurumlana ve konumlanan değil, Milletin yanında dimdik duran 4. kuvvet olarak siz kıymetli anadolu medya mensuplaırna kapımız her zaman açık. 

Rabbim muhabbetimizi ve dayanışmamızı daim eylesin. 

Gündemini millete ve milletin değerlerine sabitlemiş yayıncıların önemini her geçen gün daha net kavrıyoruz. 

Son 1-13 ılda yüz yüze geldiğimiz kavşakların tamamında takdire şayan... 

15 Temmuz gecesi birileri bekle gör politikası izlerken Anadolu medyası olarak demokrasimizi korkusuzca savundunuz. 

Terör saldırılarınden bölgemizdeki çatışmalara kadar bek çok gelişmede sizklerin samimiyetinizi daima yanımızda hissettik.

Anadolu yayıncıların vicdanlı tutumlarını Gazze'deki katliamda da aynı tutumların sergilediler. 

Sizleri tebrik ediyorum. 

150 GAZETECİYİ KATLEDENLER HALA BASIN HÜRRİYETİNDEN BAHSEDEBİLİYOR

Medya ofisleri basılırken, haber kanalları kapatılırken, canlı yayında gazeteciler kurşunlanırken, dikkat ederseniz, Gezi olayları sırasında Türkiye'ye kamp kuranlardan hiçbir tepki yükselmiyor.

8 ayda 150 gazeteciyi katledenler hala basın hürriyetinden bahsedebiliyor.

Merhum Ahmet Kaya ne diyordu, 'Nerden baksan tutarsızlık, nerden baksan ahmakça'. Bunlarınki yalnızca tutarsızlık değil; aynı zamanda vicdansızlık, ilkesizlik, adaletsizlik ve tarafgirliktir.

Bugün soykırım karşısında üç maymunu oynayanlar alınlarına yapışan kara lekeyi ömürleri boyunca silemeyecek.

MAZLUMUN YANINDA ZALİMİN DE KARŞISINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ

Biz tarihin doğru tarafında olmanın çabasındayız. Gazze'de ilk günden itibaren basın yayın organlarımız Filistinli mazlumların sesi oldu.

AA ve TRT'miz Gazze'de işlenen cinayetleri tüm çıplaklığıyla dünyaya anlattı. İletişim Başkanlığımız toplantı, etkinlik, basılı ve görsel materyallerle Gazze için küresel vicdanı harekete geçirmeye çalıştı.

Siyasi partilerimiz birkaç İsrail mühibbi dışında Filistinli kardeşlerimizle dayanışma içinde oldu. Sivil toplum kuruluşlarımız, üniversitelerimiz, gençlerimiz tek vücut olarak Gazzeli mazlumlara samimiyetle sahip çıktı. Milletimiz adına bundan büyük onur duyuyoruz.

Filistinli kardeşlerimizi savunurken aslında insanlığı, barışı, adaleti, özgürlükleri savunuyoruz. Katliama tepki verirken gelecek nesillere huzurlu, adil dünyada yaşama umudunu miras bırakmayı hedefliyoruz. Bu çizgimizi sonuna kadar muhafaza edeceğiz.

Mazlumun yanında zalimin de karşısında olmaya devam edeceğiz. Kimliğine inancına kökenine bakmadan mazlumun yanında zalimin de karşısında olmaya devam edeceğiz.

Medyamız özellikle de merkez medyamız ülkemizde uzun yıllar vesayetin gölgesi altında yayın yapmaya çalıştı.

Bu vesayet sadece devlet içindeki oligarşik yapıların değil, Türkiye'de ekonomi ve paraya hükmedenlerin de vesayetiydi. Basınımızın tek parti dönemindeki ahvalini burada konuşmaya dahi gerek duymuyorum.

27 Mayıs darbesine hazırlık sürecinde cuntacıların basın bülteni gibi çıkan gazeteleri şimdi yüzümüz kızararak okuyoruz.

BUNLAR MÜZİK KUTUSU GİBİ DARBECİLERİN TÜRKÜLERİNİ SÖYLEDİLER

Üzülerek söylemek isterim ki, Türkiye'de kalemini, köşesini, ekranını demokrasi karşıtlarına gönüllü olarak kiralayan bir kesim hep olagelmiştir. Bunlar müzik kutusu gibi kimi zaman darbecilerin türkülerini söylediler. Daha sonra terör örgütü mensuplarının şarkılarını çaldılar. Bir ara ülkemize yönelik psikolojik harekatlara asker yazıldılar. Hatta Kandil'deki bölücü canileri 'yere izmarit atmıyor' diye methedecek kadar içlerindeki millet düşmanlığını kustular. Her şey oldular ama bir türlü milletten yana tavır alamadılar. Bunların FETÖ'den PKK'sına DHKPC'sine kadar tüm terör örgütlerinin yanında saf tuttuğunu gördük ama teröre karşı devletimizin yanında bunları bir kez olsun göremedik. Özellikle bazı medya organlarının ve siyasilerin siyasi aktörelerin terör örgütlerine karşı gösterdiği müsamaha tavrı anlayamıyoruz.

TERÖRLE SİVİL SİYASET YANYANA DURMAZ

Terör örgütüne isyan bayrağı çeken yüreği yanık Diyarbakır annelerini savunurken ortalıkta yoklar. Bölücü terör örgütü ve uzantıları söz konusu olunca en ön safta yer almaktan çekinmiyorlar.

Milletten esirgedikleri empatiyi teröristlere göstermekten utanmıyorlar.

Terörle sivil siyaset yan yana durmaz. Terörle demokrasi bir arada bulunmaz.

Sırtını elinde kaleşnikof olana, molotof olana, bomba olana dayanarak meşru siyaset yapılmaz. Biz de bugüne kadar meşru siyasete söz söylemedik.

Yargının Hakkari ile ilgili verdiği karar kimseyi rahatsız etmesin. Yargı kanunu değil hukuku konuşturmuş ve kararını da buna göre vermiştir.

Bunlar ne yaptı? Hemen parlamentoyu ayağa kaldırmaya kalktılar. Burası hukukun işlediği Türkiye Cumhuriyet'inin parlamentosudur.

Orada elinizde pankartlarla, tekme yumruk sağa sola saldırmanın size kazandıracağı hiçbir şey yok. Sizin karşınızda hukuku savunacak parlamenterler var.

Sivil ve demokratik siyasetin zemininin güçlendirilmesi için pek çok adım attık. Ancak milli iradeye pusu kurulmasına izin vermedik.

MİLLİ İRADEYE PUSU KURULMASINA İZİN VERMEDİK

Dünyanın hiçbir medeni ülkesi demokrasinin kundaklanmasına göz göre göre müsaade etmez etmeyeceğiz. Sivil ve demokratik siyasetin zemininin güçlendirilmesi için pek çok adım attık. Ancak milli iradeye pusu kurulmasına izin vermedik.

Dünyanın hiçbir medeni ülkesi demokrasinin kundaklanmasına göz göre göre müsaade etmez, etmeyeceğiz. Dünyanın hiçbir demokratik ülkesi dağdaki eli kanlı teröristlerin tünel kazarak belediyelere sızmasına göz yummaz.

Eğer adaylarınız herhangi bir gayrimeşru gayri yasal işlemlere girmediyse katılmadıysa onlara söyleyecek herhangi bir sözümüz yok.

Gayri yasal işler yaptıysa biz de yasaları işletmek zorundayız. Hakkari bunun ilk adımı olmuştur. Hukuk da gereğini yapmıştır. Yapmaya da devam edecektir.

Sonraki Haber